kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Emlak vergisi aldatmacası

Vergi yasalarıyla ilgili olarak, üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan düzenleme "gayrimenkul vergileri" konusunda oldu. Bu da, ülkemizdeki emlak vergisi mükellefi sayısının 18 milyon civarında olmasından değil, vatandaşın yanıltılmasından, hatta kandırılmasından kaynaklanıyor.

Her şey "emlak vergisi beyannamesi"nin verilmesiyle başladı. Mart 1998'de genel beyan dönemi başlamıştı ancak vergi yasaları henüz ortada yoktu. Mevcut vergi tasarısında ise, başta "emlak vergisi" olmak üzere, gayrimenkul vergileri konusunda çok önemli düzenlemeler vardı.

Mart, Nisan, Mayıs... Emlak Vergisi beyan dönemi devam ediyor ancak vergi tasarısı halen Meclis'te yasalaşmamıştı. Bu aşamada yetkililer, "emlak vergisi beyannamenizi biran önce verin" diye açıklama yapıyorlar. Biz de gerek bu köşeden, gerekse o dönemde konuşmacı olarak katıldığımız sayısı 60'ı bulan TV programlarında, vatandaşa "emlak vergisi beyannamesi vermekte acele etmeyiniz. Mevcut yasa değişiyor. İkinci kez beyanname vermek zorunda kalabilirsiniz..." uyarısında bulunuyorduk. Maliye de aksini söylemeye devam ediyordu.

Sonunda Meclis'te kabul edilen, Vergi Yasaları'nda değişiklik yapan 4369 sayılı Yasa, 29 Temmuz 1988 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Maliye bu kez gazete ilanlarıyla "Emlak Vergisi beyannamesi verenler, ikinci kez beyanname vermenizde yarar var. Yoksa zor durumda kalabilirsiniz" uyarılarını yapmaya başladı...

Vatandaş yanıltıldı

Yasa çıkınca yetkililer vatandaşa şöyle dediler:

* Konutlarda, Emlak Vergisi binde 4'ten, binde 1'e indirildi. Satarken Gelir Vergisi ödemek istemiyorsanız, emlakınızı gerçek değerinden beyan edin.

* Dört kat yüksek gösterseniz bile, eskiden ödeyeceğiniz vergiyi ödeyeceksiniz.

* Beyanname verenler, ikinci kez beyanname verip, beyan ettiğiniz değeri yükseltmenizde yarar var. Aksi takdirde zor durumda kalırsınız.

Vatandaş da buna inandı. Başka kime inanacaktı ki. Devletine inandı, Maliye'sine inandı. Denilenleri yaptı. Yapmayanlarınkini de, bazı belediyeler 4 kat artırmaya zorladı ya da otomatik olarak artırdı. Vatandaş da, nasıl olsa ödeyeceğim vergi değişmiyor" diye ya denileni yaptı ya da belediyelerin 4 kat artırımına sesini çıkarmadı.

Şimdi uyananlar kahroluyor. Hele bir kısmı var ki, çok perişan durumda.

Üç ayda yüzde 77.8 artış
Eylül 1998 sonuna kadar, emlak vergisi beyannamesi verenler ya da ikinci kez beyanname verip, o tarihteki gerçek değerini beyan edenler, üç ay sonra "küçük bir sürprizle" karşılaştılar. 1 Ocak 1999 itibariyle, yani üç ay sonra gayrimenkullerinin değeri yüzde 77.8 oranında artmış oluyordu. Daha doğrusu yeni yasada böyle bir madde vardı.

İşte şok bu noktada başladı.

Türkiye'de kriz yüzünden emlak fiyatları düşüyor. Gayrimenkul piyasasında yaprak kımıldamıyor. Enflasyonun yüzde 50'ye indiği söyleniyor. Buna rağmen 3 ay gibi kısa bir süre sonra, gayrimenkulün değeri yüzde 77.8 yükseliyor. Bu yasa devam ettiği sürece de katlana katlana büyüyecek. İnsanlar kendi evlerine kiracı gibi para ödeyecek.

Gayrimenkul satanların durumu bir başka perişanlık. Bu kişiler, Eylül 1998'de beyan ettiği değeri, 1999'da yüzde 77.8 yükseltilmiş değer üzerinden satış gösterip, tapu harcını buna göre ödemek zorunda bırakıldılar.

Yaşanan bu şoklara rağmen, gayrimenkul sahipleri vergilerini ödüyorlar. Ancak tepkiler de artıyor.

Bu arada 3.5 milyar lirayı aşan satış kazancının ayrıca gelir vergisine tabi olması da ortaya çıkınca, kafalar iyice karıştı. Yüzbinlerce gayrimenkul sahibi, yüksek kazanç çıkacak korkusuyla gayrimenkullerini satamadı. Ne yapacağını bilmeden beklemeye başladı.

Gelir Vergisi de var
Gayrimenkul almayı düşünenler de, "Nereden buldun?" sorgulamasına muhatap olmamak için bundan vazgeçmeye başladılar.

Yıllık enflasyon hedefinin 1999 başında yüzde 35 ilan edildiği, yıl içinde de enflasyonun yüzde 50'lerde seyrettiği ekonomik ortamda, gayrimenkullerin değerinin yüzde 77.8 oranında yükseltilmesi, ciddi bir sorun oldu. Yıllık yüzde 77.8 olarak belirlenen artış oranı üç ay sonra, hiç değilse bu oranın üç aylık kısmı yani yüzde 20 civarında uygulansaydı, bu kadar tepki olmayacaktı... Nedense bu da yapılmadı. Olayın şokunu yaşayan vatandaş, iyiden iyiye aldatıldığını düşünmeye başladı.

Ayrıca, yetkililerin açıklamalarına inanıp yüksek değer beyan edenler, zor durumda kaldılar. Öyle oldu ki, aynı apartmanda birbirinin aynı, yanyana iki daireden birinin değeri diğerinin 7-8 katı oldu. Kafalar iyice karıştı...

Yapılması gereken
Emlak vergisi mükelleflerine, isteğe bağlı olarak, yeniden beyanda bulunma hakkının tanınması, sorunu büyük ölçüde çözecek.

Ayrıca, gayrimenkulün satışa esas değerinin de, yıllık orana göre değil de, DİE aylık toptan eşya fiyat endeksine bağlanması, önemli bir aksaklığı giderecek.

Bunların yanısıra, miras kalan arsanın ya da büro veya dükkanın, satışının da gelir vergisine tabi tutulması önlenmeli. Emlak vergisi 18 milyon civarında mükellefi olan bir vergi. Toplam vergi gelirlerinin yüzde birini bile oluşturmayan emlak vergisi ile ilgili sorunların acilen çözümlenmesi gerekiyor.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır