kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )


Sahte şafak

Dünyanın en zengin 8 ülkesi, bir zamanlarki "007 J. Bond" ya da otamatik silah veya savaş uçağı tipi gibi, kendisini rakam ve harfle ifade etmeyi uygun görüyor.

Önümüzdeki hafta toplantıları var.

G-8'ler dünyanın siyasi ve ekonomik yazgısını elinde tutuyor.

Yeni dünya düzeniyle ortaya çıktı. Gücünü globalleşme de denilen küreselleşme ideolojisinden alıyor.

Nasıl ki, dünya bir zamanlar atom bombası daha doğrusu dehşet dengesi sayesinde kurulu bir düzeni sağlayıp yürüttüyse şimdi de aynı işlevi küreselleşme ideolojisi sağlıyor.

Ama artık ABD de bile belli çevrelerde G-8'ler ve küreselleşme sözleri kuşku hatta korku uyandıran bir sözcük haline geliyor.

Çünkü küreselleşme, yeryüzü yuvarlağındaki, işsizliği, adaletsizliği, çevre kirliliğini, haksızlığı karşı konulmaz ve değiştirilemez hale getiriyor.

Türkiye yaygın olarak, küreselleşme sözüyle rahmetli Özal'la birlikte tanıştı.

Türkiye, büyüklerle birlikte ve onlarla aynı yönde ve onlar gibi hareket ederse kisa zamanda küreselleşip güçlenecekti.

Özalcı politikalarla beslenen enflasyon ve yüksek faiz mekanizması Türkiye'yi son yılda küreselleştireceğine yamyassı etti.

Küreselleşme hedefi artık bir tabu. Başta üniversiteler olmak üzere toplumun hiçbir kesiminden bu sözcüğün üzerinde biraz düşünme çağrısı gelmiyor. Gelemiyor.

* * *

Şu sıralarda Amerika'da çok satan kitaplar listesine giren bir kitapla G-8'lerin önümüzdeki hafta yapacakları zirve ve bu zirveye karşı topluca alınan eylem kararları aynı döneme rastlıyor.

John Gray, London School Economics'de Avrupa Düşüncesi dersleri veren ünlü bir ekonomi pprofesörü. Geniş yankılar uyandıran kitabının adı, "Sahte Şafak".

Sahte şafak kolayca anlaşılacağı gibi, bir zamanlar dünyayı parlatıp aydınlatacağına inanılan küreselleşme güneşinin doğmadığı ve doğamayacağıyla ilgili.

Profesör Gray, rakamlar ve örnekler sayıp dökerek ortaya koyduğu araştırmasında, "küresel bir serbest pazar" yaratılamıyacağını kanıtlamaya çalışıyor.

Bir zamanlar çok azılı bir "Thatcher"ci ekonomik politika yanlısı olarak tanınan Profesör Gray'in, Economist dergisinden New York Times ve Herald Tribune gazetelerine kadar çok sayıda gazetede övülen kitabı şu sonuca varıyor:

"- Küresel kapitalizm, adaletsizdir, ahlaksızcadır, işlemesi olanaksızdır ve istikrarsızlık yaratıcıdır.

Bu nedenle mutlak bir küresel kapitalizm tehlikelidir. Ülkelerin ve toplumların ortak çıkarı ülkesel ve bölgesel gerçeklere göre küreselleşmeyi kendilerine göre uygulamalarıdır."

* * *

Bunu zaten küreselleşme bayraktarı ülkeler zaten küreselleşemeyen ülkelere uyguluyorlar.

Sermayenin de emeğin de serbest dolaşımı onlar için de mutlak değil. Yıllardır Türkiye'nin tekstil ürünlerine uygulanan kotanın ve emeğin serbest dolaşımıyla ilgili özel bir anlaşmanın yok sayılması bundan.

Almanya'nın "bölgesel ve ülkesel gerçekler uymadığı" gibi bir gerekçeyle, kendi imzasını yok sayması hangi küreselleşmeye, hangi küresel insafa sığıyor ki...

G-8'ler kendi düzenlerine uymayınca değil sermaye ve emeğin küreselleşmesine karşı çıkmak, kendi yurttaşlarının seyahat özgürlüklerine bile sahip çıkamıyorlar.

Terörist tehditleri önlemek yerine bazen bu tehditleri kendi medyalarıyla yayıyorlar, abartıyorlar ve kendi yurttaşlarının tatil yapmalarına bizzat engel oluyorlar.

Küresel serbest tatil düşüncesine sahip çıkamayan G-8'ler küresel serbest piyasayı nasıl sağlıyacaklar...

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır