kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Bir numaralı sorunumuz bu..

Sekiz yıllık temel eğitim, Merve, orman yangını, bizi yerli turiste muhtaç eden gavurlar turistler filan hep hikâye.. Bu memleket gençlerini disko kapısında telef olmaktan kurtaramazsa adam da olamaz süper lige de katılamaz..

Yaz ayları geldi mi içim resmen "cıızzz" ediyor.. Çünkü bu aylar, gözbebeğimiz gençler için sürünme aylarıdır..

Elin medeni memleketinde tatil dönemi geldiği zaman gençler eğlenir, gezer tozar, dans eder, hayatın tadını çıkarır.. Bizde tatil dönemi geldiği zaman gençlerin "dayak yeme sezonu" açılır..

Bunu size ispatlamam için ille de görgü şahidi bulmam gerekmez.. Açın rastgele bir gazeteyi.. Tarayın sayfalarını.. Diskoteklere damsız girme mücadelesi verirken sopa yiyen gençlere dair en az iki haber görürsünüz..

Eli kulağındadır.. Birgün birileri oturup ünlü diskoların, mekanların bulunduğu yeri gösteren bir harita hazırlayacak.. "İstanbul Zulüm Haritası" namında piyasaya sürüp, para kıracak..

Bu zulüm nasıl başladı diye sual edecek olursanız, ben de elifi elifine tarif edemem.. Kendiliğinden oluştu, yavaş yavaş gelişti..

Kevin Costner'in "Bodyguard" filminin sinemalarda gösterilmesi ile birlikte mekan sahiplerinin aklına "Biz de kapımıza böyle iri yarı adamlar diksek.." fikri düştü..

Hemen de uyguladılar..

Restoranların önüne dikilenlere "İçeri giren çıkana dikkat edin, hesap takacak tipleri almayın.." talimatı verildi.. Diskoların güvenliğinden sorumlu olanlara da "Aman gözünüzü dört açın.. İçeri damsız adam girmesin.." denildi..

İşte herşey böyle başladı..

Disko dayakları..
Bizim memlekette diskoya giderken yanında dam bulundurmak mecburidir.. Diskoya damsız girmek, öbür dünyaya kelime-i şehadetsiz gitmekten beter sayılır..

Çünkü denenmiştir.. Kendini bilen bir erkek, danslı bir mekana damsız girmişse rahat durmaz.. Önce eline bir kadeh alıp kötü kötü etrafı süzer.. Onun bunun namahremine göz diker.. Seyrettikçe tahriklenir..

Pistin orta yerinde dans eden kızlara bakıp bakıp, içinden "Piste çıksam da şunlara biraz da ben sürtünsem ne lazım gelir.." diye geçirir.. Ondan sonra ayıkla pirincin taşını..

Halbuki böyle bir mekana yanında damıyla gelen bir erkek "Aman gözümü açayım da yanımdaki kızın namusunu battal etmesinler.." diye pür dikkat kesileceğinden, başkasının namahremi ile uğraşacak fırsat bulamaz..

İşte bu yüzden diskolara girmek isteyen erkekler için "yanında dam bulundurma.." mecburiyeti getirilmiştir..

Bu uygulamanın çok önemli bir yararı oldu.. Gençliğimizin "kararlılığı" konusunda dosta düşmana fikir verdi..

Gençlerimizin yediği "bodyguard dayağı" Paşa Disko'dan Kadıköy'e yol oldu, yine de o mekanlara damsız gitmekten, kapıda birikmekten vazgeçmediler.. Arada bir yolum düştüğünde Paşa Disko'nun önünü görüyorum..

Adam deryası gibi.. Üstelik bir de kafa kazıtma modası çıktığından, diskotek kapıları "Askerlik şubelerinin" önüne dönmüş..

Burasının disko olduğunu bilmeyenler gördüğünde "Helal olsun bu gençlere, askere gönüllü gitmek için gece yarılarında bile kuyrukta bekliyorlar.." diye iftihar eder..

Eskinin delikanlılarında "Bir zamanlar kapınızdan kovduğunuz fakir ama gururlu bir genç.." olayı vardı.. Şimdi bu da değişti.. "Bir zamanlar disko kapısından kovduğunuz zengin ama damsız bir genç vardı.." olayına dönüştü..

Bunlara dayak da kâr etmiyor.. Bodyguardlar'dan dayak yedikçe daha bir bilenip, ertesi akşam aynı mekana yine geliyorlar.. Kendilerince eğleniyorlar da..

- Bu akşam nereye takılıyorsun?

- Önce Paşa'ya uğrayacağım.. Orada dayağımı yedikten sonra Hayal Kahvesi'ne geçip kafamı kırdırmayı planlıyorum..

Damardaki asil kan..
Benim anlamadığım "damsız gelenlerin" dayak yeme pahasına kapıda niye bekledikleri? Bu ne kararlılıktır, bu ne ısrardır..

Cebrail (AS), oğlunu kurban etmeye hazırlanan Hz. İbrahim'e koç getirip Hz. İsmail'i kurtardı ya.. Sanki meleklerden biri kucağında bir kızla gökten inecek ve gençlerden gözüne kastirdiği birine "Al sana dam.. Gir içeri tepin.." diyecek.. Öylesine imanlı bir bekleyiş..

Zannedersizin ki Gazi Paşamız bu gençlere cumhuriyeti değil de diskotekleri emanet etmiş.. "Aman Türk gençliği.. Kapısından ayrılmayın ki diskolarımıza düşman ayağı değmesin, hele hele Yunan gavuru içeri hiç sızmasın.." demiş..

"Muhtaç olduğunuz asil kan damarlarınızda mecvuttur.." diye eklemiş..

Bodyguard milleti de bunu bildiğinden "Kafa patlatıp kan dökerken" ellerini hiç sakınmıyor.. "Nasıl olsa bu kerhanecilerin asil kanı dökmekle bitmez" deyip, kafalarına kafalarına ekleştiriyorlar..

Valla benden söylemesi..

Gençlerin disko kapılarında yediği dayak artık milli bir ızdırap haline geldi.. Eskiden oğlan anaları çocuklarını askere gönderirken ağlardı.. Şimdi oğlan "diskoya gidiyorum.." deyip de orasına burasına kokuları sıkmaya başladığında ağlamaya başlıyorlar..

"Eyvah.. Talihsiz evladımın bir damı bile yok.. Disko kapılarında telef edecekler.." diye.

Daha tedbirli oğlan anaları ise akraba-i ta'likat'ı toplayıp çarşı hamamlarına "dam bakmaya" gidiyorlar..

Geçen yaz bilmem hangi mekânın bodyguardlarına kendilerini beğendiremedikleri için dayak yiyen gençlerin acıklı encamı gözümüzde yaş bırakmadı..

Memleketin aklı eren köşe yazarları defalarca yazdılar.. Diskotek kapılarında gençliğe yapılan zulme dur demenin vakti geldi de geçti bile..

Eğer bu işi iki vakte kadar halledemezsek, gençlik elden gider.. Arkalarından türkü yakarız..

KISSADAN HİSSE: "Karşıya yaban derler, mor taşa gaban derler.. Diskoya giremeyen gence.. Sürüsüz çoban derler.."

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır