kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Haydi, tam yol!

Toplumların da kaderi var. Meselâ Türkiye orta karar yaşama hakkına sahip değil. Ya zirveye çıkacak, ya uçuruma düşecek..

Dünyanın en hızlı gelişen ikinci büyük pazarıyız. Siyasi, askeri ve ekonomik güç olarak da bölgenin en büyüğü.

Ama yaşadığımız şu ekonomik sıkıntılara, siyasi kutuplaşmalara, çatışmalara bakın..

Ülkenin güç potansiyeli onu yukarı itiyor, ama ahlâk, ilke ve sistemden yoksun siyaset kadroları aşağı çekiyor.

Toplum, 18 Nisan'da ümidini yaratmıştır.

Artık Ankara'da son yılların en yüksek güvenoyuna sahip hükümeti var. Ve bu hükümet, üstlendiği tarihi görevin önemini kavradığını gösteren adımlar atıyor.

Koalisyon ortakları, meclisi Temmuz sonuna kadar haftanın 5 günü ve günde 8 saat çalıştırmak için karar aldı. Önemli yasalar çıkmazsa tatil daha da kısaltılacak.

İlk aşamada DGM'lerin sivilleştirilmesi, Bankalar Yasası'nın çıkması ve Vergi Reformu'nun ekonomiyi boğazlayan uygulamalarının düzeltilmesi lâzım.

Sünepeliğin, çaresizliğin mazereti yok.

Koalisyon hükümeti mecliste 354 oyluk bir güvene sahip.

Meclisi toplamak için 184, kanun yapmak için de 134 oy lâzım. İktidar çoğunluğu biri için iki kat, diğeri için iki buçuk kat oy gücüne dayanıyor.

Geriye sadece "Önce Vatan" diyecek bir bütünlüğü oluşturup milleti mutlu edecek dayanışmayı göstermek kalıyor.

Görürüz inşallah!

Muhalefet boşluğu
Ahlâk yoksunu siyasetin Türkiye'ye en büyük zararı, utanma duygusunu kaybetmiş "lider"ler yaratması oldu.

Seçimden sonra Mesut Yılmaz'la Çiller'in hemen 18 Nisan gecesi, özür dileyerek partilerinin başından, hatta siyaseti bırakarak milletin başından gitmeleri gerekirdi.

Yılmaz partisini hükümete ortak ederek ve kendisi kabineye girmeyerek zaman kazandı.

Ama Çiller direnerek partisine ve rejime zarar vermeye devam ediyor.

Mecliste sayısal gücü "süper" bir iktidar ortaklığı var. Fakat muhalefet yok.

Fazilet türbana dolanmış.. DYP deseniz Çiller'in çiftliği ve siperi.. Fazilet'in çağdaş bir muhalefet partisi olabilmesi Allah'a kalmış.. Ama DYP, Kırat'ı sütçü beygirine çeviren Çiller'i sırtından attığı gün kendine gelebilir.

Büyük Kongre'yi yılın sonuna atan Çiller, muhalefette olduğu ve bu kadar küçüldüğü halde ülkeye boyundan büyük zararlar vermeye devam edebiliyor.

Ne kadınmış!

Haydi atlayın!

Amerika'nın eski başkanı Bush, 75'inci yaşını paraşütle atlayarak kutladı.

Yaşlılar tecrübeleriyle yararlı olurlar ama cesaretten yoksun bir tecrübenin, kimseye hayrı dokunmuyor.

Bush'un atlayışının, statükocu yaşlı liderlerden usanan Türk halkında, şeytani çağrışımlar uyandırdığı görülüyor.

Dün bir okurum "Bizimkiler de atlasın. Ama paraşütsüz" dedi gülerek.

Öneri bana radikal geldi.

Paraşütlü atlayış da bizi kurtarır!

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır