kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
"İstihbarat birimi kahveye dönmüş"
İstihbarat servislerinin yol geçen hanına döndüğünü söyleyen Tantan iddialı: Bu işi kolayca çözerim.

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın ANAP Meclis Grubu'nun dünkü toplantısında yaptığı "şok" açıklamalar, "Tele-kulak" skandalına yeni bir boyut kazandırdı. Bakan Tantan, toplantının basına kapalı bölümünde, 11 emniyet mensubunun açığa alınmasına neden olan "Tele-kulak" skandalını anlatırken, "Polisin sahip olması gereken bilgiler dışarıya sızdırılmış" dedi.

Tantan'ın bu sözleri, ANAP grubunda, "Bilgiler kime sızdırılmış?" sorusuna neden olurken, ANAP lideri Mesut Yılmaz da, Türkbank olayı ve kasedin CHP'li Fikri Sağlar'a gitmesini kastederek "Emniyetin içindeki bazı görevliler, yasadışı olarak ulaştıkları bilgileri kendi amirlerine ve bize değil de, bir muhalefet milletvekiline götürüp verdikleri zaman Türkiye siyasi krize girmiştir" demesi dikkat çekti.

"Basın çay içiyor"
İçişleri Bakanı Tantan, telekulak skandalını anlatırken, "Suçluların yakalanması için elbette telefonlar dinlenecektir. Ancak bu hukuk çerçevesinde olur. Elde edilen bilgiler ise sadece bilmesi gerekenlerde olur. Ama malesef son hadisede de görülmüştür ki, sadece polisin bilmesi gereken bilgiler dışarıya sızdırılmış. Bakın, daha önce istihbarat birimlerine görevli polislerin dışında kimse giremezdi. Şimdi, orası kahvehaneye dönmüş, basın mensupları da burada çay kahve içiyor. Böyle şey olur mu?" diye sordu.

"Ama merak etmeyin bu işi çözmek öyle zor değildir" diye devam eden Tantan, Emniyet'teki çürümüye önlemek için milletvekillerinden destek isterken, şunları söyledi:

"Bunlar tamamen kendisi için çalışan insanların politikacıları kullanmasından dolayı oluşmuş gruplaşmalar, hizipleşmelerdir. Gelin bu meseleyi çözelim. Politikacılar Emniyet'e müdahale ettikçe bu hizipleşmelerin önüne geçemezsiniz. Ben bu işin teknisyeniyim, destek olursanız çözerim. Yeterki işime karışmayın. Hadise ortada. Belli ki, disiplin bozulmuş. Neden? Dış müdahale yüzünden. Telefon dinleme her ülkede vardır ama, bunun disiplini, kuralları önemlidir."

YAŞ modeli
Tantan, 3 bin 500 dolayında vali ve emniyet müdürü olmak için bekleyen personel bulunduğunu, bu durumun torpil mekanizmasını harekete geçirdiğini belirterek, kadro şişkinliğini önlemek ve torpili kaldırmak için bakanlık bünyesinde enstitü gibi çalışacak bir "Strateji Merkezi" kurmayı planladıklarını bildirdi.

Bu merkezin vali ve emniyet müdürü başta olmak üzere üst düzey atamalar için enstitü gibi çalışacağını, burada ön eğitimden geçirilen bürokratların atamasının yapılacağını belirten Tantan, bu merkezde her yörenin sosyolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerinin öğretileceğini, başarılı isimlerin atanacağını ifade etti. Tantan ayrıca, İçişleri Bakanlığı'nın bütün birimlerinin oluşturduğu ekipler tarafından sıkı bir denetimden geçirilmeye başlandığını belirterek, yeniden yapılanmaya gittiğini anlattı.

Yılmaz'dan destek
İçişleri Bakanı Tantan'ın konuşmasından sonra kürsüye gelen ANAP lideri Mesut Yılmaz, Tantan'a destek verdi ve milletvekillerinden Emniyet'e müdahale etmemelerini istedi. Yılmaz, "Hepimizin güvenliğini sağlamayı görev edinmiş bir kuruluşun bir iç disipline sahip olmaması halinde bu görevi yeterince yerine getirmesi mümkün değildir. İdeal olanı Emniyet teşkilatının tıpki TSK'daki gibi bir mesleki hiyerarşiye bir meslek içi hiyerarşik yapıya kavuşturulmasıdır" diye konuştu.

Şamil TAYYAR

Oğlu konuştu babası ödedi
Babasının "başını yiyen" Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican'ın oğlu Murat Bilican'ın, daha önce emniyet hesabından ödenen 2,5 milyar liralık cep telefonu faturasının, babası tarafından emniyet kayıtlarına cebinden aktarıldığı öğrenildi.

Murat Bilican'ın Emniyet Genel Müdürlüğüne ait bir cep telefonu kullandığı iddiası ilk olarak İstanbul Narkotik Şube eski Müdürü Ferruh Tankuş tarafından ortaya atılmıştı. Tankuş, Murat Bilican'ın 2.5 milyarlık faturasının Genel Müdürlükçe ödendiğini iddia ediyordu. Ancak Necati Bilican'ın daha sonra bu parayı Emniyet hesabına cebinden yatırdığı öğrenildi. İddiaya göre Tankuş, Murat Bilican ile ilgili bilgileri sınıf arkadaşı Osman Ak'dan alıyordu. Ve alınan bu bilgiler kamuya açıklanarak hem Necati Bilican'ı hem de İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir yıpratılmaya çalışılıyordu. Siyasetçilerden de destek alan Emniyetteki hiziplerin amacı Bilican ile Özdemir'i yıpratıp görevden aldırmak ve Bilican'ın koltuğuna Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu'nu, Özdemir'in koltuğuna da Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral'ın atanmasını sağlamaktı. Telekulak skandalı ile bu operasyon sonuçsuz kaldı.

Telekulak polis öğütüyor
Emniyet Teşkilatı içinde bomba etkisi yaratan "Telekulak" skandalı bir kurban daha aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Mehmet Gümüş de istihbarat hizmetlerinden uzaklaştırıldı. Eski Daire Başkanı Sabri Uzun ile aynı gün ataması yapılan Mehmet Gümüş'ün, görevden de Uzun'la aynı gün alındığı öğrenildi.

Gümüş'ün telekulak skandalıyla ilgili haberlerin basına sızmasında rol oynadığı, Fethullahçılar raporunda adı geçen emniyetçileri koruduğu gerekçesiyle görevden alındığı iddia ediliyor. Ankara Eski Emniyet Müdürleri Ramazan Er ve Mehmet Cebe döneminde İstihbarat Şube Müdürü ve İstihbarat ve Terörden Sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcılığı görevi de yapan Mehmet Gümüş, Cevdet Saral'ın göreve başlamasıyla beraber Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı'na atanmıştı. Telekulak'ın 12'inci kurbanı olan Mehmet Gümüş yeni görev yeri belli olana kadar Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde istihdam edilecek. Gümüş'ün üç gün içinde bir başka birime atanması bekleniyor. Sol örgütlere yönelik operasyonlarla adını duyuran Mehmet Gümüş'ün, 11 emniyet görevlisinin görevden alındığı gün, gizlice İstihbarat Hizmetlerinden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

Kimin eli kimin cebinde belli mi?
Telekulak skandalı için "Yargı kararı olmaksızın telefonların dinlenmesi ve siyasi amaçla kullanılması anayasa ve insan hakları ihlalidir" diyen FP Grup Başkanvekili Bülent Arınç, "Hükümet, kurulur kurulmaz kucağında bir ateş topu buldu" diye konuştu.

Arınç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın, DYP'li Meral Akşener'in Ertuğrul Özkök-Güneş Taner görüşmesiyle ilgili kaseti açıklamasını "suç" kabul ettiğini hatırlatarak, "Oysa bugün kendisi, getirdiği bir telefon kasedini Anayasa Mahkemesi'ne delil olarak sunuyor. Bu da skandalın ne boyutta olduğunun, yargının yürek parçalıyıcı hale geldiğinin bir göstergesidir" dedi. Arınç, bu kasetin hiçbir zaman delil olamayacağını ifade etti. Bülent Arınç, bir gazetecinin, "Siz de dinlendiğinizden kuşku duyuyor musunuz?" şeklindeki sorusuna, "Kimin eli kimin cebinde tabiri vardır. Herkes dinlenebilir. Dinleniyor muyum kuşkum bugüne kadar olmadı. Ben de dinlenmiş ve hala dinleniyor olabilirim" dedi. Arınç, bir gazetecinin, "FP, DGM'lerin sivilleştirilmesine destek verecek mi?" sorusu üzerine de, hükümetin konuyla ilgili iki hazırlığının bulunduğunu, ancak iki hazırlığın da sadece asker üyenin heyetten çıkarılmasıyla kısıtlı kaldığını söyledi.

Ünsal ERGEL


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır