Reformların bekçisi olacağız
Bu arada likidite yetersizliği yüzünden siparişleri zamanında veremeyecek duruma düşen giyim sanayicilerinin her şeye rağmen hükümetten yardım istemeyeceğini de vurgulayan Bülent Atuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk hazır giyim sektörü dünyanın beşinci büyük tedarikçisi. Bu uluslararası başarısına rağmen ihracatını en kötü şartlarda bile artırırken, son aylarda çok ciddi bir fon sıkıntısı yaşıyor. Fon bulamıyoruz. Bulunan fonların da maliyetleri çok yüksek. Maalesef bunun en kötü sinyallerini 1999'da gördük. Türk hazır giyim sektörü son 10 yılda dört önemli kriz atlattı. Tüm kriz dönemlerinde ihracatını arttırdı. Buna rağmen 1999'un Nisan ve Mayıs aylarında hazır giyim ihracatında çok ciddi biçimde düşüş var. Mayıs ayındaki düşüş yüzde 14'lere vardı. Son 10 yılda iki ay arka arkaya düşüş görülmüş değil. Bu sonuç uluslararası piyasalarda kaybedilmiş hiçbir mücadelenin neticesi değil. Tamemen okyanusu geçip denizde boğulmak. İhracatımız küçülüyor. İhracatımızın küçülmesi uluslararası piyasalardan sipariş alamadığımızdan değil, siparişleri yerine getirecek para bulamadığımızdan. Böylesine tehlikeli bir yapı var. Bütün bunların ortadan kalkabilmesi için Türkiye'nin makro ekonomik yapısal bozuklukların düzelmesi lazım. Ben hükümetten, öncelikleri saptırmamak, günceli değiştirmemek için sektörle ilgili, ne fon ne kredi hiçbir şey istemiyorum. İstesem zaten gülünç duruma düşerim. Hükümetin yapısal reformları süratle yerine getirip dış dünyaya güven verebilecek bir takvime bağladığı takdirde bu sorunlar zaten kendiliğinden ortadan kalkacak, önümüz açılacaktır. Sadece hükümete şunu söylüyoruz: Bizim fon problemimizin ortadan kalkması için mutlaka yapısal reformaların süratle yapılması lâzım. Biz de yapısal reformların çok ciddi bekçisi olacağız."