Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, bu koalisyon hükümetinin en kısa sürede ekonominin can alıcı sorunlarına çözebileceği inancında olduğunu söyledi. Ancak, balayını kaçırmadan, vakit kaybetmeden Ecevit Hükümeti ardı ardına gerekli yasal ve ekonomik önlemleri alıp hayata geçirmesi gerektiği uyarısını yapan Sabancı, "Bu hükümetin kuruluşundan ötürü teşkekkür ediyorum. İnşallah 5 yıl yaşasın diye temmenini ediyorum. Ama hemen birşeyler yapılmazsa sıcak günler, soğur, soğur. Bir bakmışsınız 5 yıl rüzgar gibi geçmiş. Yapılması gerekenleri evlilik yeniyken, balayı varken hemen yapalım" dedi.

Sakıp Sabancı, öncelikle Türkiye'nin siyasi istikrarsızlıklarına neden olan Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu'nun yenilenmesinin şart olduğunu da söyledi. Yapısal reformlar yapılmadan Bankalar Kanunu gibi yüzeysel makyajların Türkiye ekonomisine yarardan çok zarar getireceği görüşünü savunun Sabancı, hükümete açık çek verdi:

"Parlamentoya inanıyoruz. Daha başarılı bir Türkiye kurulması için hep birlikte çalışacağız. Hep beraber hükümeti yüreklendireceğiz. Yanında olacağız. Bugün üç liderin bir şansı var. Üçü birden elele vermiş. Büyük meseleleleri çözmek için güçleri var. Bu güç uçup gitmesin. Üçü birden henüz günler sıcakken, henüz balayındayken büyük işleri çözsün. Temel meseleler, yapısal reformlar yapılamadan sadece yüzeysel makyaj yapmalarla yola devam ediyoruz. Bir dolu numunelerim var. Neden böyle oluyor? Çünkü kardeşim 10 yılda 12 hükümet yaptık. Türkiye'nin istikrarlı ve güçlü hükümete kavuşması için mucize olması lazım. Bunun için de öncelikle hükümetin henüz balayı dönemindeyken mutlaka ve mutlaka Partiler ve Seçim Kanunu'nu yapması gerekir. İnşallah ben yanılayım. Ama beş yıl sonra seçime gidersek yine bu sonuç çıkar. Bu faizler yine yüksek olur, enflasyon yine yüksek olur... Oysa bu bizim kaderimiz değil. Kaderden silkinip birşeyler yapacaksak hemen yapalım. Bu sıcak günlerde silkinip Partiler Kanunu ve artı Seçim Kanunu yapmalıyız. 5 sene rüzgar gibi geçer. Yine aynı sandalyeye birileri oturur. 10 sene sonra bile hala yüksek enflasyonu, yüksek faizleri konuşuruz.

Ben diyorum ki, ortaklar `hangi bankayı sen, hangisini sen alacaksın' diye çok kavga ettiler, çok vakit kaybettiler. Hangi bankayı, hangi parti alacak diye çok hassas oldular. Biran gözümü yumuyorum. Bu memlekette vakaydı. Devlet bankaları özelleştirilirse dertten kurtuluruz. Yoksa atlayan, zıplayan bitmez dedik. Ama devlet bankalarını özelleştiremedik. Zamanında özelleştirme yapılsaydı protokol yapılırken mücadele olmazdı. Şimdi de bir numaralı iş acilen reformları yapmak. Bu gibi meselelerden kurtulmak istiyorsak bu sıcak günlerde bir arama konferansı yapalım. Başkanlık seçimi gibi dünyada iyi numuneleri, iyi yapılmış şekilde gündeme getirelim. Bir adam iki dönem başkanlık yapsın, ama sonra yerine yenisi gelsin. Yeni arayış, yeni ruh gelsin."

Bu arada Bankalar Kanunu'nun da yenilenmesi yerine, daha iyi denetlenmesi görüşünde olduğunu açıklayan Sakıp Sabancı, "Çıkmasa daha iyi. Çünkü hedefe vardıracağı inancında değilim" dedi. Sabancı, şöyle devam etti:

"Türkiye'de eski kanunlarla çalışma mecburiyeti var. Bugün `Bir Bankalar Kanunu yapalım' diye bir laf var. Aslında bu kanunu çıkartmadan önce mevcut kanunu iyi uygulamak lâzım. Yıllardan beri mevcut kanunun gerektirdiği denetlemeyi yapmadık. Şimdi topu taca atıyoruz. Aslında geriye doğru gidelim. Birçok numune var. Biz bu memlekette özelleştirme yapalım derken, kanun bir çıksa, bir çıksa diye yıllarca bekledik. Özelleştirme Kanunu çıktı. Ama tamam değildi. Hedefimize vardıramadık. Başbakan'ın başkanlığında 5 kişilik bir kurul oluşturulacak karar alınacaktı. Olmadı. Şimdi çok yakında bir numane var. Yakın geçmişte bir peşin vergi çıksa diye bekledik. Çünkü yıllardan beri vergiyi lütfeden alıyoruz. Bir kanun yapamıyoruz. Yapamıyoruz. Bekledik, bekledik. Bir peşin vergi çıktı. Bizi perişan etti. Demek ki Bankalar Kanunu da çıkmasa daha iyi. Eğer hedefe vardırmayacaksa."