kapat

11.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Fantezilerin dozunu ayarlamak!
Fanteziler, fetişist duygular, dozunda ve yerinde kullanıldığında, cinsel hayata adeta bir yemeğin sosu gibi lezzet katar ve son derece doğaldır. Ama bu fanteziler, her iki tarafın da isteği ve uyumu çerçevesinde olmalı, zorlamada bulunulmamalıdır.

Fantezi fetişlerden örnekler vermeyi sürdürüyoruz. Yaşı yirminin üzerinde bir delikanlı. Kendisi ergenlik yaşlarındayken, 8-10 yaşlarında bir kız çocuğunu okşamak amacıyla cinsel organına dokunmuş. Daha sonra elini koklamış. Yıllardır cinsel uyarıyı sağlayabilmesi ve cinselliğin zevk doruklarına çıkabilmesi için, o kokuyu arıyor. Kuşkusuz bulamadığı için de, bir saplantıya dönüşen bu duygudan dolayı, asla cinsel mutluluğu yakalayamıyor.

Orta yaşlı bir adam, özellikle Gülhane Parkı'nı kendine mekân tutmuş. Çünkü evi oraya yakın. Ne zaman parkta kıyıda köşede sevişen, koklaşan bir çift görse, ustaca yanlarına yaklaşıyor, onlara sevecen bir biçimde "Çocuklar, biz de bu yollardan geçtik. Ah gençlik yılları!" diye iç geçirdikten sonra, "Sizin yeriniz yoktur, evim yakın, anahtarımı vereyim, gidin orada keyfinize bakın" diyor. Eğer gençler anahtarı alıp eve giderse, o da yedek anahtarla arkalarından içeri girip, duvarda önceden hazırladığı delikten, onları seyrederek orgazm oluyor.

Evli çiftlerin fantezileri
Bir karı-koca, mutlu bir evlilikleri var. Ortak fantezilerinde anlaşıyorlar. Otobüslerin en kalabalık olduğu saatlerde, ikisi birlikte otobüse binip, kalabalığın içine dalıyorlar. Adam karısının arkasında, güya onu koruyor. Asıl amacı sürtünme ile orgazm olmak. Kadın da aynı duyguları kocasıyla paylaşıyor.

Bir başka karı-koca daha. Boğaz'da oturuyorlar. Zaman zaman sandala binip açılıyorlar. Zevkleri sandalda sevişmek. Ne var ki, kısa sürede çevredekilerin dikkatini çekiyorlar, aslında onlar da bu dikkat çekmenin heyecanıyla, orgazmın doruğuna ulaşıyorlar. Şikayet üzerine polis uyarıda bulunuyor. O semtten taşınmak zorunda kalıyorlar.

Adam masturbatör. Takıntılı ve sert bir kişiliğe sahip. Cinsel birleşme yerine masturbasyonu tercih ediyor. (Bu tür erkekler çok.) Ama bu kişininki başka. Yatağa girince, bunu eşine yaptırıyor ve orgazma ulaşması saatleri buluyor. Eşi çalışan biri, ertesi gün işine gidecek, belirli bir saatten sonra uyuması gerek. Hareketi bırakınca adam "devam" komutunu veriyor. Ve bu, her gece böyle sürüyor. Erkeğin işi yok, ertesi gün uyuyor. Kadın bize geldiğinde, bir deri bir kemik kalmıştı. "Doktor bey uykusuz kaldığıma göre, bari bu iş normal olsaydı, hiç olmazsa ben de zevk alır, yorgunluğumun karşılığını alırdım," demişti.

Öldüren fantezi!
Kadın külotlarına düşkün bir fetişist, bahçede ipe asılmış çamaşırlar arasında, kadın külotları görüyor. Gece yarısı bahçeye girip, külotu aldığı sırada, ev sahibi farkına varıyor. Genç adam, elinde külot kaçarken, bahçede iki ağaç arasına gerilmiş tele boynu çarpıyor. Beyne giden karotis (şahdamar) atardamarının çatallaştığı yerdeki, karetecilerin ölüm noktası dedikleri bölgenin üzerine gelen bu ani çarpma ile, oracıkta ruhunu teslim ediyor.

Bu tür fetişler, bu tür fanteziler gerek bizim arşivimizde, gerek tıp tarihinin, adli tıp kitaplarının sayfalarında yer almaktadır.

Bir karısı ya da kocası varken bu fantezilere neden gerek duyuluyor, sorusunu bizim toplum kültürümüze ters düşen ama kimi toplumlarda yaygın olan grup seksini örnekleyerek açıklamaya çalışalım.

Baskı altındaki duygular
Her insanın bilinçaltında, baskı altında tutulan ama asla kişinin farkında olmadığı duygular vardır. Bu duygular bastırıldığında, kişileri değişik davranışlara itebilir.

Kişinin bilinçaltına bastırdığı, seyircilik, yani röntgencilik duyguları varsa, grup seksinde o duygu kendine tatmin yolu bulur ve kişi cinsel performansının doruğuna çıkar. Bunun gibi gene bilinçaltında olan duygular, aynı biçimde su yüzüne çıkar. Ayrıca karşı objelerin ses ve hareketleri de, görsel bir zevk katalizörü gibi rol oynar.

Grup seks
Kısaca yinelersek, bir grup seksinde röntgencilik, teşhircilik, eşcinsellik ve cinsel birleşmenin kendi dinamiği gibi öğeler yeralan, bu uygulamada vazgeçilmez, bir fantezi gibi karşımıza çıkar.

Hepimiz doğduğumuz günden başlayarak özellikle 0-7 yaş arasında psiko-seksüel bir gelişim süreci yaşarız. Çoğumuzun cinselliğinin temelleri bu yaşlarda atılır. O yıllardaki izlenimler, yaşanan şoklar, hayal kırıklıkları, korkular bu konularla ilgili cezalandırmalar, tutum ve yaşanmış olaylar, bilinçaltına gömülür. Ergenlikte yaşanan deneyimler de cinsel kimliği belirler. Bilinçaltına bastırılan duygular kendi rengiyle değil, kılık değiştirerek bilince çıkmaya çalışıyor. İşin bu yanı psikiyatri uzmanlarının çözüm alanına girer. Ancak bilinçaltında hapsolmuş bu duyguların ister asıl kimlikle, ister kılık değiştirerek dışa vurumu, patalojik (anormal) gibi görünse de gerektiğinde az ölçüde kullanıldığında, cinsel doyumun bir parçası olur. Tıpkı yemeğin sosu ya da karabiberi gibi cinsel doyumda rol oynar.

İlişkide bakım şart!
Özellikle orta yaşlarda daha çok gereksinim duyulan bu tür tutkuların açık ya da örtülü basıncını hafifletirken, zevk kat sayısını artırıcı gibi kullanması, orgazm rahatlığın ya da ereksiyon için önemli olabilir. Bunlara biz uzmanlar hayır demiyoruz ama, gene de boyutları konusunda bir psikiyatra danışmakta yarar vardır, diyoruz.

Yıllardır isterim ki, bir karı-koca ya da eşlerden biri gelsin, "Doktor bey, bizim hiçbir cinsel sorunumuz yok ve bu konuda çok mutluyuz. Bu mutluluğumuzu uzun süre koruyabilmek ve de mutluluğumuza katabileceğimiz bir şeyler varsa, onu öğrenmek için buradayız," desin.

Her on-onbeşinci kilometrelerde, arabamızı bakıma sokuyoruz. Cinsel konularda ise, bırakın böyle bir bakımı, araba artık yürümez duruma gelmişse bile hekime gidip çare aramaktan utanıp sıkılınıyor.

Araba yürüyemez duruma gelmiş deyince, bu konuda cinsel iflas akla gelmesin. Deneyimlerime göre yüzde doksan araba sağlamdır, fakat aküden bujilere ceryan gelmediği için makina çalışmamaktadır.

İşte işin püf noktası, burada gizli. Cinsel korkular içimizde düğümlendiği ve kördüğüme dönüştüğü sürece, arabalarımız yollarda dökülüp kalacaktır. Çünkü insan ömrünün seksenli doksanlı yaşlara kadar uzaması söz konusu, kitaba ve bilime göre cinsellik ergenlikte başlar, ölünceye kadar sürer. Bizden söylemesi.

Haydar DÜMEN


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır