Podyumların güzel mankenlerinden Demet Şener için okul yıllarının yeri çok ayrı. Çünkü her gününü renkli ve dolu dolu yaşamış. Bursa Anadolu Lisesi'nde okuyan Demet Şener, son sene İstanbul Nişantaşı Kız Lisesi'ne nakil olmuş.

Şener, özellikle Bursa'da çok neşeli bir okul hayatı geçirmiş. Türlü haşarılıklarla okulun altını üstüne getirmesine rağmen, öğretmenleri tarafından çok sevildiği için, hiç ceza almamış. Bu arada "haşarı" lakabını gerçekten de haketmiş. Öğretmenlerinin sandalyesine oyuncak dışkılardan, korkunç hayvanlara kadar pek çok şey koyduğunu anlatıyor. Öğretmenler sabah mahmurluğu ile sınıfa girdiklerinde Şener'in yeni bir muzipliği ile karşılaşacaklarını düşünemedikleri için, basıyorlarmış çığlığı. Tabii sonrasında birbirini izleyen azarlar...

Okuldan kaçmak da Şener için ayrı bir keyifmiş. Ama öyle okula kadar gidip, sonra "Kaçayım bari" demiyormuş. Sabah kalktığında canı okula gitmek istemiyorsa, bunu annesini ikna edecek bir şekilde dile getiriyor ve onay alıyormuş. Daha sonra da, ya okuldan kaçan diğer arkadaşlarıyla buluşuyor, ya da evde vakit geçiriyormuş.

Demet Şener'in en sevdiği ders, İngilizce'ymiş. Fizik ve kimya ise pek çok öğrenci gibi onun da korkulu rüyasıymış. Tüm yaramazlıklarına rağmen, dersleri hiç fena da değilmiş.

Demet Şener'in en yakın arkadaşı Hande ile sınıf geçmek için verdikleri mücadele ise gerçekten takdire şayan! Okulun bitmesine yakın girecekleri son sınavda biraz paniklemişler. Çünkü o dersi veremezlerse geçemeyeceklermiş. Onlar da ani bir karar verip, "Kopya çekelim!" demişler. Kopyaları yazdıkları kağıtları da bacaklarının üzerine yapıştırmışlar. Sınav sırasında öğretmen şüphelenip, onları tahtaya almış. Fakat tabii ki eteklerinin altına bakmamış. Demet ve arkadaşı da kopyalarına bakarak, sınavı geçmişler.

Sizin anlayacağınız Şener'in gözlerindeki o hayat dolu "korkun benden!" ifadesinin geçmişi ta okul yıllarına dayanıyor.