kapat

05.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Kıymetini bilelim

Apo davası gerilim ve karamsarlık yaratıyor. Zaferin tadını çıkaracağımız günleri kendimize zehir etmek niye?

Bebek katili suçu kabul etti.

Şehit ailelerinden özür diledi, haklı bir davaya sahip olmadığını itiraf etti, kandırıldıklarını, yabancı güçlerin maşası olarak kullanıldıklarını söyleyecek kadar küçüldü.

"Kürt devleti istemiyorum. Kürtlerin sığınacağı demokratik cumhuriyettir" dedi.

"Düşünce özgürlüğü var, siyasi özgürlük var, olan bir şeyi niye isteyeyim?" dedi.

"Atatürk milliyetçiliğine inanıyorum" dedi.

Son savunmasını "Ne mutlu Türküm diyene" sözüyle bitirirse kimse şaşırmayacak!

PKK'nın bir kurtuluş hareketi değil, kan dökücü bir katil sürüsü olduğu gerçeğini dünya Apo'nun ağzından öğrendi.

Dış güçler bebek katilini bu dava sırasında da kullanacaklardı.

Ama insan haklarına saygılı bir devlet politikası ve adil bir mahkeme, bu caniyi bile çözmüş, hamilerini tek tek deşifre edecek noktaya getirmiştir.

Bugün dostumuzu, düşmanımızı biliyoruz.

On beş yıldır bölücü teröre karşı verdiğimiz savaşın kutsallığından eminiz.

Apo adaletin elinde ve hesap veriyor.

Hak ettiği cezayı da görecek.

Toplumu geren ve karamsar yapan tehlikeler, komplolar, artık mazidir, istikbal değil.

Türkiye, bundan bir yıl önce hayal bile edemediği günleri yaşıyor. Bundan dolayı gerilmek değil sevinmek lâzım.

Elde edilen zaferi, terör batağını temelli kurutacak tedbirlerle kalıcı hale getirmek için çalışmak lâzım artık.

"Apo asılsın mı, asılmasın mı?"

Bu artık adalete ait bir teferruat..

Asıl sorun DGM'lerin sivilleşmesi, dağdakilere silâh bıraktıracak pişmanlık yasasının çıkarılması ve bölücü terörü yeniden canlandırmak isteyecek olan dış güçlerin önünü tıkayacak ekonomik ve kültürel tedbirlerin Güneydoğu'da hayata geçirilmesidir.

Gün, toplumsal enerjimizi intikam yolunda israf edeceğimiz gün değildir.

Zafer kazanmış bir toplum olarak geleceği inşa etme günüdür. Unutmamak lâzım:

Galiplerin yapısını güçlü yapan, harçlarındaki alicenaplıktır!

Barışın şartı..
Balkanların Saddam'ı Miloseviç teslim bayrağını çekti.

Kosova'daki haksızlığa karşı oluşan uluslararası işbirliğinde önemli roller oynayan Türkiye için de onurdur varılan sonuç..

Sırp birlikleri Kosova'dan geri çekilince NATO bombardımanı durdurulacak.

Sonra Arnavutlar'ın güven içinde evlerine dönmelerini sağlamak amacıyla uluslararası askeri güç Kosova'da denetimi ele alacak.

Askeri kazanımların diplomasi yoluyla kaybedilmesi riski halâ var.

Rusya Kosova'ya girecek olan uluslarası gücün içinde yer almak istemiyor, bağımsız olmak istiyor. NATO buna asla razı olmamalı..

Miloseviç eliyle Balkanlarda Ortodoks-Slav egemenliği kurmak isteyen ve Yunanistan'dan destek gören Rusya'ya bu imkân verilmemeli, Miloseviç'in savaş suçlusu olarak yargılanmasından vazgeçilmemelidir.

Kosova'daki zaferi Rusya ile paylaşmak, onu tümden kaybetmektir!

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır