|
|
|
|
Tarım ve çevre en önemli başlıklar
Avrupa Ekonomik Topluluğu adı altında 6 üye ile yolculuğuna başlayan ve bugün 25 üyesi bulunan AB'nin son genişleme hareketi, müzakere sürecinde Türkiye'nin zorlanabileceği alanlar hakkında önemli ipuçları veriyor.
AB'nin yeni üyelerinden özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin müzakere süreçleri yakından incelendiğinde, en çok zaman alan ve geçiş süreçleri taleplerinin fazla olduğu konular arasında tarım, işgücünün serbest dolaşımı ve çevre başlıkları göze çarpıyor.
Türkiye'de olduğu gibi, AB'nin yeni 15 üyesinde de tarımın ekonomide diğer AB ülkelerine oranla daha geniş yer alması, tarım konusunu müzakerelerin en zorlu, kapsamlı ve uzun süren başlığı haline getirdi. AB'nin 2006'ya kadar planlanan bütçesinde yeni üyelerin tarım politikalarını uyumlaştırmasına destek olacak fonlar ayrılmış olsa da, bu fonların sübvansiyonları kapsamaması yeni üyelerin sorunlarla karşılaşmalarına neden oldu. Tarım politikaları AB bütçesinin neredeyse yarısını oluştururken, bu politikaların yürütülmesi konusunda ise şiddetli tartışmalar sürüyor.
Çevre başlığı söz konusu olduğunda ise Türkiye'nin de AB'nin yeni üyeleriyle benzer sıkıntılarla karşı karşıya kalacağı açıkça görülüyor. Türkiye de müzakere sürecinde özellikle Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi hava kalitesi, atıkların yönetimi, endüstriyel atıkların kontrolü konularındaki düzenlemeleri karşılayabilmek için önemli yatırımlara ihtiyaç duyacak. Çevre, AB'nin bugüne kadar ki genişleme deneyimleri içinde, aday ülkelerin en fazla geçiş dönemi istediği konu başlığı olmuş. AB içindeki çevre lobileri ise bazı alanlarda uzun geçiş dönemleri tanımaya, AB'nin bütününün sağlığını tehdit etme risklerini gerekçe göstererek karşı çıkıyor.
AB istatistiklerine bakıldığında, 10 yeni üyenin AB çevre yasalarını tam olarak karşılamalarının yatırım maliyetinin 120 milyar avro olarak tahmin edildiği görülüyor. Bu rakam, tarımla birlikte çevrenin neden müzakerelerin en zorlu başlığı olacağını anlatmaya yeterli görünüyor.
|
|
|
|
|