|
|
|
|
Müzakere Çerçeve Belgesi
MÜKTESEBATIN ÇEVİRİSİ
Belgede, ''Türkiye'nin, katılımdan yeterli bir süre önce müktesebatın Türkçeye çevirisini ve katılımdan sonra AB kurumlarının çalışmalarını aksatmadan yerine getirmesini temin edecek yeterli sayıda yazılı ve sözlü çevirmeni eğitmesi gerektiğine'' dikkat çekiliyor.
''Sonuç olarak ortaya çıkan ve bir üye devlet olarak Türkiye'nin uymak zorunda olacağı haklar ve yükümlülükler, Türkiye ile topluluklar arasındaki tüm mevcut ikili anlaşmaların ve Türkiye tarafından akdedilen, üyelik yükümlülükleriyle uyumlu olmayan tüm diğer uluslararası anlaşmaların sona ereceği anlamına gelmektedir'' denilen belgede, ''Ortaklık Anlaşmasının müktesebattan ayrılan hükümleri, katılım müzakerelerinde emsal olarak kabul edilemez'' ifadesi kullanılıyor.
Türkiye'nin müktesebattan doğan hak ve yükümlülükleri kabul etmesinin, müktesebatta belli uyarlamaların yapılmasını gerektirebileceği belirtilen belgede, ''Gerektiğinde müktesebatta belli uyarlamalara karar verilirken, üye devletlerin müktesebatı benimserken uyguladıkları ve o müktesebatın ayrılmaz parçası haline gelmiş olan ilkeler, kriterler ve parametrelerin esas alınacağı ve Türkiye'nin özel durumları göz önüne bulundurulacağı'' belirtiliyor.
''Birliğin, zaman ve kapsam açısından sınırlı olması ve müktesebatın uygulanmasına ilişkin olarak açıkça tanımlanmış aşamaları içeren bir plan eşliğinde olması koşuluyla, geçici tedbirler için Türkiye'den gelecek talepleri kabul edebileceğine'' dikkati çekilen belgede, ''iç pazarın genişletilmesiyle bağlantılı alanlar için, düzenleyici tedbirlerin hızlı bir şekilde uygulanması gerektiği ve geçiş dönemlerinin kısa ve az sayıda olması gerektiği, büyük mali giderler de dahil olmak üzere ciddi çaba gerektiren kapsamlı uyarlamaların gerekli olduğu yerlerde, yumlaştırmaya yönelik sürekli, ayrıntılı ve bütçeli bir planın bir parçası olarak uygun geçiş düzenlemeleri öngörülebileceği'' ifade ediliyor.
''Her halükarda, geçiş düzenlemeleri Birliğin kural ya da politikalarında herhangi bir değişiklik yapılmasını içermemeli, bunların sağlıklı bir şekilde işleyişini bozmamalı ve rekabetin büyük ölçüde zarar görmesine neden olmamalıdır. Bu bağlamda, Birliğin ve Türkiye'nin menfaatleri göz önünde bulundurulmalıdır'' şeklinde ifadelere yer verilen belgede, ''Uzun geçiş dönemleri, derogasyonlar, özel düzenlemeler ya da kalıcı koruma hükümleri, bir başka deyişle koruma tedbirlerine bir temel oluşturmak üzere sürekli olarak emre amade olacak maddeler düşünülebilir. Komisyon bunları, uygun olan hallerde, kişilerin dolaşım özgürlükleri, yapısal politikalar ya da tarım gibi alanlarda getireceği tekliflere dahil edecektir. Bunun yanı sıra, kişilerin dolaşım özgürlüğünün nihai olarak tesis edilmesine ilişkin karar alma süreci, üye devletlerin bireysel olarak azami düzeyde rol oynayabilmesine olanak vermelidir. Geçici düzenlemeler ya da koruma tedbirleri, rekabet üzerinde ya da iç pazarın işleyişi üzerinde yaratacakları etkiler göz önüne alınarak gözden geçirilmelidir'' deniliyor.
''Müktesebatta yapılacak ayrıntılı teknik uyarlamaların, katılım müzakereleri sırasında belirlenmesinin gerekli olmadığı'' belirtilen belgede, ''Bunlar Türkiye ile işbirliği içerisinde hazırlanacak ve katılım tarihinde yürürlüğe girmek üzere Birlik kurumları tarafından zamanı geldiğinde benimsenecektir'' ifadesi yer alıyor.
''Türkiye'nin Birliğe katılımının mali yönleri kabili tatbik Mali Çerçevede göz önünde bulundurulması gerektiği'' kaydedilen belgede, ''Bu nedenle, Türkiye'nin katılımı çok büyük mali sonuçlar doğurabileceğinden, müzakereler ancak sonuç olarak ortaya çıkacak olası mali reformlarla birlikte 2014'ten itibaren başlayacak olan döneme ilişkin Mali Çerçevenin oluşturulmasından sonra sonuca ulaştırılabilir'' ifadesi yer alıyor.
Belgede, ''Türkiye, katılımdan itibaren derogasyona sahip bir üye devlet olarak ekonomik ve parasal birliğe katılacak ve gerekli koşulları karşılayıp karşılamadığına yönelik olarak yapılacak bir değerlendirme esasında Konseyin bu amaca yönelik vereceği kararın ardından ulusal para birimi olarak euro'yu benimseyecektir. Bu alandaki diğer müktesebat katılımdan itibaren tamamen geçerli olacaktır'' deniliyor.
Müzakerelerin özü ile ilgili bu bölümde kısaca şu görüşlere yer veriliyor: -''Özgürlük, adalet ve güvenlik alanıyla ilgili olarak, Avrupa Birliğine üyelik, Türkiye'nin katılımla birlikte Schengen müktesebatı da dahil olmak üzere, bu alandaki tüm müktesebatı tamamen kabul etmesi anlamına gelmektedir. Ancak, bu müktesebatın bir kısmı Türkiye'de sadece, Türkiye'nin hazır olup olmadığına yönelik olarak yapılacak kabili tatbik Schengen değerlendirmesine dayalı olarak, iç sınırlarda kişiler üzerindeki kontrollerin kaldırılması konusunda alınacak bir Konsey kararından sonra uygulanacaktır.''
-''AB, nükleer güvenliğin tüm yönleri de dahil olmak üzere, yüksek düzeyde bir çevresel korumanın önemine işaret etmektedir.''
-''Müktesebatı etkin bir şekilde uygulamak amacıyla, ya da duruma göre, müktesebatı katılımdan yeterli bir süre önce etkin bir şekilde uygulayabilmek amacıyla, Türkiye müktesebatın tüm alanlarında kurumlarını, yönetim kapasitesini ve idari ve yargı sistemlerini - hemulusal hem bölgesel düzeyde - Birlik standartlarına getirecektir. Bunun yapılabilmesi için, genel düzeyde, verimli ve tarafsız bir sivil hizmet anlayışı üzerine kurulmuş, iyi işleyen ve istikrarlı bir kamu idaresine ve bağımsız ve etkin bir yargı sistemine ihtiyaç vardır.''
|
|
|
|
|