Bugün hem biz büyüklerin, hem de çocuklarımızın bayramı.
Türkiye'de büyüklerin kafaları karışık.
Hepimizin zihninde cevapsız o kadar çok soru var ki...
Ben de bu nedenle çocuklara dönmeyi denedim.
Acaba çocuklarımız hangi sorulara cevap arıyor.
En büyük torunum Faruk 5 yaşında.
Akşam onu karşıma oturttum.
- Bana sormak istediğin soru var mı, dedim...
Kitaplığımın raflarına baktı ve sonra sordu:
- Bu kitapları yazanlar her şeyi nasıl biliyorlar? Faruk'a DeBono'dan bir alıntıyla cevap vermeyi denedim:
- Evet, haklısın... Bütün bilgiler kitaplardadır. Ama yeni bilgilere ulaşmak için bütün bu kitapları bazen reddetmek, bazen de onlar üzerinde spekülasyon yapmak gerekir... Üniversiteler bunun için vardır. Torunumu bu cevap tatmin etmemişti.
Sorusunu üsteledi:
- Bu kitapların içindeki bilgiler nereden geliyor? O bilgiler kitapların satıldığı kitapçılarda mı, yoksa kitapların basıldığı matbaalarda mı duruyor? Yine anlatmaya çalıştım:
- O kitapları yapanlar araştırıyorlar, her şeyi sorguluyorlar. Faruk güldü:
- Ben de bütün gün araştırıyorum ama pek bir şey bulamıyorum... Zorlanmaya başladığımı hissediyordum.
- Başka sorun yok mu, dedim.
O da yine sordu:
- Neden her gün akşam olduktan sonra ertesi gün yeniden yeniden güneş doğuyor ve sonra yine akşam oluyor? Anladım ki bu 23 Nisan'da da büyüklerin cevapsız soruları ile uğraşmamız daha kolay olacak.
Bir büyüğün küçüklerin dünyasına en mükemmel biçimde girdiği Saint-Exupery'nin
"Küçük Prens" kitabına kim bilir kaçıncı defa yeniden sarıldım.
"Turkuvaz Yayınları" bu kitabı Joann Sfar'ın çizgileriyle yeniden yayınladı.
Küçük Prens ve kral Kitabın, Küçük Prens'in uzaydaki minik uydusundan çıkıp, diğer uyduları ziyaret ettiği bölümüne daldım.
Küçük Prens'in ayak bastığı ilk uyduda bir kral tek başına oturmaktadır.
Yorgun Küçük Prens esneyince kral ona
"Esnemeni yasaklıyorum" der. Küçük Prens
"Çok yorgunum, esnememi tutamıyorum" diye cevap verir. Bu defa kral
"O zaman esnemeni emrediyorum" der. Küçük Prens bunun üzerine
"Utandım şimdi, esneyemez oldum" diye söylenir.
Küçük Prens krala "Madem her şeye emrediyorsunuz, güneşe emredin de batsın" der.
Kralın bu isteğe cevabı şöyledir:
- Günbatımını göreceksin. Güneşe batmasını emredeceğim ama bunun için günün sonunu beklememiz gerekiyor. Bu diyalogun sonunda Küçük Prens
"Sizin uydunuzda kimse yok, bir Adalet Bakanı da, mahkemeler de yok" diye kralı iğneleyince, şu cevabı alır:
- Kendi kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur. Kendini iyi yargılamayı becerirsen, gerçekten bilge kişisin demektir... İleride torunum Faruk bütün bu kitapları okuyunca, bilinmeyenlerin bilinenlerden çok daha fazla olduğunu anlayacak.
Dilerim bunu erken anlar.
23 Nisan bayramımız kutlu olsun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 23 Nisan 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/23//haber,1386A0382D8C4B448FFB91CAB2E073B5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.