kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Nisan 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Programda tartışma var ama horoz dövüşü yok!

HAYATİ GÖK
21.04.2009
atv'de 'Arayış' adlı bir haber programı hazırlayan Gürkan Zengin: Ülkenin nabzını tutuyoruz. Taraflar biraraya gelecek, tartışma olacak ama programda horoz dövüşü olmayacak!..
CNN Türk'te on yıl çalıştıktan sonra atv'ye geçen Gürkan Zengin, her çarşamba 'Arayış' adlı bir haber-tartışma programı hazırlıyor. Zengin, programda ülkenin ve toplumun siyasi ve ekonomik sorunlarına çözüm arıyor.

DÜRÜST BİR PROGRAM
* 'Gürkan Zengin ile Arayış' nasıl bir program?
Biz her zaman ülke ve toplumun nabzını tutmaya çalıştık, yine öyle yapacağız. 'Arayış', dünya ve Türkiye gündeminde ekonominin ve siyasetin takip edildiği bir program! Tartışma da olacak ama horoz dövüşü programı olmayacak. Canlı yayın konuklarıyla temel soruların cevaplarını arayacağız. Taraflar biraraya gelecek, dosyalarımız olacak. Dürüst, neyi neden yaptığını bilen bir program. 16 yıldır ekrandayım, dilim, Türkçem, bakışım belli. Bunların dışında bir imaj yaratmaya çalışmayacağım. Kimi zaman doğruyu, kimi zaman çözüm yollarını, kimi zaman siyah ile beyaz arasındaki gri noktayı arayacağız.

* Programınızın adı neden 'Arayış' oldu?
'Arayış'; bir haber programına, bir tartışma programına yakışan bir isim... Toplumdaki dinamizmi de iyi anlatan bir kelime. Ayrıca 12 Eylül'den sonra Bülent Ecevit'in sıkıntılı zamanlarında çıkarttığı derginin de ismi. Aklım bu konulara erdiğinden beri bu adı sevmişimdir.

* 1993-1998 yılları arasında da atv'de çalıştınız. Eski atv ile yeni atv arasında ne fark var?
Atv, kurumsallaşmasını tamamlamış bir yapı. Ülkenin önemli markalarından biri. Ama fiziki imkanlar ve TV teknolojisinde atv'in yeri burası değil.

ATV 'GÜVEN' DEMEK
* Sizin için 'yuvaya geri döndü' deniliyor...
Çalıştığım ilk kanal TRT'dir. 'Yuva' diye bakılacaksa TRT'dir. Ancak atv'nin, o zaman birlikte çalıştığımız bütün arkadaşlarım da kabul eder ki; bizim meslek yaşamımızda ayrı bir yeri vardır. Habercilikte mesleki prestijimizin doruğa çıktığı yer atv olmuştur. Seçim gezileri sırasında rakip kanallardaki arkadaşlarımız, halkın atv'ye olan ilgisine gıpta eder, bizi kıskanırlardı. Habercilik demek, güven demek, atv 'güven' demekti. Biz de bunun keyfini sürüyorduk.

* Seçim gecesini sunduğuzda sizin için Türkiye'nin yeni anchorman'i denildi...
Seçim gecesi istisnai bir durumdu. Haber merkezi ile hiçbir organik ilişkim yok ve olmayacak. Yani 'bir gecelik' bir işti, yaşandı ve bitti.

* İletişim fakültesinde öğrenciyken bir gün bu noktaya geleceğinizi düşünüyor muydunuz?
On yedi yaşımdan beri gazeteci olmak istiyordum. TRT'de staj yaparken 'Tamam bu işi istiyorum' diyordum. Bu mesleği bir yaşam biçimi olarak görüp severseniz başarı garantidir. Severek yapıyorsun, üstüne de para veriyorlar durumu.

* Pişmanlığınız oldu mu?
Asla! Tekrar doğsam yine gazeteci olurum. Tabii meslek eğitiminin daha kaliteli, ülke demokrasisinin daha gelişkin olduğu bir ortamda bu işi yapmak daha iyi olurdu. Ama yine de açık bir ülkeyiz. Tartışmalar, kamuoyunun gözü önünde oluyor.