kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
The Marmara'nın bombalamasında Yasemin Cebenoyan hayatını yitirmişti.

Kamera kayıtları bir yıl sonra istendi

18.04.2009
- Onat Kutlar'ın da vefat ettiği The Marmara Oteli bombalamasında ablanız Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirmişti diye hatırlıyorum.
- Evet o bombalamada ablamı yitirdim. Ama beni hayrete düşüren bazı durumlar var bu bombalama olayında. Hatırlıyorum İBDA-C'nin yayın organları, 'yılbaşı kutlamak kafir işidir,' diyerek Taksim'i kana bulayacaklarını söylüyorlardı. Ve 30 Aralık'ta The Marmara Oteli'nin kafesinde bomba patlıyor. Sonuçta orada vefat eden sadece ablam Yasemin değildi, sinemamızın önemli bir entelektüeli Onat Kutlar da yaşamını yitirdi. Ki onunla da tanışıklığım ve birlikte çalışmışlığımız vardı. Bu olay önlenemez miydi, duyurulmuş bir eylemdi ve yapıldı. Sonuçta katiller gerçekten bulundu mu? Ben hâlâ şüpheliyim. Evet, bir adam çıktı, 'Ben yaptım,' dedi. Ama insan bu sözün ötesinde somut bir delil de görmek istiyor. Çünkü insanlar bilemediğim nedenlerden dolayı işlemedikleri suçları da üstleniyorlar. Sonuçta IBDA-C'nin yayın organında 'eylemimizi başarıyla gerçekleştirdik,' diye yayınlar yaptılar. Bütün bunlara rağmen mesela yazıda da belirttiğim gibi bir suç işlendikten sonra ilk yapılan şey, tıpkı evimize hırsız girince polisin bize sorduğu gibi, 'Güvenlik kameranız var mı,' demek. Otelin güvenlik kamerası vardı, fakat bu soruşturmada polis bunu sormuyor, bir yıl sonra güvenlik kayıtları isteniyor otelden. Otel de 'Biz bu kayıtları sildik,' diyor. Böyle bir şey olmaz. Eğer oluyorsa da insan bunun arkasında kasıt arıyor.