Yuh artık!
Diyorum size...
Ya gerçekten paranoyaklaşmaya başladım..
Ya da gerçekten
televizyonlar bütün dünyada gizli bir örgütün eline geçti. Ve bu örgüt insan varlığını iyiden iyiye
alçaltmak, çürütmek, değer yoksunu yaratıklar haline getirmek istiyor.
Çünkü
televizyon ekranlarından, özellikle de
reality show'lardan hayatımıza akıp duran sinsi kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı.
Bakın bütün reality show'lara...
Zaten kalabalık olduğunda alabildiğine gaddar ve zalim olan, yakıp yıkan insanoğlu'nun tek başına da asla samimi olamayacak kadar sahte; asla yüzünü yüceliklere dönemeyecek kadar
alçak olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar sanki!..
Bu programlarda kötü yanlarımızla o kadar çok yüzleştiriyorlar ki bizi, kötülüğe karşı giderek kayıtsızlaşıyoruz.
Biz " Yemekteyiz "le, "Evlendirme" programlarıyla falan bu felaketin son örneklerini yaşıyoruz.
Şimdi sakın "bundan ötesi olmaz" diye düşünmeyin.
Bereketin ve muhabbetin mabedi soframızı da reality show'a kurban ettik; sevmeyi, sevilmeyi ekran çöpçatanlarının eline verdik diye düşünüp; " daha ne kadar çirkinleşebiliriz, her şeyin bir sınırı var" demeyin sakın!
Var!
Fox Network Amerika'da yeni bir reality show'a başlıyormuş. Bütün ajanslar bir heyecan bu haberi geçiyor.
Ne mi?
Şimdi global ekonomik krizle birlikte işten çıkarmalar da büyüyor ya...
" İşten çıkarma "dan daha sert, gerilim yaratıcı ve reyting kazandıracak bir reality show olabilir mi, demiş Fox yöneticileri ve yapımcı şirket.
Ve karar vermişler. Her hafta küçülmek zorunda olan bir şirket ekrana gelecek ve şirket yöneticileri oturup tartışarak, çalışanlarla mülakat yaparak atılacak elemana karar verecek!
Programın adı Someone's Gotta Go!
Yani "Biri Gidecek!"
Yok artık! Yuh!
Dediniz değil mi?
Aslında biliyorsunuz, daha önce The Apprentice (Çırak) programında buna benzer bir şey yapılmıştı.
İki takıma ayırılan gençlerden oluşan yarışmacılar safdışı kalmamak için ruhlarınıu ve birbirlerini satıyorlardı ama yine de her bölümün sonunda içlerinden biri kovuluyordu.
Emlak Kralı Donald Trump o kişiye " You're fired" yani "kovuldun" dediğinde bütün Amerika kendinden geçiyordu.
Bu program sonra bizde de denendi ama şükür ki, aynı etkiyi yaratamadı.
Fox'un bu yeni programı ise krizin etkilerini rasyonalize eden bir şov.
Gerçek şirketler ekrana gelecek; gerçek şirketlerin sorunları tartışılıyormuş gibi yapılacak ve sonunda insanlar işsiz bırakılacak.
Böyle bir şovun yanında Antik Roma'nın gladyatör savaşları çok soylu ve insani kalır, eminim.
Ama bize müstahak bu ekran yoluyla yayılan çürüme!
Televizyon "ahlakdışılık" denilince aklına hemen kendi apış arası ve başkalarının cinselliği gelen sersemlere müstahak! Zamanında
Tutti Frutti'yi rezillik, reality show'ları normal televizyonculuk sananlar şimdiki reyting hesaplarının kötücüllüğünü kavrayabilirler mi?
Bize müstahak!
"Halk bunu seviyor, ne yapalım" diyen televizyonculara ağzımız bir karış açık da kalsa "evet, haklısın" diyen aydınlara müstahak!
Başkasının acısını, sıkıntısını, kaybedişini seyredince "
ben iyiyim ya " diye sevinen; "dedikodu olsun da nasıl olursa olsun" diyen kitlelere müstahak!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 10 Nisan 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/10//babaoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.