Pera'nın kalbi burada atıyor
200 yıllık tarihi bina, Beyoğlu'nun en gözde eğlence komplekslerinden biri oldu. Üç farklı mekânın yer aldığı binada farklı lezzetler de var, sabaha kadar eğlence de.....
Eğlencenin adresi yaz-kış yer değiştiriyor. Kışın Nişantaşı kaldırımlarına taşan kalabalık, yazla birlikte Bebek sahil şeridine taşınıyor. Ama bir de yaz-kış popülaritesinden hiçbir şey yitirmeyen Beyoğlu var. Bir zamanlar, kendini Beyoğlu tayfasından saymayanlar bile artık Tünel'in yolunu tutuyor. Nasıl tutmasın, sadece Asmalımescit'te yüzlerce farklı kefe, restoran ve bar var. Her zevke, her yaşa göre bir eğlence bulmak mümkün. Ama son günlerde Beyoğlu'nun en çok konuşulan yeri hiç kuşkusuz 200 yıllık tarihi Fransız pasajı olan 'Passage de Petit Champs' yani günümüzdeki adıyla, NuPera... 2001 yılından beri misafirlerini ağırlayan NuPera, aslında farklı tarzdaki eğlence mekânlarını bir araya toplayan bir tür eğlence kompleksi. Yemekleri kadar haftasonu partileriyle de dikkat çeken Moreish ve eğlencenin sabahın ilk ışıklarına dek devam ettiği ve zaman zaman yurtdışından ünlü DJ'lerin de çaldığı NuClub, NuPera binası içinde yer alan mekânlar.
DELICATESSEN: Hem şarküteri, hem kafe
NuPera 'eğlence kompleksi' içinde yer alan Delicatessen, hem bir şarküteri, hem de kafe olarak hizmet veriyor. Ama mönüsü sıradan bir kafeden çok farklı. Öyle ki mevsim sebzeleri ve tarçınla fırınlanmış domuz yahniden fırında dana kaburgaya kadar pek çok çeşit var. Aç değilseniz bile burada peynir tabağı ve şarap keyfi yapabilirsiniz. Üstelik kadehte şarap içeceğiniz zaman da istediğiniz şişeyi açıyorlar. Napoli salamı, rozbif, bresaola ve füme hindi, şarküteri bölümünde yer alan etlerden bazıları. Ev yapımı makarna ve lazanyalarıyla da dikkat çeken mekânda, ortaya paylaşmak için de olsa mutlaka bir sandviç ısmarlayın derim. Açık servis edilen sandviçlerden ballı humus ya da taze kişnişli hardal sosla servis edilen rozbif oldukça başarılı. Mekândan içeri girdiğinizde et dolabı dikkat çekiyor. Etler burada çiğ olarak, özel soğutma dolabında sergileniyor. Tatlı olaraksa tiramisu, parça çikolatalı mozaik pasta, vanilyalı sütlaç, meyveli tatin gibi seçenekler var. NuClub ve Moreish'in aksine Delicatessen'in bara dönüşmediğini hatırlatayım. Yemek sonrası, eğlenceye devam etmek isteyenler ise Moreish'e veya NuClub'a iniyorlar.
YABANCI DJ'LER NUCLUB:
Tıpkı Moreish'te olduğu gibi alt katta yer alan NuClub'ta da eğlence sabahın ilk ışıklarına dek devam ediyor. Mars Entertainment'a ait mekân, altı yıldır zaten vardı. Ama geçtiğimiz sezon kapalı kaldı ve dört hafta önce yeniden açıldı. Müdavimleri NuClub'ı özlemiş olacak ki, dört haftadır herkes burada. Eda Taşpınar'dan Ece Sükan'a, Nurettin Hasman'dan Teoman'a birçok müdavimi var. NuClub, sadece hafta sonları kapılarını açıyor. Yemek servisi yok. çıyor. Moreish gibi burada da giriş ücreti yok. Üstelik fiyatlar diğer birçok kulübe oranla daha uygun. Bir bardak votka başka bir mekanda 25-30 TL iken, NuClub'ta 20 TL. Burası daha çok dans edip gerçekten eğlenmek isteyenlerin geldiği bir mekân. Arada oturmak ve dinlenmek isteyenler için DJ kabinin arkasında koltukların olduğu lounge bölümü de unutulmamış. Mekânda her gün ünlü bir DJ performans sergiliyor. JT Donaldson ve Lisa Shaw, Avrupa turnelerinin Türkiye ayağını burada gerçekleştirdi. Belirli bir müzik türü yok. Daha çok 80'lerin elektro sound'ları ve funky house çalıyor. Fuchs, Yakuza, Barış Türker, Yunus Güvenen, sahne alan DJ'lerden bazıları. NuClub eğlencesini yaşamak istiyorsanız size tavsiyem elinizi çabuk tutmanız. Çünkü mekân, nisan sonu ya da mayıs başı gibi kapanıyor. Tayfası ne mi yapıyor? Elbette yazın kapılarını açan teras katına, NuTeras'a çıkıyor.
DEĞİŞİK TATLARA AÇIK OLANLAR İÇİN...
Füzyon mönüsü ve değişik yemekleriyle dikkat çeken Moreish, İtalya'daki ufak trattoria'ları anımsatıyor. Oturma kapasitesi 28 kişiyle sınırlı. Ama yurtdışından bile burayı duyup keşfedenler var. Öyle ki, bazı yabancı basın organları gelip çekim bile yapmışlar. Sık sık değişen bir mönüsü var. Görsellik, sunumlarda ön plana çıkıyor. Mekânın sahipleri, aynı zamanda şefleri olan Coşkun Uysal ve Esra Muslu. Her ikisinin de yurtdışında eğitim gördüğünü ve önemli işletmelerde şef olarak çalıştığını hatırlatmakta yarar var. Moreish'in mönüsünde bildiğimiz tatlar bile daha önce hiç denemediğimiz formlarda karşımıza çıkıyor. Örneğin sote barbun balığı; bayır tuplu marş fasulyesi, dana kuyruk ravioli ve şalgam püresiyle servis ediliyor. Kısacası buradaki özgün yemekleri yemek için yeni tatlara açık olmak gerekiyor. sosla servis ediliyor. Moreish, daha önceleri sadece restoran olarak hizmet veriyordu. Hafta içleri, aynı konsept devam ediyor. Ama mekânın sahibi Esra Muslu'nun kuzeni Tolga Can'ın katkısıyla hafta sonları saat 23.00'ten sonra bir gece kulübüne dönüşüyor. Cuma geceleri eski She Bar'ın sahibi Tarık Koray DJ'lik yapıyor. Teoman'dan Derin Mermerci'ye ve hatta Güneri Cıvaoğlu'na kadar pek çok isme She gecesinde rastlamak mümkün. 70'ler, 80'ler ve 90'ların en popüler parçaları çalıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde MFÖ (Mazhar-Fuat-Özkan) üçlüsü gibi yerli parçalar da unutulmuyor. Eğlence sabah beşe kadar devam ediyor. Bazı geceler müzik durduğunda, kalabalık Tarık Koray'a 'Bir daha, bir daha' diye tezahürat yapıyor. Cumartesi gecelerinin DJ'i ise İstiklal House Cafe'den de aşina olduğumuz Murat Tokuz. Tokuz, günümüzün popüler parçalarını da ihmal etmiyor. Öyle ki yemek saatinde ufacık gözüken mekânın masalar kalkınca bu kadar fazla insanı ağırlayabilmesi gerçekten de ilginç oluyor. Pazar hariç her gün açık olan mekân, farklı yemekleri kadar kokteylleriyle de dikkat çekiyor.
Yayın tarihi: 5 Nisan 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/05/pz/haber,C1F51A5212FE4D979F2CF3B185393527.html
Tüm hakları saklıdır.