Sadece bir dakika yetiyor. Sadece bir dakikada hayran olabiliyorsunuz ona. Onun öyle bir özelliği var. Onun öyle bir farklılığı, öyle bir büyüsü var. Bu büyünün içinde karşınıza kırk yılda bir çıkacak bir beyefendilik, bambaşka bir zarafet, müthiş bir insanlık var. Size selam verişinden, uğurlayışına kadar, telefonla konuşmasından eşine davranışına kadar... Meğer ondaki özellikleri o kadar özlemişim ki, uzun zamandır birisinde görmemiş unutmaya yüz tutmuşum ki...
COHEN'DEN SİNATRA'YA Kim mi bu adam? Ömür Göksel tabii ki. Ne eşi benzeri olmayan sesler duyduk da fişi çekilip sahneden inince cızırdadı. Ne adamlar gördük, ünlü oldu da daha ötesi olamadı. Ömür Göksel çok farklı. Öyle farklı ki yanına gidip iki dakika konuşan arkasını dönünce şu cümleyi etmeden duramıyor: "Ne müthiş bir adam. Bayıldım!" Pazartesi akşamı Nişantaşı Longtable'da piyano başında şarkılar söyledi Ömür Göksel. Leonard Cohen'den, Frank Sinatra' ya neler neler... Daha program başlamadan o zaten tavırlarıyla herkesi etkilemişti. Üstüne bir de o şarkıları söyleyince,"İşte" dedik, "Bir ömür adam bu olsa gerek..." Ömür Göksel haftaya pazartesi de Longtable'daymış... Haberiniz olsun, kaçırmayın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 1 Nisan 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/01/gny/haber,C5CB8CC8DAB94137BEC3040F043304A2.html
Tüm hakları saklıdır.