Geçen hafta sonu ne buldum? Üstelik aramadan, sormadan, zorlamadan... Evlere sığmıyordum ya, canımı çok sıkıyordum ya, üzülüp dört bir yanımda kırmızılıklar döküyordum ya... Dedim, "Bu ömür böyle geçmez kızım Ayşe!" Dedim, "Kendini arıyorsun arıyorsun meşgul çalıyor, bari telesekretere bir mesaj bırak." Madem her şey bizde başlayıp bizde bitiyor. Madem bu karmaşada kendimizi ihmal etmemek gerekiyor. Önce işe ağırlıklardan kurtularak başlamaya karar verdim (aferin bana). En büyük ağırlık yaşadığım evdi. İnsana bazen ağır geliyor eşyalar, mekanlar... Her birinin hatırası, acısı, sevinci ama ille de ağırlığı var. Yani yaşamımı değiştirmeye karar verdim. Aldım İdil'imi yanıma, bir de kocaman çöp torbası... Ne varsa canımı yakana dair. Doldurdum içine. Doldururken bir fenalık da geçirmedim değil. Meğer insan acılarına ne kadar bağlanırmış... Acı çekmek ne kolaymış. Alışınca acıdan kopmak zorlaşırmış... Derin bir nefes alıp hepsini doldurdum içine... Ooops, yerimiz yine bitti. Devamını sonra yazacağım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Derin bir nefes al ve başla
Yayın tarihi: 26 Mart 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/26/gny/haber,4AD4B67EF4C044B296BC6C9CD6F44A1C.html
Tüm hakları saklıdır.