Eski nüfus kâğıtlarımızda böyle yazardı...
Böyle bir sayfa vardı... Hani şu
"cüzdan" şeklindeki eski nüfus kâğıtlarımızda... Medeni durum
"hanesinde" de anlama özürlüler için ayraç içinde bir açıklama:
"Yani evli mi, bekâr mı, dul mu, boşanmış mı?" Açıklama, cüzdanı taşıyacak olan vatandaşa mı yapılıyordu, dolduracak olan nüfus memuruna mı, o da belli değildi.
Yok,
"ekmek karnesi verilmiştir" damgasına yetişemedik tabii ama, kırk küsur yaşımıza kadar Osmanlıca kimlik kullandık, anlı şanlı devrim oraya elini atamamıştı!
Nereye elini atmıştı ki? Altmışlı yılların ortalarına kadar bu memlekette hâlâ
"halifeye hakaret" suçu vardı kanunda, tarihi eser kaçakçılığı yapana da
"bin kuruş, yani on lira ağır para cezası!" ... Abdülhamid döneminden kalma birçok kanun maddesi, anlı şanlı cumhuriyette hâlâ yürürlükteydi... En başta da şu ünlü
"Memurin Muhakemat Kanunu" tabii, İttihatçı yasası, 1912 tarihli!
Meğer bu cüzdanı da hâlâ cebinde taşıyan varmış günümüzde...
Ama şimdi tutuştular: Yüksek Seçim Kurulu, kimliğinde
"TC kimlik numarası" bulunmayan vatandaşların oy kullanamayacaklarını açıkladı! Açıkladı demek de yanlış, yeniden hatırlattı, çünkü aylardır davul çalıyor ama bir kesim vatandaş bunu ancak yumurta kapıya gelince idrak edebiliyor.
Siyasi partiler de,
"oy kaçacak" diye cıvıdılar, bu seferlik hoşgörülsün, estek köstek...
Hayır efendim, hoşgörülmesin!
Yıllardır poposunu kaldırıp da bir yeni kimlik almaya tenezzül etmeyenler, bu şekilde cezalandırılsınlar. Oy veremesinler, bu haklarından mahrum kalsınlar. Akılları başlarına gelsin.
Biz eşek olduğumuz için mi işi gücü bıraktık da kalktık nüfus memurluğuna gittik? Üstelik de on yılda bir
"muntazaman" yeniletiyoruz kimliğimizi, üzerindeki fotoğraf eskidiği için?
Biz eşek olduğumuz için mi yıllardır her ay eşek yüküyle ev kirası ödüyoruz da bir gecekondu dikip oturmak aklımıza gelmiyor?
Köylü kurnazlığı, buraya kadar...
Hiç öyle cahil halk, kırsal kesim, saçı bitmedik yetim, yaşlı nine falan filan edebiyatı yapmasın kimse... Halk dalkavukluğuna gerek yok.
Hopursan da, bopursan da, kimlik numarası alacaksın. Alacaksın! Bitti. Bu kadar.
Vergi numarası da alacaksın. Bu iki numara birleştirilir ya da birleştirilmez, o hükümetin işidir.
Almamakta direniyorsan, üşeniyorsan, ya da bundan kaçınıyorsan da, vatandaşlık haklarını kullanamayacaksın. Bitti. Bu kadar.
O zaman ağlayıp zırlamaya da hakkın olmayacak, bu ne biçim hükümet, paramız yok, açız, cart curt... Aç kal.
"Haberim yoktu" mazeretine sığınmaya da kalkma. Haberin olmalıydı.
Gazete okuyacaksın, bunu beceremiyorsan
televizyon seyredeceksin, haberin olacak. Olmak zorunda.
Hepten aciz durumdaysan da, kocan söyleyecek, oğlun, kızın, gelinin ya da damadın söyleyecek, torunun söyleyecek, komşu söyleyecek, haberin olacak.
"Suç olduğunu bilmiyordum" şeklindeki savunma, dünyanın hiçbir hukuk sisteminde savunma kabul edilmez.
Gene de anlamıyorsan, oyunu kullanma. Senin vereceğin oydan ne iktidara hayır gelir, ne muhalefete hayır gelir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 19 Mart 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/19//haber,DF638484000D4DB1B649A769F50E47BD.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.