| 10 Mart 2009, Salı |
Annelerin feryadı hâlâ kulaklarda.
'Annemin öpmeye bile kıyamadığı boynumu kırdılar'
Pervin METİN / SABAH
10.03.2009
Balıkesir'de 3 yıl önce tecavüz edilip, öldürülen Tuğçe ve Büşra'nın katilleri bulunamadı. Avukat, kızların ağzından yazdığı mektupla dramı anlattı..
Tarihler 21 Mart 2006'yı gösteriyordu... Balıkesir'in Karacalar köyünde yaşayan iki kuzen Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak, öğle tatilinde yemek için geldikleri evlerinden okula gitmek için ayrıldı. Tüm arkadaşları o gün okul çıkışında evlerine geri döndü ancak 10 yaşında olan iki kızdan bir daha haber alınamadı. Binlerce kayıp ilanı bastıran, televizyon programlarına çıkıp, biricik kızlarını kaçıranlara seslenen ailelerin tüm çabası da sonuç vermedi. Umutlar hiç solmadı ta ki, 44 gün sonra talihsiz kızların cesetleri köylerine 6 kilometre uzaklıktaki bir su kanalında tanınmaz halde bulunana kadar. Olayın üzerinden koca üç yıl geçti ancak katillerin izine rastlanamadı ve yaşanan vahşetin boyutu yavaş yavaş hafızalardan silindi.
'SİZİN KIZINIZ OLSAYDIK'
Katil ya da katillerin özgürce dolaşmasını hazmedemeyen ailenin avukatı İbrahim Erenci Tuğçe'nin ağzından yazdığı bir mektupla cinayet anını, ailelerin yaşadığı acıyı anlattı: "Bizler yoksul ama çok mutluyuz. İkimizin de idealleri var. Ben polis olmak istiyorum, Büşra da doktor. O gün okulumuza varmak üzereydik ki, canavar ruhlu adamlar bizi zorla alıkoydu. Çok korkmuştuk, bağırmaya başlayınca bizi dövdüler. Susmamızı söylediler. Aynı yaştayız ama Büşra benden küçüktür, çelimsizdir. Bana sarıldı ağlamaya başladık. Bize tecavüz ettiler. 'İşkence bitti' derken, Büşra'yı boğarak öldürdüler. Sonra da beni... Annemin öpmeye kıyamadığı boynumu öyle çok sıkıyorlardı ki, sonunda boynum kırıldı. Ulusumun değerli vekilleri, sadece şunu sormak istiyorum. Acaba ben sizin çocuğunuz olsaydım, katillerim şimdiye kadar bulunur muydu?..."
'SİZİN KIZINIZ OLSAYDIK'
Katil ya da katillerin özgürce dolaşmasını hazmedemeyen ailenin avukatı İbrahim Erenci Tuğçe'nin ağzından yazdığı bir mektupla cinayet anını, ailelerin yaşadığı acıyı anlattı: "Bizler yoksul ama çok mutluyuz. İkimizin de idealleri var. Ben polis olmak istiyorum, Büşra da doktor. O gün okulumuza varmak üzereydik ki, canavar ruhlu adamlar bizi zorla alıkoydu. Çok korkmuştuk, bağırmaya başlayınca bizi dövdüler. Susmamızı söylediler. Aynı yaştayız ama Büşra benden küçüktür, çelimsizdir. Bana sarıldı ağlamaya başladık. Bize tecavüz ettiler. 'İşkence bitti' derken, Büşra'yı boğarak öldürdüler. Sonra da beni... Annemin öpmeye kıyamadığı boynumu öyle çok sıkıyorlardı ki, sonunda boynum kırıldı. Ulusumun değerli vekilleri, sadece şunu sormak istiyorum. Acaba ben sizin çocuğunuz olsaydım, katillerim şimdiye kadar bulunur muydu?..."
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 10 Mart 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/10//haber,B46BE51905B0488BAE96E7DC49064DF5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|