Giriş Saati : 04.03.2009 17:10 Güncelleme : 04.03.2009 17:53
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ile MHP'nin, sürekli yolsuzluklarla ilgili konuştuğunu belirterek, ''Birisi eline kırmızı dosya alıyor. Kırtasiyecide dosya çok. Bu dosyaları meydana alıp getirmekle zannediyor musun milletim sana inanıyor, geç onları geç. Bu dosyayı götüreceğin yer belli, adresi belli, içinde bir şey varsa yargıya götür'' dedi.
Erdoğan, Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. Erdoğan, Manisa'nın ''Şehzadeler şehri'', tarımın, sanayinin, kültürün, tarihin şehri olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, yaklaşık 7,5 yıl önce AK Parti'yi kurduklarını, o günden bugüne yollarda olduklarını, Anadolu'nun, Trakya'nın köylerinde, beldelerinde, ilçelerinde, illerinde, çiftçinin, esnafın, işçinin, memurun yanında olduklarını belirtti.
Milletin efendisi değil, hizmetkarı olmak için yola çıktıklarını, sadece yurt içinde değil yurt dışında da Türk vatandaşlarının yanında bulunduklarını dile getiren Erdoğan, son 3 haftada 24 şehirde miting yaptığını, Manisa'daki mitingin ise 25. olduğunu bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilini tek tek dolaştıklarını, sadece kendisinin 65 ilde miting yapacağını, geri kalan illerde ise bakanlar ve genel başkan yardımcılarının miting düzenleyeceğini dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bazıları diyor 'Tayyip Erdoğan bu enerjiyi nereden alıyor?' Recep Tayyip Erdoğan bu enerjiyi sizden alıyor sizden. Sizin sevginizden alıyor, sizin yüreğinizden alıyor, sizin heyecanınızdan, sizin muhabbetinizden alıyor. Şu meydana gelince bütün yorgunluk bitiyor, tükeniyor. Şehirlerimizin değiştiğini kalkındığını güzelleştiğini görünce yorgunluk kalmıyor.''
''SEÇİM OLSA DA OLMASA DA MEYDANLARDAYIZ''
Erdoğan, meydanlara sandık görününce çıkmadıklarını, 14 Ağustos 2001'den bu yana meydanlarda bulunduklarını, Ankara'ya mahkum siyasetçi olmadıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Seçim olsa da meydanlardayız olmasa da meydanlardayız. Seçim olsa da olmasa da milletimizin arasındayız. İşte biz hizmet siyaseti yapıyoruz. İşte insan odaklı siyaset budur. Ankara'da koltuklara çakılıp kalmayacağız. Gerilim siyasetiyle, karalama siyasetiyle ülkenin vaktini heba etmek için bu makamlara gelmedik. Biz hizmet üretmek, eser üretmek için bu emanete talip olduk. Allah'ın izniyle bu emaneti de onurla gururla taşımaya devam edeceğiz. Siz dur deyinceye kadar bize durmak yok. Siz bu emaneti bizden alıncaya kadar bu emaneti yere düşürmek yok.''
CHP VE MHP'YE ELEŞTİRİLER
CHP ile MHP'nin ''meydanlara nihayet çıkabildiğini'', kendileri 25. mitingi yaparken diğer partilerin seçim süresince nasıl bir strateji izleyeceklerini hala belirleyemediklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
''AK Parti'yi karalayarak, AK Parti'ye çamur atarak, AK Parti'ye iftira atarak milletten oy talep ediyorlar. Yanlarına da yandaş medyalarını aldılar. Bozacı-şıracı misali kampanya yürütüyorlar. Türkiye'ye ilişkin bir tek projeleri yok. Türkiye'ye ilişkin, şehirlerimize ilişkin vizyonları yok. Ne yapacaksınız?, Neler yapacaklarını söylemiyorlar. Milletin ihtiyaçlarından, şehirlerimizin ihtiyaçlarından bahsetmiyorlar. Medyanın kılavuzluğunda çamur siyasetiyle, iftira siyasetiyle günlerini geçiriyorlar.''
Erdoğan, ''iftira siyaseti'' değil ''hizmet siyaseti'' yaptıklarını ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Bunlar ortaya bir iddia koyuyor, bunların yandaş medyası çarşaf çarşaf yayınlıyor. Yalanları ortaya çıkınca utanıp, sıkılmıyor 'yanlış yaptık özür dileriz' de diyemiyorlar. İşte biliyorsunuz, bakıyorsunuz CHP, MHP diyor efendim 'yolsuzluklar, yolsuzluklar, yolsuzluklar...' Ayıptır ayıp. Birisi eline kırmızı dosya alıyor. Kırtasiyecide dosya çok. Bu dosyaları meydana alıp getirmekle zannediyor musun milletim sana inanıyor. Geç onları geç. Bu dosyayı götüreceğin yer belli, adresi belli, içinde birşey varsa yargıya götür yargıya ama içinde bir şey olduğuna kendisi de inanmıyor ki. Kaldı ki bu insanlar tutturmuş bir Deniz Feneri... Buyurun Deniz Feneri de onun hakkında dava açtı. Tutturmuş bir Deniz Feneri. Dokunulmazlığı yok. Durmadan 'dokunulmazlık' diyorsun. Onların dokunulmazlığı yok. İşte onları yargıya götür. Belediye başkanlarımızla ilgili konuşuyorsun, onların da dokunulmazlığı yok. Götür onu da yargıya. Dürüstlük, dürüstlük, bu çok önemli. Dürüst siyaset, bu çok önemli. Ak siyasete kara çalmayı benim milletim yutmuyor.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz halkımızın efendisi olmaya değil, halkımızın hizmetkarı olmaya geldik'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Bergama'daki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Hükümet'in sağlık alanında gerçekleştirdiği çalışmaları anlattı.
Göreve geldiklerinde 37.5 milyon SSK'lının 150 hastaneden hizmet aldığını, ilacını 350 eczaneden temin ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, ''Şu anda SSK'lı, BAĞ-KUR'lu, emekli ayırt edilmeksizin 1300 hastane hizmet veriyor ve istediğin eczaneden de ilacını alıyorsun. Nereden nereye geldik. Eskiden ambulans işlemleri bile ücrete tabiydi. Hastanelerde ölüler bile rehin kalıyordu rehin, bırakın hastayı. Şimdi böyle bir olay yok, bu devir kapandı'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, insan öncelikli bir dünya kurduklarını kaydederek, ''(İnsanı yücelt ki devlet yücelsin) diyerek yola çıktık. Önce insan, sonra devlet. Hasta olan ister özel hastaneye gider, ister diğerlerine gider fark etmez. Hepsi emrinde. Zaten biz de halkımızın efendisi olmaya değil, halkımızın hizmetkarı olmaya geldik'' dedi.
İktidara gelen ve çevreci olan tek partinin AK Parti olduğunu ifade eden Erdoğan, Kyoto Protokolü'nün kendi hükümetleri tarafından imzalandığını hatırlatarak, bundan sonraki süreçte ne gerekiyorsa yapılacağını ifade etti. Hizmet odaklı anlayışın süreceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Hizmet üretmeye, şehirlerimizi bayındır hale getirmeye devam edeceğiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, 6.5 yılda 132 bin derslik yaptıklarını, Türkiye'deki okulların yüzde 95'inde bilişim teknoloji sınıfları olduğunu ve internet ağının kullanıldığını dile getirerek, ''Sizlerin karşısına bugün olduğu gibi eserlerimizle çıkacağız, eserlerimizle konuşacağız'' diye konuştu. Erdoğan, Hükümet'in sivil toplum örgütleriyle el ele vererek çalışmalara devam edeceğini de sözlerine ekledi. Daha sonra toplam yatırım tutarı 68 milyon 776 bin 467 TL olan 98 projenin toplu açılışı gerçekleştirildi.
Törene, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel de katıldı.