1973 yılından beri Paris'te yaşyan Neyzen Kudsi Ergüner, sekiz yıl önce çıkardığı İslam Blues adlı albümünün ilk konserini bu akşam CRR'de verecek. "Ben çok yönlü müzik yapıyorum," diyen Erguner, 'İslam ve Blues nerede buluştu?' diye sorduğumuzda, şu yanıtı veriyor: "İslam Blues, geleneksel tasavvuf müziğinin cazlaşmış örneklerinin yer aldığı bir çalışma değil, yaptığım bu değil. Blues, uzun yıllar acı çekmiş Afro-Amerikanlar'ın kendilerini ifade ettikleri müzik, yani acının hüznün ifadesi Blues kelimesi. Ben de bizim müziğimizin, tasavvuf ve dini müziğin temelinde olan hüznü ifade etmek için blues kelimesini kullandım." Erguner diğer yandan, Türkiye'deki müzik dinleme kültürünü de, şu ifadelerle eleştiriyor: "Paris, Londra, New York gibi büyük kentlerde bir müzik dinleme kültürü söz konusu. Ama bu İstanbul'da henüz oluşmuş değil. Türkiye'de müzik bir eğlence konusu, bir sanat konusu değil. Salt müzik sever insanların, müziğe ilgisi gerekli. Biz Avrupa'da bir konser verdiğimiz vakit, bir Barok müziği, bir klasik müziği dinler gibi dinliyor insanlar. Türkiye'de bu dinleyici kitlesi oluşamadı ya da çok kısıtlı. Çünkü yapay bir kültür hayatı empoze edilmeye çalışıldı senelerce. Böylece konsere gitmek, belli bir sınıfa aitmiş gibi bir durum çıktı ortaya."