Yapma bunu Tolga Karel!

Tolga Karel'e hep iyi niyetle yaklaştım. Çünkü o "serseri" görünüşünün arkasında masum bir çocuğun gizlendiğine inandım. Herkes onu yerden yere vururken, ben bardağın dolu tarafını görmeye çalıştım. Ama her nedense o hep polisiye olaylarla gündeme gelmeyi tercih etti. Tolga'yı son kez uçağın kapısında yolculardan dayak yerken izledim. Yerde dayak yerken, "tesadüfen" orada bulunan Pazar Keyfi kameralarının çekim yapıp, yapmadığını kontrol eder gibiydi. Sonradan uçağın içinde "Kötü adamı canlandırdığım için herkes beni linç etmek zorunda mı?" diye ağladığını da öğrendim. Tabii ki bir insanın, diğerine şiddet uygulamasını haklı gösterecek hiçbir mazeret olamaz. Sebebi ne olursa olsun, kanun, nizam, polis, savcı, hakim dururken, orman kanunlarını uygulamak uygar insanlara yakışmaz. Lakin, hırsızın suçunu da sorgulamak gerek... Eskiler hatırlar: Türk sinemasının "en iyi" kötü adamı Erol Taş, bir seferinde rolünü öyle inandırıcı oynamıştı ki, Sultanahmet'te işlettiği kahvehane taşa tutulmuştu. Sanırım Tolga'nın da gönlünde "Erol Taş" olmak yatıyor. Sokakta yediği her tekmeyi, her yumruğu "aktörlük başarısına ithaf edilen bir madalya" olarak göğsüne asmak istiyor. Ama Erol Taş, halkı kendine inandırmak için kimseyi tahrik etmezdi. Yapma Tolga, sakın yapma!.. Sadece sette oyna, ne olur!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın