Meslektaşım
Sedat Ergin, 14 Şubat tarihli
Milliyet'te "Korku cumhuriyetine doğru giderken" başlıklı bir yazı yazdı. Özetle diyor ki: Gizlice yapılan kayıtlar organize biçimde kamuoyuna 'servis ediliyor', bu suçtur.
Devamla şunu yazıyor:
"Vahim olan ABD veya herhangi bir AB ülkesinde uygulansa büyük tepki yaratacak bu yöntemin Türk basınında kanıksanmaya başlanmış olması, hukuk dışı yollardan elde edilen bu kayıtların gazetelerin birinci sayfalarında yer bulabilmesi... Ancak korku cumhuriyetlerinde karşılaşılabilecek bir durum yaşanıyor.."
SABAH da bu gazeteler arasında.
SABAH o kayıtların içeriğini aktarmakla son derece doğru davranmıştır.
Bundan en ufak bir şüphem yok.
Sedat, "kamu yararı" diye bir mesleki kavramın varlığından haberdar, eminim.
Bunu evvelce bu köşede açıkladım.
Dileyen arşivden girip bakabilir.
Ortada eğer bir
suç, görev suiistimali,
komplo, ihmal,
kayırma, adaletsizlik vs. varsa, "kamu yararı" netleşir. Başta ABD olmak üzere her gerçek demokraside, gazeteci hiç gözünün yaşına bakmadan, ama elbette titizliği de unutmadan bu tür kayıtları yayınlar. Gerekirse hukuk savaşını, cezaları da göze alarak.
Çünkü gazetecinin toplumla ayrı bir "sözleşmesi" vardır. Sözleşme "kamuya yararlı gerçeğe ulaşmak ve paylaşmak" üzerine kuruludur.
Karadayı ve
Eruygur kayıtları, nasıl elde edilmiş olurlarsa olsunlar, şayet özgün iseler, "kamu yararı" bakımından yayınlanmaları gerekir. Kaldı ki Eruygur kayıtlarının içeriği bizzat Mukaddes Eruygur tarafından doğrulanmıştır.
Özden Örnek günlüklerinin yayınında kamu yararı yok muydu?
Gizli ortam dinleme kayıtlarının hepsini yayınlamak zorunda değilsiniz. Şayet kamu yararı yoksa, gizli kayıtları yayınlamak açık suçtur; o farklı.
Gizli kayıt yöntemlerini, suç mu değil mi diye sorgulamak, bununla paralel gitmesi gereken, mesleki açıdan meşru bir tartışmadır; ama kamu yararı mütalaasını asla engelleyemez, onun önüne geçemez.
Sedat'a basit bir soruyla bitireyim
Madem yanda andığım diğer haberler hukuk dışı mecralara dayanmıyor, öyleyse neden Karamehmet-Jandarma görüşmesinin resmi kayıtlara geçmiş 2003 tarihli görüşme dökümlerinin, Adnan Ekmen'in Güçlükonak katliamıyla ilgili beyanatının, bazı general yakınlarının "olağandışı" çürük raporlarının üzerine gitmiyorsunuz?
Herhalde "korku cumhuriyeti", suç, kayırma vs. ile bir ilgileri yok. Ondan olsa gerek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 16 Şubat 2009, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/16//haber,EC4C99DD4D9847F99260592563D1E065.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.