İsrail önümüzdeki birkaç yıl ülkeyi kimin yöneteceğine dair kararını vermek üzere sandık başına gitti. Seçimden bir gün önce Kudüs'ün merkezinde seçim kampanyaları yerine çevrecilerin gösterileri vardı. İnsanlar bir gün sonra yapılacak seçimle ilgili konuşmaları bir yana bırakmış görünüyordu. Seçimden sonra kurulacak koalisyona katılacak partinin ve liderin adı ne olursa olsun, başa geçecek anlayış şimdiden belli. Kudüs'te konuştuğum bir Arap'ın verdiği yanıt, umutsuzluğu gözler önüne seriyor: "İsrail seçimlerini kimin kazanacağının önemi yok. Onlar barış yapacak kişiyi değil Filistinlileri en iyi kimin öldüreceğine karar veriyor."
İLİŞKİLER ABD'YE BAĞLI İsrail'de yeni kurulacak hükümetin önündeki sorunlardan biri de Türkiye ile ilişkiler olacak. Türk-İsrail ilişkilerini iyi bilen eski diplomat Alon Liel Ankara-Tel Aviv ilişkilerinin de Obama'nın yapacaklarına bağlı olduğunu söylüyor: "Türk-İsrail ilişkileri ne yazık ki çok kötü ve Filistin-İsrail ilişkilerine endesklenmiş durumda. Eğer Amerikan yönetimi inisiyatif alır ve bu alanda bir barış süreci başlatabilirse, o zaman Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler de düzelebilir. Ama Allah korusun bunun tersi olursa neler olacağını düşünmek bile istemiyorum. İki ülke arasındaki kriz sadece hükümetler arası değil artık Türk halkının bizden nefret ettiğini düşünüyoruz." İsrail tarafında bir tedirginlik olduğunu söylemek de yanlış değil. Türk halkının İsrail'e değil, çocukların öldürülmesine tepki gösterdiğini söylemek de İsraillileri yatıştırmıyor. Uzun lafın kısası, seçimle birlikte, İsrail ve Ortadoğu yeni bir döneme giriyor. Ancak şu anki tablo, gelecek için büyük ümitler vermiyor.