kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Şubat 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ertekin'in çapraz sorgusu tamamlandı

Giriş Saati : 05.02.2009 19:37
Güncelleme : 05.02.2009 19:45
Yeni Haber
''Ergenekon'' davasında tutuklu yargılanan Hayrettin Ertekin'in çapraz sorgusu tamamlandı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanık Ertekin'e savcılık ve hakimlikteki ifadelerini okudu.

Ertekin, söz konusu ifadeleri kabul ettiğini, bunları avukatıyla imzaladığını söyledi.

Başkan Şengün'ün, Ayhan Daşkın ile telefon konuşmasına ilişkin bir soruya verdiği cevabı okuması üzerine Ertekin, savcılık ifadesinde belirttiği gibi konuşmanın avukat Mustafa Levent Göktaş'ın hazırladığı bir dilekçeyle ilgili olduğunu kaydetti.

Şengün'ün, ''Orada geçen Köksal değil de Göktaş mı o zaman?'' demesi üzerine Ertekin, ''Evet efendim. Yanlış anlaşılıyor. Orada Ankara'daki davadan bahsediliyor. Neden alınganlık gösteriyorsunuz?'' dedi.

Bunun üzerine Başkan Köksal Şengün, ''Hakimler alınganlık göstermez, doğruyu bulmaya çalışır'' diye konuştu.

Ertekin'in ''Bu konu Ankara'daki davayla ilgili, ben orada kimseyi suçlamıyorum'' demesi üzerine Başkan Şengün, ''Nasıl suçlayabilirsin? Ayrıca mahkeme kaseti de dinledi. Aynı yazılanlar gibi'' şeklinde konuştu.

''SİZİN ODANIZA GELİNCE ÖĞRENDİM''

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, birçok faili meçhul cinayetin veya arkasındakilerin araştırılmakta olduğunu belirterek, ''Ergenekon terör örgütü ile bu olaylar arasındaki bağlantılara ilişkin ne biliyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna Ertekin, ''Ben böyle bir örgüt kurduğunuzu sizin odanıza gelince öğrendim. Böyle bir örgüt olmadığından bu olaylarla ilgisi olamaz. Varsa bunu devletin güvenlik güçleri bilir, ben bilemem'' yanıtını verdi.

Savcı Pekgüzel, Ertekin'e, bir telefon konuşması sırasında ''Kemal Kerinçsiz'in akıllı adam olmadığı, örgüt kuramayacağı'' yönünde beyanı olduğunu hatırlatarak, neyi kastettiğini sordu.

Soruşturmada görev alan bir emniyet görevlisine, Kemal Kerinçsiz'in bahsedilen suçla ilgili olmayacağını anlatmaya çalıştığını söyleyen Ertekin, ''Kemal bey için böyle söylemişsem özür diliyorum. Densizlik etmişim'' dedi.

Veli Küçük hakkındaki telefon görüşmeleri hatırlatılarak, Küçük ile irtibatı sorulan Ertekin, bu konuşmada başkasının beyanlarının kendisinin beyanı gibi gösterildiğini öne sürdü.

Söz konusu konuşmanın, ''kastı aşan bir konuşma'' olduğunu kaydeden Ertekin, Veli Küçük'ü tanımadığını anlattı.

Bu sırada bazı tutuklu sanıkların oturdukları yerde bir şeyler söylemeleri üzerine Ertekin, ''Başkanım, ben size mi cevap vereceğim arkadakilere mi, şaşırdım'' diye konuştu.

Başkan Şengün de ''Haklısın. Koca koca adamlar, onlar da oturdukları yerde konuşulmayacağını biliyor'' dedi.

''KURTLAR KONSEYİ''

Savcı Pekgüzel, Ertekin'e, savunmasında Sedat Peker'i tanımadığını söylediğini hatırlatıp, el konulan bilgisayardan değişik adlarla Sedat Peker ile fotoğraflarının çıktığını, bunlardan birinin ''Kurtlar Konseyi'' adını taşıdığını belirterek, ''Kurtlar Konseyi''nden kastının ne olduğunu sordu.

Söz konusu bilgisayarın oğluna ait olduğunu ifade eden Ertekin, ''Oğlum, Kurtlar Vadisi dizisinden etkilenmiş olabilir. O nedenle bu fotoğrafları bulunduruyor ve böyle bir isim koymuş olabilir. O fotoğraflar benimle ilgili değildir. İlgiliyse görmek istiyorum'' dedi.

Güler Kömürcü'nün bir telefon görüşmesi sırasında hakkında ''Bir numaranın kankasıyım deyip dolaştığından'' bahsettiğinin hatırlatılması üzerine Ertekin, ''Güler Kömürcü'nün 1 numara dediği kişiyi yarbaylığından tanıyorum. Kim olduğunu açıklasın, belki benim dediğim kişi değildir'' şeklinde konuştu.

Bir telefon konuşmasında karşısındaki kişinin askeri darbe yapılmasını istediğini söylediğini, Ertekin'in de konjonktürün darbe yapmaya uygun olmadığından bahsettiğini'' belirten savcı Pekgüzel, Ertekin'den bu konuşma sırasında söylediği ''Bizim grubun yaptığı bir muhtıra çalışması var'' şeklindeki sözlerini açıklamasını istedi.

Ertekin de burada geçen ''muhtıra''nın, televizyonda yapılacak haberlere ilişkin bir kelime olduğunu söyledi.

''MUHTIRA GİBİ KONUŞMA''

Yapılacak haberlerle ilgili toplantıda hangi konuların konuşulacağına karar verildiğini, bazı konulardaki haberlere ilişkin ''muhtıra'' terimini kullandıklarını, bu toplantıya katılanları da ''grup'' olarak ifade ettiklerini anlatan Ertekin, ''Mesela bir konuk çağrılır. O da 'Hükümetin yaptığı ya da bakanın yaptığı yanlıştır' gibi konuşur. Bu, muhtıra gibi bir konuşma olur'' dedi.

Bunun üzerine savcı Pekgüzel, ''Muhatabınız zaten konuşmada size o grubun kim olduğunu sormuş. Siz de ''Aytaç grubu'' diye cevap vermişsiniz. Burada anlattığınızdan farklı'' dedi.

''Business Channel'a örtülü ödenekten para geldiği'' yönünde bir beyanı olduğu hatırlatarak, ''örtülü ödenek''ten kastının ne olduğu sorulan Ertekin, ''Reklamdan gelmeyen para örtülü paradır. Reklamdan gelen para açık paradır. Patronun verdiği paraya 'örtülü para' denir'' şeklinde konuştu.

''Onlar sahte Ergenekon, biz gerçek Ergenekon'uz, yakında tanklar yürür'' şeklindeki beyanı hatırlatılarak, ne kastettiği sorulan Ertekin, ''Tanklar benim tutuklanmamdan 2-3 gün sonra Kuzey Irak'a girdi. Daha derinlere gitmeliydi, ama gidemedi'' dedi.

Savcı Pekgüzel'in, ''Tankları PKK'nın üzerine mi gönderecektiniz?'' şeklindeki sorusu, duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.

Bu soruya da Ertekin, ''Kime gönderecektik? Orada Türkmenler katlediliyor'' yanıtını verdi.

ANKARA-GEBZE-İSTANBUL HATTI

Savcı Pekgüzel, Ertekin'e, bir telefon konuşmasında ''BOP komutanları'' diye eleştirdiği komutanların kim olduğunu, aynı konuşmasında ''daha önce çalıştığı Ankara-Gebze-İstanbul hattının yeniden açılması gerektiği'' yönündeki beyanlarında ne kastettiğini, bu hatta daha önce ne görev yaptığını ve şimdi ne yapmak istediğini sordu.

Ertekin, bu soruya şöyle yanıt verdi:

''O hatta hızlı tren bir kaza yapmıştı. Biz de konuşmamızda bunu esprili şekilde konuştuk. Ben o hatta bir şey yapmadım. Şimdi TRT şeşler, beşler derken başka şeyler gelecek. Bak görevinizi yapmıyorsunuz Sayın Savcım. Görevini yapmayan komutanlar gibi. Orada söylediklerim PKK'ya karşı içimdeki hezeyanlardır.''

''Kalelerin tek tek elden gittiğinden'' bahsettiği bir konuşması hatırlatılarak, ''görevli subayların ne yapmasını beklediği'' sorulan Ertekin, ''o konuşmayı Milli Güvenlik Kurulu'nda görevli bir komutanla yaptığını ve ülkede yaşanan irtica tehlikesini gündeme getirmesini istediğini'' ifade etti.

''SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜ DARBELERDE Mİ GÖRÜYORSUNUZ?''

Pekgüzel'in, bir konuşmasını hatırlatarak, ''Siz ülke sorunlarının çözümünü darbelerde mi görüyorsunuz?'' sorusu üzerine de Ertekin, TSK'nın hiçbir zaman ülkeyi geriye götürmediğine inandığını kaydetti.

Evinde, değişik yerlerde görevli generallere ilişkin özel bilgiler ele geçirildiğinin hatırlatılması üzerine Ertekin, bunların bir düğünün davetli listesi olduğunu, sekreterine, davetiyelerin üzerlerinin yazılması ve yerlerine ulaştırılması amacıyla verildiğini kaydetti.

Ajandasındaki Adil Serdar Saçan'a ilişkin notlara dair bir soru üzerine de Ertekin, Saçan'ın kendisine işkence yaptığını, bu konuda şikayetçi olduğunu ifade ederek, notların da buna ilişkin olduğunu anlattı.

Söz alan Güler Kömürcü Öztürk, Ertekin'in beyanları sırasında ''hakkında 50-100 sayfalık suçlama içeren ifadelerin imzalatılmaya çalışıldığını'' söylediğini ifade ederek, bunların ilgili birimlerden sorulmasını istedi.

Ertekin hakkındaki konuşmasında bahsettiği 1 numarayı spekülasyona neden olabileceği için açıklamak istediğini belirten Öztürk, ''Oradaki konuşmada bahsedilen 1 numara, hükümetin 1 numarasıdır. Hayrettin Ertekin Başbakan'a yakın olduğunu söylüyormuş. Ben de bunu aktarıyorum'' dedi.

Bunun üzerine Ertekin, ''Öztürk'ün doğru söylemediğini, kast ettiği kişinin Yaşar Büyükanıt olduğunu'' öne sürdü.

(A.A)