Brüksel'de, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapılan "Türkiye AR-GE günü" konferansında Bilim, Teknoloji ve Enformasyondan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın, AB üyelik sürecinde gelinen noktayı SABAH'a değerlendirdi. Söyleşiye, Avrupa Parlamentosu'nun İtalyan üyelerinden Vittorio Prodi de katıldı.
* AB sürecinde gelinen noktada iyimser misiniz? Aydın: Türkiye ve AB arasında zorluklar var. Avrupalı liderler 2004'teki Annan Planı'nın referandumundan önce, "Kuzey Kıbrıslıları Ada'nın birleşmesi için ikna etmeyi başarırsanız Türkiye'nin AB'ye girişinde avantajlar ve ekonomik kazançlar elde edeceksiniz" dediler. Sonuç, Kıbrıslı Rumlar'ın ret cevabı yüzünden olumsuz oldu. Ardından pek çok müzakere başlığı donduruldu. Bu bizi yaraladı.
* Avrupa'dan halen umutlu musunuz? Aydın: Reformları öncelikle kendimiz için yapıyoruz. Her hafta başında Bakanlar Kurulu toplantısını yaparken sorulan ilk soru "AB konusundaki ilerlemeler nasıl gidiyor" şeklinde. Müzakere başlıklarının açılması konusundaki zorluklar sokaktaki vatandaşın moralini bozuyor.
ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞI
* Sayın Prodi, AB Türkiye'ye karşı "etik sorumluluk" la hareket ediyor mu? Prodi: Paylaşmamız gereken öncelikle ortak özgürlük anlayışı. Araştırma ve gelişme, teknoloji bunda bir yol. Türkiye karşısında AB'nin etik sorumluluğu var: Örneğin insan hakları ve ifade özgürlüğü konusunda. Türkiye ile büyük problemlere karşı nasıl organize olabiliriz? Ortak kalkınma geleceği için etik temeller ne olmalı? Dini geçmişimiz bize yardımcı olabilir. Ancak bunun cevabı laik ve yasalar temelinde olmalı. Aydın: Katılıyorum. Bilimsel ilerleme önemli.
* ABD Başkanı Obama'nın Müslüman ülkelere yaptığı açılımı nasıl değerlendiriyorsunuz. AB'nin Türkiye'nin tam üyeliğine karşı dini argümanı kullanması söz konusu mu? Aydın: Yeni ABD başkanının seçimini son derece olumlu karşıladık. İlk eylemi Müslüman dünyasına açılmak oldu.