ABD Başkanı Barack Obama göreve başlar başlamaz, günde 18 saat yanından ayrılmayan, sağ kolu, koruması, kankası da onunla boy göstermeye başlamış her yerde. Akşam'ın haberinde okudum... Bu kanka Reggie isimli, 1.90 boylarında, iri kıyım ve dazlak bir arkadaş. Seçim kampanyasının başından beri siyam ikizleri gibi dolaşıyorlar. First Lady'den sonra Başkan'a en çok yaklaşabilen ve onunla en çok zaman geçirebilen kişi. Evet, bir tek yatakları ayrı! Habere göre, bu Reggie'nin işleri arasında bakın neler var:
* Obama'nın kalem ve not defterini taşıyor; gerektiği zaman kendisi not alıyor.
* Obama'nın bavullarını taşıyor, Blackberry'sini tutuyor, telefondan istediği numarayı çeviriyor.
* Beyaz Saray'ın aşçısına Başkan'ın yemekte ne yemek istediğini söylüyor.
* Her zaman yanında Obama'nın sevdiği sakızları taşıyor.
* Obama sürpriz şekilde basketbol oynamaya karar verdiğinde, takımda yerini alıyor.
* Başkan'ı, kimin elini sıktığından bile o haberdar ediyor vs. Şahane hayat değil mi! Oh ne rahat. Bu haber beni neden ilgilendirdi peki? Hayatta hep böyle birini istedim yanı başımda da, o yüzden! Tamam sakızımı kendim taşırım, Blackberry'mi de... Ama en yakınımdakiler bilirler, özürlü bir tarafım vardır hayata karşı. Faturalarımı unuturum, randevularımı unuturum, neyin faturası ne kadar kaçırırım, TTNET yerine Digitürk'ü arayabilirim, hayatımı asla organize edemem, hiçbir şeye vakit ayıramam, sabah uyanamam, musluk bozulur, doğalgaz çalışmaz, usta gelecektir ama işimi bırakamam, akrabalara arkadaşlara vakit ayıramam, 24 saat yetmez bana, savrulur giderim... Hep ağlarım sonra yanı başımdakilere, 'hayat asistanı istiyorum' diye... Gözlerimin içine bakarlar, garip garip "O da ne" diye. İşte Obama'nınkinden! Böyle birine sahip olmak ve güvenmek için başkan mı olmak lazım ille de?
Bugünkü Tüm Yazıları
Ben de istiyorum bir 'hayat' asistanı...
Yayın tarihi: 28 Ocak 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/28/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.