İstanbul Modern, 2009'da 'gölge'nin peşine düşüyor ve bugün açılan Gölgeye Övgü başlıklı sergide gölge tiyatrosunun çağdaş sanata etkisini gösteriyor. Küratörlüğünü İstanbul Modern Sanat Müzesi Danışmanı Paolo Colombo'nun üstlendiği sergi, yedi ayrı ülkeden sekiz çağdaş sanatçının ve 20. Yüzyıl'ın ilk yarısından iki usta sinemacının en önemli eserlerini bir araya getiriyor. Sergide Haluk Akakçe (Türkiye), Nathalie Djurberg (İsveç), William Kentridge (Güney Afrika), Jockum Nordström (İsveç), Christiana Soulou (Yunanistan), Ladislas Starewich (Polonya), Andrew Vickery (İngiltere ) ve Kara Walker'ın (A.B.D.) çalışmaları sunulurken , Katariina Lillqvist (Finlandiya) ile Lotte Reiniger'in (Almanya) filmleri de gösteriliyor. Tabii söz konusu gölge tiyatrosu olunca, Karagöz de işin içerisine dahil oluyor. Küratör Colombo da, Gölge Tiyatrosu'nun dayandığı köklü gelenek, zenginlik ve öz nedeniyle, sinema öncesi tarihte ayrıcalıklı bir yere sahip olduğunu belirtip, "Bu serginin kalbinde ve temel metaforunda, Türk ve Yunan gölge tiyatrosu gelenekleri, özellikle de Karagöz karakteri yatıyor," diyerek Karagöz'ün sergi için önemine dikkat çekiyor. UBS AG'nin desteklediği sergi, Yunanistan ile Türkiye arasında birçok alanda olduğu gibi sahip çıkma tartışmalarına neden olan Karagöz'ün evrenselliği hakkında da yeterli bilgiyi veriyor. Küratör Colombo sergi kataloğunda yer alan Metin And'ın yazısını referans göstererek, Karagöz'ün 16'ncı yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda görülmeye başladığını, Yunanistan da ise Karagöz'le ilgili ilk kayda 1863'te rastlandığını belirtiyor. Karagöz'ün farklı kültür ve ülkelerde yorumlanmasının asıl onur olduğunu söyleyen Colombo özellikle Karagöz'ün evrensenliğinin altını çiziyor. Bu evrensellik serginin turne programında da görülüyor. Avrupa Kültür Fonu'nun desteğiyle gerçekleşen sergiyle birlikte ilk kez İstanbul Modern, İrlanda Modern Sanat Müzesi ve Benaki Müzesi arasında işbirliği yapılıyor. 5 Kasım 2008 - 4 Ocak 2009 tarihleri arasında Dublin'de sergilenen Gölgeye Övgü, 23 Mayıs - 26 Temmuz tarihleri arasında da Atina'daki Benaki Müzesi'nde sanatseverlerle buluşacak. Böylece, kültürel değerlerin insanlığın ortak mirası olduğu vurgulanacak.