kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu, Ankara Temsilcimiz Okan Müderrisoğlu ve Başbakanlık muhabirimiz Bülent Aydemir'in sorularını yanıtladı.

'Diyanet, mezhep ve meşrep üstü olacak'

BÜLENT AYDEMİR - ANKARA
03.01.2009
"Diyanet, Sünni bir kurum' söylemini ortadan kaldıracak bir formül gerekir" diyen Yazıcıoğlu, Kürtçe Kuran çıkarılabileceğini söyledi..
Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu, Alevi vatandaşların Diyanet bünyesinde temsil edilmesinin zor olduğunu belirtirken, "Oraya bir masa koyarak bu sorun çözülmez. 'Diyanet Sünni bir kurum' söylemini ortadan kaldıracak bir formül gerekir" dedi. Yazıcıoğlu, SABAH Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ile Başbakanlık muhabiri Bülent Aydemir'e son dönemin tartışılan konularında açıklamalar yaptı:

* (Diyanet İşleri Başkanlığı)
Aleviliğin Diyanet'te temsil konusu zor. Bana göre çözüm değil. Oraya bir masa koyarak, bir başkan yardımcısı atayarak çözülmez bu konu. 'Diyanet, Sünni bir kurum' söylemini ortadan kaldıracak bir formül gerekir. Diyanet İşleri Başkanlığı artık yavaş yavaş mezhep ve meşrep üstü bir konuma kendisini yerleştirmeye çalışıyor. Doğrusu bu ama kolay bir şey değil. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün mezheplerin üzerinde herkese hitap edebilecek bir konuma yerleşmesi gerekiyor. Ancak bu, 3-5 yılda olacak bir şey değil.

* (Cemevleri)
Cemevlerinin alternatif bir ibadethane gibi ortaya konulmasının sıkıntı vereceğini düşünüyoruz. Çünkü ibadethane dediğiniz zaman farklı bir din olması lazım ki ayrı bir ibadethanesi olsun. Alevi vatandaşlarımızın çoğu kendilerini İslam'ın içinde görüyorlar ama farklı anlayışları var. Camilerin elektrik suyu nasıl hallediliyor diye araştırdım. Su konusunda belediyelerin katkısı oluyor, elektrikte Diyanet bütçesinde çok cüzi bir rakam çıktı karşımıza. Onu cami sayısına böldüğümüzde 10-15 günlük bir elektrik ihtiyacını karşılıyor ancak. Bu da devletin bir şey yapmıyor olması anlamına geliyor. Onu da kaldırmak lazım. Yerel yönetimlere, belediyelerin inisiyatifine bırakılarak bu sorun çözülebilir.

* (Kürtçe Kuran)
Diyanet pek çok dil ve lehçede Kuran hazırlıyor. Böyle bir ihtiyaç ortaya çıkarsa bunun için de çalışma yapar.

* (TRT-6)
Doğu ve Güneydoğu'daki insanlarımızın manevi duyguları çok güçlüdür. O insanlara o televizyon kanalıyla ulaşmak mutlaka gerekecek. Doğu ve Güneydoğu'da Kürtçe bilen din adamı görevlendirilecek. Kürtçe vaaz diye sistematik bir uygulamamız yok. Vatandaş başka dil bilmiyorsa elbette bu dili bilen görevlilerimizle o vatandaşlara ulaşmak önemlidir.

* (Cami yapımı)
Bir yerde bir cami yeterliyse ikinci camiyi yapmak israftır. Bunu söylediğim zaman farklı algılanıyor. Bizde hayır işi denilince cami, Kuran kursu yapmak gibi algılanıyor. Ancak öncelik camideyse cami ama orada cami varsa, okul yoksa öncelik orada okuldur.

HAC TORPİLİ İDDİASI
*
Bütçede çok konuşuldu. Hiçbir zaman hiçbir milletvekili, hiçbir bürokrat Diyanet imkânlarıyla hacca gönderilmiyor.

* (VIP hac)
Eskiden VIP hac yoktu. Zamanla imkânlar çok değişti. Parası çoktur insanın; 'Kâbe manzaralı olsun' diyebilir. İmkân varsa, daha nezih şartlarda yapılır.