İLİŞKİLİ HABERLER
Ödüle doymayan deprem profesörü
Ödüle doymayan deprem profesörü
Dünyada çok sayıda ödül alan deprem profesörü Polat Gülkan, Uluslararası Deprem Birliği Başkanı seçildi. Gülkan, "Depremin bizde baş ağrısı olması bizim yapı stokumuzun zayıf inşa edilmesiyle ilgili," diyor..
Geçtiğimiz yıl TÜBİTAK Bilim Ödülü'ne layık görülen deprem mühendisi, Prof. Polat Gülkan, geçtiğimiz günlerde merkezi Çin'de bulunan Uluslararası Deprem Mühendisliği Birliği Başkanı seçildi. İmar Kanunu'nu hazırlayanlardan biri olan, aynı zamanda da Dünya Deprem Konseyi başkan yardımcılığı görevini yürüten Polat Gülkan, İstanbul'un beklenen büyük depreme hâlâ hazır olmadığını, marifetin okulları, kamu binalarını güçlendirmekte değil, inşa ederken, daha sonra ele almaya gerek olmayacak şekilde yapmak olduğunu söylüyor. Bir yerde deprem olduğunda televizyonda görmeye alıştığımız deprem uzmanları arasında neden olmadığını sorduğumuzda ise cevabı şu: "Ben denklerimin karşısında konuşmayı tercih ediyorum. Gazeteciye nutuk atmak kolaydır. İşin uzmanı olmadığı için konuşabilirsin. O meslek camiasından denklerin karşısında bunu söylemek, gidip bunu uluslararası arenalarda, meslek toplantılarında anlatmak o kadar kolay bir şey değil. Ama tercihim budur."
-Uluslararası Deprem Mühendisliği Birliği başkanı seçildiniz.
-Uluslararası Deprem Mühendisliği Birliği'nin 56 üyesi var. Her ülkenin kendi birliği var, Fransa'nın, ABD'nin, Şili'nin. Her ülkenin bir de temsilcisi bulunuyor. Bu temsilciler, her dört yılda bir yapılan konferansla bir araya geliyor ve Uluslararası Deprem Birliği'nin başkanını, başkan yardımcısını ve sekiz direktörünü seçiyorlar. Bu kuruluşun amacı, dünyadaki deprem trendinin azaltılması için yapılması gereken bilimsel araştırmaları, teknolojik gelişmeleri ve de hükümetlerin yapması gereken işleri ortaya koymak.
SADECE 19 İLDE DENETİM SİSTEMİ VAR
-Yaptırım gücü var mı?
-Yaptırım gücü yok maalesef. Bu sadece bir meslek kuruluşu. Çin'de 3 bin 200 delegesi var sadece. Ama tavsiyeleri var..
-Geçtiğimiz yıl TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü aldınız?
-Evet
-Hangi konuda?
-Mühendislik. Üç kategoride oluyor: Temel birimler, mühendislik, tıp sağlık bilimleri. Mühendislik kategorisinin adayları arasından bir seçim oluyor. Süzgeçlerden geçirilen seçim sonrasında mühendislikten aday gösterilmiştim, sonunda bilim ödülüne layık görüldüm.
-Türk deprem mühendisliğine katkınız ne oldu?
-Deprem mühendisliğinde benim yaptığım çalışmaların özeti şu: Birtakım kolay yollardan giderek, daha karmaşık yoldan hesapların yapılmasına imkân veren bir metodun bulucularından, ilk fark edenlerden biriyim.
-Deprem mühendisliği göz ardı edilen bir mühendislik dalı mı Türkiye'de?
-Aktif araştırma camiası var, depremin bizde baş ağrısı olması bizim yapı stokumuzun zayıf inşa edilmesiyle ilgili. Maalesef mühendislik hizmetleri layıkıyla yerine getirilmemiş. Sorun idaridir, teknik değil... Belediyelerin, inşaat işlerinden sorumlu olan kuruluşların teknik kontrolleri yeterince yapamamaları, hesapların doğru kontrol edilmiyor olması... Yapı denetim sistemi Türkiye'nin 81 ilinden ancak 19'unda var. Geri kalanında geçerli değil. Böyle bir şey söz konusu olabilir mi, deprem sadece 19 ilimize zarar verecek diğerlerine zarar vermeyecek mi?
-Peki depremin zararlarını azaltmakta yol kat edebildi mi Türkiye?
-Depremlerin yol açtığı zararların azaltılması için inşaattan başlaması lazım. Böylece meselenin yüzde 80'ini halletmiş oluruz: O zaman toplumsal travmalar da meydana gelmiyor, mali tablolar da... İnsan kayıplardı da olmuyor. Ama daha çok yolumuz var. Yapı denetimimiz bile yarım yamalak kısmi bir şekilde yapılıyor. Mühendislerin uzmanlıklarının tescil edilmesi, bunların kontrol edilmesi, sigorta ile bağlantılı hale getirilmesi, kanuni düzenlemelerin yapılması gerek.
İLİŞKİLİ HABERLER
Ödüle doymayan deprem profesörü
Yayın tarihi: 3 Ocak 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/03/ct/haber,6ACF97C318154364B03DA87CE7889DCD.html
Tüm hakları saklıdır.