kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Ocak 2009, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Baca borusu yırtılmış"

Giriş Saati : 02.01.2009 11:20
Güncelleme : 02.01.2009 18:53
Yeni Haber
Başkent'te dün 7 öğrencinin ölümününe yol açan olayla ilgili açıklama yapıldı.

Başkent Doğalgaz A.Ş Genel Müdürü Veysel Karani Demir, karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu 7 gencin hayatını kaybettiği dairede, kombiden bacaya takılan alüminyum bağlantı borusunun yırtık ve delik olduğunun, bu nedenle atık gazın bacaya gitmeden ortama yayılarak zehirlenmeye neden olduğunun belirlendiğini bildirdi.

Demir, eski EGO Genel Müdürlüğü binasında düzenlediği basın toplantısında, Çankaya Birlik Mahallesi'nde 7 üniversite öğrencisinin yaşamını yitirdiği zehirlenme olayına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bilirkişi raporuna göre, ''ölümlerin olduğu dairede kombiden bacaya takılan alüminyum fleks bağlantı borusunun çürüdüğü, yırtık ve delik olduğunun anlaşıldığını'' ifade eden Demir, bu nedenle yanmış olan atık gazın bacaya gitmeden ortama yayıldığının ve zehirlenmelerin bundan kaynaklandığının belirlendiğini kaydetti.

Demir, itfaiye ekiplerinin yaptığı kontrollerde, apartmandaki bacaların açık ve baca çekişlerinin ise normal olduğunun tespit edildiğini söyledi.

"BİR SORUMLU BULMAK GEREKİYORSA, BEN BU SORUMLULUĞU ÜSTLENİYORUM"

Başkent Doğalgaz AŞ Genel Müdürü Veysel Karani Demir, karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu 7 gencin hayatını kaybetmesi olayıyla ilgili olarak ''Bu konudan ötürü illa bir sorumlu bulmak gerekiyorsa ben başkent doğalgaz anonim şirketi genel müdürü olarak bu sorumluluğu üstleniyorum'' dedi.

Demir, eski EGO Genel Müdürlüğü binasında düzenlediği basın toplantısında, Çankaya Birlik Mahallesi'nde 7 üniversite öğrencisinin yaşamını yitirdiği zehirlenme olayına ilişkin açıklamalarda bulundu. Olayın yaşandığı gün saat 05.09'da polis merkezi 155'ten, doğalgaz acil hattı 187'e bir ihbar geldiğini ve ekiplerin 10 dakikada verilen adrese ulaştığını belirten Demir, sokağa giren ekiplerin ihbarda bulunan ailenin ambulansa bindirildiklerini gördüğünü söyledi.

Ekiplerin, polis ekiplerinin aracını durdurarak bilgi aldığını anlatan Demir, ''Polisler, '4 numaralı daireden ihbar aldıklarını aileyi hastaneye gönderdiklerini, ancak bilmedikleri için gazı kesmediklerini' söylemiş. Bizim ekiplerimiz de apartmana girerek rutin incelemeleri yapmış ve gazı kesmişler. 4 numaralı dairenin kapısı kapalı olduğu için içeriye girememiş ve kimseyle de temasta bulunamamışlar'' diye konuştu.

Bugün bazı gazetelerde yer alan ''bizim işimiz bitti, bundan sonrasını için ayrı ekip gelecek'' şeklinde bir konuşmanın geçmediğini, çünkü ekiplerin o saatte hiç kimseyle karşılaşmadığını ifade eden Demir, ölüm olayının yaşandığı 3 numaralı dairenin sahibinin halasının, yeğenine telefondan ulaşamayınca polisi aradığını, çilingirle kapının açılarak içeri girilmesi üzerine olayın anlaşıldığını, gaz kaçığı olup olmadığının anlaşılması için de doğalgaz ekiplerinin çağrıldığını belirtti.

Ekibin dairede karbonmonoksit gazı olduğunu tespit ettiğini, ancak savcı gelene kadar bunun neden kaynaklandığı yönünde bir araştırma yapılmadığını dile getiren Demir, ölüm olayı olduğu için savcının beklendiğini anlattı. İtfaiye ekiplerinin bacalarda yaptığı incelemelerde apartmandaki bacaların açık ve baca çekişlerinin normal olduğunun tespit edildiğini bildiren Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

''4 numaralı dairede yapılan incelemede vantilasyon kapağının bir gazeteyle kapalı olduğu görüldü. Bacalı kombilerin tümünde kombinin bulunduğu alanın havalandırılması için vantilasyon kapağı kullanılıyor. Kombi bulunduğu ortamdan oksijen alarak yanıyor, bunu kapattığınız takdirde dışardan oksijen gelmiyor, ortamdaki oksijen de bitiyor, odadaki oksijen bitmesine rağmen doğalgaz yanmaya devam ediyor. Ancak yeterli yanmaya ulaşamadığı için karbonmonoksit üretiyor ve ortama yayılıyor.

Ölüm hadiselerinin büyük çoğunluğu vantilasyon kapağının kapatılmasından meydana geliyor. 4 numaralı dairede bunun kapalı olduğu tutanaklarla belirlenmiştir. Savcı da fotoğraflarını çekmiştir. ayrıca fleks bağlantı borusunda da bir yırtık tespit edildi. Bilirkişi raporuyla ölümlerin olduğu dairede kombiden bacaya takılan alüminyum fleks bağlantı borusunun çürüdüğü, yırtık ve delik olduğu, yanmış olan atık gazın bacaya gitmeden ortama yayıldığının ve zehirlenmelerin bundan kaynaklandığı belirlendi.''

''EKİPLER, CAN GÜVENLİKLERİ İÇİN APARTMANA GİRER GİRMEZ ÖLÇÜM YAPIYOR''

Demir, ''gazı kestiniz mi ölçüm yaptınız mı, fleks borusu aynı gün mü yırtıldı'' gibi sorularla karşılaştığını belirterek, görevlilerin ihbar aldıkları yere gittiklerinde yönetmelik gereği apartmanın kapısını açar açmaz ölçüm yaptıklarını söyledi.

Bunun ekiplerin can güvenliği için zorunlu olduğunu vurgulayan Demir, olay yerine ilk giden ekiplerin de apartmanda gerekli ölçümleri yaptıklarını alt kattan üst kata kadar tüm doğalgaz borularını kontrol ettiklerini anlattı. Demir, apartmanın ortak alanlarında doğalgaz ya da karbonmonoksit sızıntısı tespit edilmediğini için ekiplerin geri döndüğünü kaydetti.

Yapılan incelemelerde apartmanın diğer dairelerinde herhangi bir fleks yırtığı tespit edilmediğini anlatan Demir, 3 ve 4 numaralı dairelerde fleks yırtığı bulunduğunu, ölüm olaylarının gerçekleştiği 3 numaralı dairedeki fleks yırtığının, 4 numaralı daireden daha fazla olduğunu ifade etti. Demir, ''Muhtemel bir geri tepme var. Fleksler yırtık olmasa geri tepme böylesine zarar vermez'' dedi.

DÜZENLİ BAKIM


Vatandaşlardın kombi ve baca kontrollerinin düzenli yaptırmalarını isteyen Demir, ''Doğalgaz renksiz ve kokusuz bir gazdır. Kaçaklar fark edilsin diye, BOTAŞ sık sık 'sarımsak kokusu' dediğimiz bir koku veriyor. Karbonmonoksit gazı da kokusuz bir gazdır ancak yanan ve geri dönen bir gaz olduğu için koku verilmesi mümkün değil, uzun süre anlaşılmıyor, 40 saniye içinde beyin ölümü gerçekleşiyor'' diye konuştu.

Gerekli tedbirleri alınması için kampanya düzenlediklerini bu kapsamda, TV kanallarında programlara katıldıklarını, uyulması gerekenlerin yer aldığı ıslak mendiller hazırlayarak abonelere dağıttıklarını, broşürler astıklarını, apartman yöneticilerine resmi yazılar yazdıklarını anlatan Demir, gerekli önlemler alınmazsa bu acı olayların devam edeceğini söyledi.

Kombi ve bağlantı arızalarının sorumluluğunun evde yaşayanlara, baca bakımının sorumluluğunun ise apartman yöneticilerine ait olduğuna dikkati çeken Demir, kendilerinin sorumluluğunun sayaçta sona erdiğini kaydetti. Söz konusu apartmanın şönt baca kullanıldığını dile getiren Demir, yardımcı bacalarda desteklenen şönt bacaların sağlıklı olduğunu ve ölüm olaylarının bacadan kaynaklanmadığını vurguladı.

''SORUMLULUĞUMUZ VARSA CEZAMI ÇEKMEYE RAZIYIM''

Çalışma şartlarını, Ankara Doğalgaz AŞ'nin yetkilerini bilmeyen ve ''olayın acısıyla bir sorumlu arayan'' kişilerin, kendisine ''Niye sadece 4 numarayla yetinildi diğer dairelere siz de sıkıntı olup olmadığı sorulmadı'' dediklerini anlatan Demir, şunları kaydetti:

''Bir gecede bize sayıda ihbar gelir. Bunların önemli bir kısmı da 4 ya da 5'te biri de asılsız ihbardır. Bizim ekiplerimiz nereden ihbar geliyorsa gidip onu değerlendirirler. 800 ihbarın geldiği bir yerde kışın gelen ihbar sayısı budur. 10'ar daireden 8 bin dairenin kapısını çalıp, 'sizde de bir şey var mı' diye soramazsınız. Hukuken de bu mümkün değil, bizim de böyle bir yetkimiz yok. Kapıyı çalacaksınız, açmazlarsa çilingirle açacaksınız içeride neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz. 40-50 daireli bir apartman düşünün, her saate kapıyı çalıp, 'bir daire ihbarda bulundu sizde de böyle bir şey var mı' diye sormak bana manalı gelmiyor. Ama böyle bir düzenleme yapılabilir mi, bize bir yetki devri yapılabilir mi böyle bir araştırma yapacak ve çıkan sonuçları valilik aracılığıyla üst makamlara bildireceğiz.''

''Olayın kendini de kurumunu da yıprattığını'' ifade eden Demir, ''O gençleri öyle görmemiş olmayı çok isterdim. Unutulacak ve anlatılacak bir sahne değildi. Bu konudan ötürü illa bir sorumlu bulmak gerekiyorsa ben Başkent Doğalgaz A.Ş Genel Müdürü olarak bu sorumluluğu üstleniyorum. Soruşturmayı yürüten savcıya ve devletin müfettişlerine çağrıda bulunuyorum. Lütfen bu soruşturmaya bizi de dahil etsinler. Eğer bu gençlerin ölümünde sorumluluğumuz varsa Başkent Doğalgaz Anonim AŞ'nin Genel müdürü olarak cezamı çekmeye razıyım'' diye konuştu.

''EGO İLE DİREK YA DA DOLAYLI BİR BAĞLANTIMIZ''

Demir, 1 Eylül 2007 tarihinden beri EGO Genel Müdürlüğünün doğalgazla ilgili bir yetkisi kalmadığını hatırlatarak, Başkent Doğalgaz AŞ'nin özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bir sermaye şirketi olduğunu söyledi. EGO ile direk ve dolaylı bir bağlantılarının bulunmadığını vurgulayan Demir, olaya müdahale eden ekiplerin EGO'nun değil Başkent Doğalgaz AŞ'nin ekipleri olduğunu dile getirdi. Demir, şöyle konuştu:

''Gençlerin cesetleri daha ortadayken, cesetler henüz soğumamışken bir siyasinin oraya gelip, 'ters rüzgar mı olurmuş, bu ego'nun ihmalinden kaynaklanmıştır' diye bu genç insanların cesetleri üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan siyasetçiye isyan ediyorum. Çalışanlarımızı töhmet altında bırakmaya, üzmeye, rencide etmeye, onların emeklerini yok saymaya kimsenin hakkı yok.

Ben bürokrasiden geldim. Başından bu yana bu şirketi, siyasetten uzak tutmaya çalışıyorum. Bu şirket özelleştirme yolunda bir şirkettir. İç ve dış piyasada oluşmuş fiyatı vardır. Bu ekonomik kriz ortamında bu tür etkiler, bu şirketin, Ankaralının malı olan bu şirketin değerini düşürmektedir. Bu nedenle ben burayı siyasetin dışında tutmaya özen gösteriyorum tüm siyasilere eşit uzaktayız. Hiçbir etki ve baskı altında değiliz.''

''İÇERİYE GİRİP KARBONMONOKSİTİ TESPİT ETSEYDİK...''

Demir, bir gazetecinin, ''Fleks boruların yıpranıp yıpranmadığını nasıl anlayabiliriz'' sorusuna, ''Fleks cihaza bağlandığı yerden, sarsıntıdan ya da silinirken yırtılabiliyor. Sık sık kontrol edilmeli. Yönetmelik gereği 6 ayda bir kontrol edilmeli, yılda bir kez de kombiler servis bakımından geçmeli. Ayrıca baca sensörleri var. Baca normalin üzerinde ısındığında gazı kesiyor. Ancak vatandaşlar bu durumda cihazı yeniden çalıştırıyor. Oysa hemen servise haber verip, bacaları kontrol etmek gerekiyor'' karşılığını verdi.

''İhbar gelen dairede yaşayanlar ambulansla hastaneye götürülecek kadar kötüyse diğer dairelerin de kontrol edilmesi gerekmez miydi sorusu üzerine, Demir, ''İçeriye girip karbonmonoksiti tespit etseydik belki bu dediğinizi yapmak mümkün olabilirdi. Evde kimsenin olmayışı, kapının kapalı oluşu, dışarıya da bir gaz sızıntısı bulunmayışı bunun üzerinde etkili olmuştur. O insanlar bir şeyden rahatsızlık durup gitmişler ama bunun doğalgaz olduğunu kendileri de bilmiyor. Başka bir zehirlenme hadisesi. Acili aramıyor, polisi arıyor. Normal olarak ihbar evdeki vatandaştan gelir, ancak polis ölüm olayı olursa bizi arar. İlk defa polisi arayıp bize haber veriyor'' diye konuştu.

Demir, bir başka soru üzerine, ''cihazımız bir gaz algılasaydı, kapıyı açıp içeri girip vatandaşlarla görüşme imkanımız olsaydı da diğer dairelerin kapılarını çalmasaydık, haklı olurdunuz. polis insanları hastaneye götürmüş zehirlenmenin neden kaynaklandığını bilmiyoruz. dışarıya bir gaz sızması olmadığına göre öbür dairelerin kapısını neden çalacaksınız'' dedi.

Veysel Karani Demir, dünyadaki ve Türkiye'deki uygulamaları inceleyeceklerini böyle durumlar söz konusu olduğunda en etkili müdahale yöntemi konusunda bir proje oluşturacaklarını söyledi. ''Piyasada satılan detektörleri tavsiye eder misiniz'' sorusu üzerine Demir, bu detektörlerin sigara ve yemek dumanına dahi duyarlı olduğunu, sadece karbonmonoksit gazına duyarlı detektörler üretilene kadar mevcut olanların verim sağlamayacağını ifade etti.

Demir, ''merkezi sistemin daha güvenli ve ekonomik olduğu yönünde görüşler var siz ne düşünüyorsunuz'' sorusunu ise ''Biz de merkezi sisteme geçilmesinden yanayız'' diye yanıtladı. Veysel Karani Demir, ''İstanbul'da ortak baca yasak, Ankara'da niye böyle bir durum yok'' sorusu üzerine, ''başkentte de ortak baca sisteminin yasak olduğunu, yardımcı bacalarla desteklenen şönt bacaların kullanıldığını'' söyledi.

MMO YÖNETİM KURULU BAŞKANI: BÖYLESİ BİR OLAYDA KAMU KURUMLARI SORUMLULUKTAN KURTULAMAZ

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Çankaya Birlik Mahallesi'nde karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu 7 öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili, ''Böylesi bir olayda kamu kurumları sorumluluktan kurtulamaz'' dedi.

Koramaz, Makina Mühendisleri Odası'nda düzenlediği basın toplantısında, olayla ilgili savcılık bilirkişilerince yapılan incelemelerde, yanan gazın tahliyesini sağlayan boruda yırtık ve delikler bulunduğunun, bacanın çekişinin ise uygun olduğunun tespit edildiğini hatırlattı. Ölümlerin, yanma gazlarının bacaya tam iletilememesinden kaynaklandığı kanaatine varıldığını anlatan Koramaz, ancak baca gazı emniyet düzeneği üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığından bu düzeneğin görev yapıp yapmadığının belirlenemediğini söyledi.

Bu tür durumların yaşanmaması için önerilerde bulunan Koramaz, doğal gaz tesisatlarının yıllık kontrollerinin yapılması hususunun herhangi bir yasal çerçeve ile belirlenmediğini, gazın güvenli kullanımının tüketici duyarlılığına bırakıldığını belirtti. Olayın mağdurlarının eğitimli olmasının, konunun yalnızca tüketicinin sorumluluğuna bırakılamayacak kadar ciddi boyutta olduğunu gösterdiğini anlatan Koramaz, yasal düzenlemeyle gaz dağıtım şirketlerinin periyodik kontrol ve denetimleri yapmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Koramaz, deformasyona uğramış atık gaz borularının mutlaka yenilenmesi, alüminyum bağlantı malzemesi uygulamasına son verilmesi, havalandırma menfezlerinin kapatılmaması, bacaların yılda en az bir kez temizlenmesi, doğal gaz bacalarına ikinci bir cihaz bağlanmaması, kombilerin yaz sezonunda mutlaka bakımlarının yapılması ve bu konuda gerekli yaptırımların mutlaka uygulamaya konulmasını tavsiye etti.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Koramaz, bir gazetecinin, ilgili kurumların bu konuda ne kadar sorumlu olduğunu sorması üzerine, ''Üst katta bir ihbar varsa binaya gelen ekiplerin tüm daireleri denetlemesi gerekirdi. Böylesi bir olayda kamu kurumları sorumluluktan kurtulamaz. Periyodik denetimler zamanında yapılsaydı böylesi facialarla karşılaşmazdık. Binaya ait tüm sistemin gözden geçirilmesi gerekirdi'' diye konuştu.

Koramaz, bir başka soru üzerine, karbonmonoksit gazının kokusu olmadığından fark edilmesinin zor olduğunu, belli bir konsantrasyona ulaşınca kısa sürede ölüme sebebiyet verdiğini anlattı.

DOĞALGAZ ZEHİRLENMESİNİN OLDUĞU APARTMANIN BAKIMI EKİM AYINDA YAPILMIŞ

Ankara Birlik Mahallesi'nde 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan doğalgaz zehirlenmesiyle ilgili tartışma devam ediyor. Yeşil Vadi Apartmanı'ndaki bakımların ise Ekim ayında yapıldığı belirtildi. Apartmandaki kombi sistemi ise 'hermetik' değil baca bağlantılı.

Olayın gerçekleştiği Yeşil Vadi Apartmanı sakinlerinden Cemal Özdemir, hayatlarını kaybeden öğrencileri tanımadığını söyledi. Apartmanın bir tek müteahit tarafından yapıldığını dile getiren Özdemir, gece öğrencilerin parti yaptığını belirtti. Yılbaşı gecesi kendisinin biraderinin yanında olduğunu ve gece saat 1 gibi eve geldiğini aktaran Özdemir, "Kombi 20 derecede yanıyordu. Üst ve orta kattakiler zehirlenmiş. Üst kattakinin oğlu ders çalıştığından dolayı onlar kurtuldu ama alt kattakiler kurtulamadılar. Daha önce doğalgaz sisteminde bir sıkıntı olmadı. Her yıl biz servisini çağırıp bakımını yaptırıyoruz. Bu yıl da bakımını yaptırdık. Raporumuz var. Borunun kırık olduğunu söylüyorlar, eğer raporu varsa sorun yok. Hermetik olup olmadığını bilmiyorum. Eğer olsaydı servisçilerin söylemesi lazımdı." dedi.

Olayı anlatan Zehra Ilgın Çimen ise 7 gencin ölümünden dolayı üzüldüklerini ifade etti. Karşı apartmanda oturan Çimen, ailelere başsağlığı diledi. Dün sabah 5'de bir feryat sesiyle uyandığını kaydeden Çimen, o gece yaşananları şöyle anlattı:

"Balkona çıktığımda bir genç 'ailem ölüyor' diye bağırıyordu. Gencin annesi, babası, ablası hep beraber aşağı indiler. Yapabileceğim bir şey var mı diye sordum. Teşekkür ettiler, ambulans ve polis çağırdıklarını söylediler. 10 saniye içinde de geldi. Genç ve babası daha iyiydi ama anne ile kızı biraz daha sersem gibiydi. Ambulans alıp onları götürdü. Ne olduğunu anlayamadan yattık, sabah 8'de tekrar bir gürültüyle uyandık. Karşı apartmanda bir hanımefendi cama taş atıyordu. Sorduğumda 'burda yeğenim ve arkadaşları eğleniyordu, ulaşamıyorum.' dedi. 8.30-9.00 gibi EGO elemanları geldi. Fakat çok üzülerek söylüyorum EGO'nun elemanları sigarayla kontrole geldi. Müdahale ettiğimde ise bana 'bacım gazı kestik' diye cevap verdi. EGO'nun elemanı bir gaz kontrolüne elinde sigarayla gelirse artık siz düşünün bu acı olayı."

Kombilerinin baca tipli olduğunu ve Eylül ayında bakım yaptırdıklarını ifade eden Çimen, her yıl kışa girmeden bakımını yaptırdıklarını söyledi. "Bacamızı 3 yıl önce değiştirdik. Bunun ne kadar aralıklarla değiştirilmesi gerektiğini inanın bilmiyoruz." diyen Çimen, EGO Genel Müdürü Veysel Karani Demir'in bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaların ise kendisini üzdüğünü kaydetti.

Ailelerin üzüntülerini paylaşacağına kendini savunmaya yönelik konuşmasının kahrettiğini aktaran Çimen, "Benim ona yetkim yok, buna yetkim yok' diyor. O zaman sen neden müdürsün? 'Eve giremem, baca beni ilgilendirmez' böyle bir açıklama olamaz. Ben bile bu bacanın ne kadar sürede değişmesi gerektiğini bilmiyorum. Sen bilmezsen bizi kim yönlendirecek, kim bilgilendirecek?" diye sordu.

(AJANSLAR)