Giriş Saati : 25.12.2008 14:16 Güncelleme : 25.12.2008 18:51
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, "Küresel kriz şiddetlendiğinden bu yana, tüm ülkeler peş peşe kurtarma paketleri devreye sokarken, biz yine yavaş kaldık ve dahası kalmaya devam ediyoruz. Neyi yanlış yapıyoruz, nerede yanlış yapıyoruz, niye netice alamıyoruz. Bu sorulara cevap arıyoruz" dedi.
İSO Başkanı Tanıl Küçük, İSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "2008 sonbaharında şiddetlenen küresel kriz, tüm dünyada etkisini sürdürüyor ve krizin olumsuz etkileri ne yazık ki, ülkemizde de giderek daha fazla hissediliyor. Zaman zaman, "sanayiciler zaten böyledir; hep şikayet ederler kasalarında paraları vardır, zamanı gelince çıkarırlar" gibi yorumlara maruz kalmamızdan hareketle belki, bizim, inandırıcılıkla ilgili sorunumuz var diye düşünüyoruz" diye konuştu.
"SADECE GAZİANTEP'TE DURUM BİRAZ İYİ"
Tanıl Küçük, küresel krizin olumsuz etkilerinin reel sektöre giderek daha yıkıcı bir şekilde yansıdığını kaydederek şunları söyledi:
"Sanayimizdeki durumu en doğru şekilde aktarabilmek adına gerçekleştirdiğimiz temaslar, yalnızca sanayinin yüzde 40'ını teşkil eden İstanbul'da değil, sanayinin yoğun olduğu bütün şehirlerimizde, üretimin azaldığını, işçi çıkarmaların giderek arttığını, kapasite kullanım oranlarının düştüğünü ve finansman sıkıntısının had safhaya ulaştığını ortaya koymuştur. Bir tek, özel coğrafi konumu nedeniyle, Gaziantep'te üretim ve ihracat nispeten iyi görünmektedir. Ancak, orada bile, istihdam ve özelikle finansman boyutunda ciddi sıkıntılar söz konusudur"
"ŞAKA GİBİ KARARLAR"
İSO Başkanı sanayinin sıkıntılarının arttığı bir dönemde zamların da devam ettiğini belirterek "Sanayide kullanılan elektriğe yılbaşından bu yana toplamda yüzde 60, doğalgaza ise yüzde 80'in üzerinde zam yapılmıştır. Bu yetmezmiş gibi, adeta şaka gibi bir kararla, ki, şaka gibi kararları, şaka gibi açıklamaları giderek daha sık duymaktayız, doğalgazda bir de teminat mektubu sorunu gündeme gelmiştir.
Enerji yoğun sektörlerimiz bu gelişmelerden son derece olumsuz etkilenmiştir.Doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki düşüş mutlaka tüketiciye yansıtılabilmelidir. Yatırım indirimi uygulaması mutlaka surette yeniden uygulamaya konmalıdır. Yatırımların iyice düştüğü bu dönemde, leasing sektöründe, KDV'nin yüzde 1'den yüzde 18'e çıkarılması özellikle kobilerimizi olumsuz etkilemiştir" açıklamasını yaptı.
GÖRÜŞLERİMİZİ HÜKÜMET TEMSİLCİLERİNE BİZZAT AKTARDIK ANCAK SONUÇ ALAMADIK
İSO Başkanı, Hükümetle tüm temaslarında, bıktırıcı olmak pahasına, sanayideki zafiyetleri anlatma gayreti içinde olduklarını belirterek şunları söyledi:
"Bu zafiyetlerin yol açabileceği tehlikelere de dikkat çekmeye çalıştık ama maalesef netice alamadık. Eylül ayında, küresel kriz şiddetlendiğinden bu yana, yine aynı şekilde, ekonomimize ve sanayimize yönelik riskleri gündeme getirme gayreti içindeyiz. Türkiye üretimi, istihdamı, ihracatı ve hatta yatırımları ne olursa olsun canlı tutmak zorundadır. önlemler de bu hedef doğrultusunda alınmalıdır. Kamuoyuna verdiğimiz mesajlarımızın dışında, görüşlerimizi, hükümet temsilcilerimize de bizzat aktardık ama yine netice alamadık"
"OLMAYACAK ŞEYLER İSTEMEDİK"
Tanıl Küçük, "Belki, hükümet ve ekonomi yönetimi, bizim gördüğümüzden farklı bir resim görüyor, bizim bildiğimizden farklı şeyler biliyor o nedenle çözüm üretilemiyor, diyoruz ama bu kadar dile getirmemize rağmen, niye netice alamadığımızı anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. Bütçe dengelerini asla göz ardı etmedik. Olmayacak şeyler istemedik. Alternatif çözüm önerileri geliştirdik. Bunlara rağmen, netice alamadık. Artık, durumun değişmesini istiyoruz" dedi.
"MORALLER BOZUK, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ GÜVENİ DİPLERDE"
İSO başkanı Küçük, bütün sektörlerin finansman imkanları konusunda büyük sıkıntı içinde olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
" Bu sorun acilen çözülmelidir. İç talep neredeyse tamamen durmuştur. Moraller bozuk. Geleceğe yönelik beklentiler olumsuz. Tüketici ve üretici güveni diplerde. Türkiye ekonomisi, adeta bir olumsuzluk sarmalının içine girmiştir. Bu sarmalı kırabilecek tek irade hükümet ve ekonomi yönetimidir. Kamu kaynaklı girdi maliyetlerinin düşürülmesi, bu dönemde, her zamankinden daha önemli hale gelmiştir"
"2009 YILI ÇOK DAHA ZOR GEÇECEK"
Küçük, 2009'un yalnız Türkiye için değil tüm dünya için 2008'den çok daha zor bir yıl olma potansiyelini taşıdığını söyleyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
" 70 milyonluk bir ülke, sanayi olmadan, üretim olmadan sorunlarını çözemez.
Sanayiciler olarak, bizler, ekonomi yönetiminin, bu gerçeğin farkında olduğuna ve bu gerçekle uyum içinde politikalar tasarlayacaklarına inanmak istiyoruz. Bu zor yılı aşmak ve ekonomide yeni bir çıkış sürecini başlatabilmek için Türkiye, şimdiye kadarkilerden daha yaratıcı ve sağlam politikalar uygulamak zorundadır".