Giriş Saati : 10.12.2008 10:41 Güncelleme : 10.12.2008 20:57
Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, gelecek yıl başında Trakya bölgesinde bir yer satın alarak Türkiye'nin "en büyük" mücevher fabrikasını kuracaklarını belirterek, "Bunun için 1 milyon dolar bütçe açtık" dedi.
Güzeliş, AZen Pırlanta'nın 1992 yılında ihracata başladığını, geçen yıl 30 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, bu yıl da aynı rakamı yakalayacaklarını söyleyerek, 25 yılda "bin" mağaza hedefiyle yola çıktıklarını, 3. yılın sonunda 40 mağazaya ulaştıklarını bildirdi.
Zen Pırlanta'nın Amsterdam, Dubai, Moskova, St.Petersburg'da mağazaları bulunduğunu, alternatif üretim yerlerinin ise Bangkok olduğunu belirten Güzeliş, geçen yıllarda en önemli pazarlarının ABD olduğunu, ancak yaşanan ekonomik krizle birlikte oradaki iş hacimlerinin 6 milyon dolardan 2,5 milyon dolara gerilediğini, şu anda en iyi durumdaki pazarlarının Rusya ve Dubai olduğunu söyledi.
Güzeliş, Zen Pırlanta'nın tasarımlarının hepsini Türkiye'de yaptığını kaydetti.
Zen Pırlanta'nın "10 yılda 10 dünya markası" oluşturma hedefiyle yola çıkılan, devlet destekli markalaşma programı olan Turquality destek programına dahi olduğunu hatırlatan Güzeliş, yurt dışındaki yatırımlarının yarısının devlet tarafından karşılandığını söyledi.
Emil Güzeliş, Zen Pırlanta'nın Ocak ayında Trakya Bölgesinde bir yer satın alıp Türkiye'nin "en büyük" mücevher fabrikasını kuracağını, ilk mücevher okulunu da burada açarak kendilerine ve sektöre elaman yetiştireceklerini bildirdi.
Güzeliş, "Sloganımız Hong Kong gibi bir üretim yeri kurmak. Trakya bölgesini biz bu hale getirmeyi planlıyoruz. Bunun için 1 milyon dolar bütçe açtık" dedi.
-İSTANBUL'A PIRLANTA BORSASI KURULMASI FİKRİ-
Önceki yıllarda pırlantada sadece KDV olduğunu, 4 yıl önce yüzde 6 oranında ÖTV eklendiğini, sonra KDV'nin kaldırıldığını sadece ÖTV kaldığını hatırlatan Güzeliş, daha sonra gelen tepkiler üzerine KDV'nin kaldırılarak ÖTV'nin 20 yapıldığını anlattı.
Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın katıldığı bir toplantıda, Türkiye'de 500 milyon dolar pırlanta pazarı olduğu, gümrüklerde ise 10 milyon dolar ithalatın görüldüğünün konuşulduğunu belirten Güzeliş, buradan 2 milyon dolar ÖTV sağlandığını, aslında burada ithalatçı firma için "0" ÖTV ve KDV uygulanması durumunda bu ürünlerin hepsinin Türkiye'ye resmi olarak gireceği, faturalı olarak mağazalara satılacağının belirtiğini, toplantıda ayrıca KDV'nin mağazalarda tüketicilere satılırken uygulanmasının teklif edildiğini söyledi.
Güzeliş, konuya ilişkin şunları kaydetti:
"Aslında bütün dünyanın kullandığı yöntem de bu. Pırlanta bütün dünyada çok rahat taşınabilir bir ürün. Cepte bile getirilebiliyor. Bu yüzden böyle bir şey teklif edildi. Dolayısıyla devlet bu işten eskisinden çok daha fazla kazanacak. Maliye Bakanı bu konuda 'yarım' söz verdi. Bundan sonra çalışmalar başlayacak. Böyle bir uygulama getirilirse, Türkiye için büyük fırsatlar doğabilir. Belçika uzun yıllardır pırlanta borsasının olduğu bir yer. Dubai yatırımcılara fırsat vererek onları davet etti. Binlerce pırlanta üreticisi oralarda ofisler kiraladı, orada çok büyük pazar oluştu. Bunu Türkiye 3-4 yıl önce yapabilirdi. Hala da yapabilir. "0" ÖTV olursa büyük firmalar burada ofisler açabilir, istihdama önemli katkılar sağlanabilir. Hemen ilk yıl gelecek firma adedi 300'den az değildir. Onların buraya getirecekleri sermayeleri düşünelim. Birkaç milyar dolarlık yatırım gelecek demektir. Böyle fırsatın kaçırılmaması gerekir."
PIRLANTADA 6-12 AY TAKSİT ÇOK TERCİH EDİLİYOR
Lüks sektörlerin kendilerinin rakibi olduğunu, sektörün ihtiyacı olan vadelendirmelerin pırlanta da uygulandığını, dünyada altın tüketiminin 5 yıldır yaklaşık yüzde 5 oranında düştüğünü, buna karşın pırlanta tüketiminin yüzde 10 yükseldiğini bildiren Güzeliş, şunları kaydetti:
"Türkiye de bundan etkileniyor. Bütün kadınlar pırlanta kullanmak istiyor. Eskiden ne vardı? 'Pırlanta fiyatları mağazaya girilmeden, sorulmadan akıllarda aman pırlanta çok pahalıdır, alınmaz gibi bir imajı vardı. Birkaç yıldır bizim gibi firmaların reklam vermeleriyle tüketiciye pırlantanın o kadar ulaşılmaz olmadığı, altın ürün yerine o fiyatlara pırlanta da alınabileceği anlatıldı. Bunun da karşılığı olarak Türkiye'de ciddi bir pırlanta tüketimi başladı."
Son dönemde satışlarının yüzde 50'sini taksitlendirmeyle yaptıklarını belirten Güzeliş, pırlantada 6-12 ay taksitin çok fazla tercih edildiğini söyledi.
Güzeliş, 2009 beklentilerine ilişkin olarak ise ikinci çeyrekten itibaren dünyadaki bir rahatlama olacağını, programlarını da ona göre yaptıklarını kaydetti.
"KADINLAR PIRLANTALARINI KENDİLERİ ALIYORLAR"
Emil Güzeliş, satışlarının yüzde 95'ni bayan ağırlıklı olduğunu, erkek ürünlerinin çok fazla satılmadığını ancak bir kaç yıldır saatlerle, kalemlerle ve cüzdanlarla erkeklere de ulaştıklarını belirterek, "Meğerse erkekler de pırlanta istiyormuş" dedi.
Pırlantanın özel günlerde "muhteşem" bir hediye olduğunu anlatan Güzeliş, bu yeni yılda Zen Pırlanta'nın beyler için "Sevgi Sözlüğü" hazırladığını, doğum gününde, ufak tartışmalarda, büyük tartışmalarda bayanlara neler alınabileceğinin rehberini çıkardıklarını söyledi.
Altının yatırım aracı olarak görüldüğünü, ancak bütün altın takılarda kaybın yüzde 50 civarında olduğunu belirten Güzeliş, pırlanta da aynı şeyin söz konusu olduğunu, fakat pırlantanın daha prestijli olduğunu ifade etti.
Pırlantanın fiyatında renginin, temizliğinin, büyüklüğünün ve kesiminin önemli olduğunu anlatan Güzeliş, tek taş pırlantalarda en fazla bin - 2 bin dolar fiyat aralığındaki ürünlerin tercih edildiğini bildirdi.
Güzeliş, bayanların pırlantalarını kendilerinin aldığını, karar aşamasında eşlerini de mağazaya getirdiklerini anlattı.
National Geographic ile de bir işbirliklerinin olduğuna değinen Güzeliş, National Geographic için özel bir koleksiyon hazırladıklarını, dünyayı gezen 3 cruise gemisinde koleksiyona ait Zen markalı ürünlerin satılmaya başlandığını, bunun da kendileri için bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti.