Şiiri sevmek, aşkları, ayrılıkları, umutları, umutsuzlukları şiirle yaşamak.. Gençlik yıllarımın en güzel anılarında şiirler vardır hep.. En acıklı olanlarında da..
Şairler hayatımızın bir parçasıydılar.. Duygularımızın tercümanları.. Şiir matineleri düzenlenirdi o zamanlar liseler ve üniversitelerde.. Tıklım tıklım dolu olurdu salon.. Hele Ankara Koleji.. Bu kültür yuvası o kadar çok Şiir Günü düzenlerdi ki.. Evim Kolej'in yanında.. Fahri kolejliyim, kaçırmazdım.. Şairler gelir kendi şiirlerini okurlardı.. İyi şiir okuyanlar da en ünlü dizeleri.. Hele bir gün.. Ergun Evren kendi şiirini okumuştu Kolej'de.. Bir başka ünlü şair "Böyle şiir lisede okunur mu" diye ayağa fırlamış, terk etmişti salonu.. Ergun'la dalga geçmiştik, yıllarca "Müstehcen Şair" diye..
Attilâ İlhan şiir matinelerinin en popüler şairlerindendi.. Hele bir şiiri vardı, dillerden düşmeyen.. Hep Top 10'da, hem de başlarda olurdu..
Üçüncü Şahsın Şiiri.. Niye çok popülerdi..
Çünkü o yaşlarda hele çoğumuzun hayatında bir Üçüncü Şahıs vardı.. Biz bir kızı severdik.. Kız da bizi severdi, ama arkadaş gibi.. Gönlünü verdiği biri vardı aslında..
Bize güler, ona giderdi..
En felaketi de, kızın yanında o oğlana rastlamak olurdu.. Arkadaşımızın sevgilisi.. İyi davranmak zorundayız. Delikanlılık, centilmenlik onu gerektirir.. İçimizden boğmak gelirdi, ama çaktırmazdık..
En felaketi mi dedim.. Yanlış dedim.. En felaketi çok daha başka olurdu..
Kız ağlayarak yanımıza gelirdi bir tenhada.. Başını omzumuza yaslardı.. Sevgilisi ile koptuğunu anlatırdı.. İçten içe bir sevinç kaplardı gönlümüzü.. Ama dedik ya serde delikanlılık var.. Şövalye romanları okuyarak yetişmişlik var..
Olur mu?.. Fırsattan istifade bize yakışır mı?. Uzun uzun teselli eder, akıl verirdik, barışma yollarını anlatırdık.
Rahatlardı.. Gülerek koşardı.. Ona.. Üçüncü Şahsa..
Ve biz açardık Şiir Defterimizi..
Atilla İlhan'ı bir daha okurduk.. O olmaz olası Üçüncü Şahsın Şiirini okurduk..
Felaketimize ağlayarak..
Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu ağlardım
ne vakit Maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu ağaçlar kuş gibi gülerdi bir rüzgâr aklımı alırdı sessizce bir cıgara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın kirpiklerini eğerdin bakardın üşürdüm içim ürperirdi
felaketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi jezabel kan içinde yatardı limandan bir gemi giderdi sen kalkıp ona giderdin benzin mum gibi giderdin sabaha kadar kalırdın hayırsızın biriydi fikrimce güldü mü cenazeye benzerdi hele seni kollarına aldı mı felaketim olurdu ağlardım (25 Nisan 2004'te yayınlandı)
Yayın tarihi: 5 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/05//haber,E121DCD315C94F12A0A1FB4794C11E5F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.