İşler nasıl da bir anda böylesine tersine döndü değil mi?
İstinyePark'ın açılacağı günlerde, çok iyi hatırlıyorum, burada mağaza açmak isteyenler sıraya girmişti.
Alışveriş merkezinde kiraların hiç de ucuz olmadığı bilinir; ancak İstinye'nin içinde olmak için araya torpil dahi koyanlar vardı. Bir de şimdi bakın duruma.
Akmerkez'in içinde yer alan 20'ye yakın mağazanın
"Kiraları düşürün, yoksa çıkarız" şeklinde bir yazıya imza attıklarını ilk duyduğumda şaşırmıştım.
Öyle göründü ki
yüzde 50 indirimler dahi talebi canlandırmaya yetmedi. Herkes içine kapandı.
Ödemesi mümkün olmayan kredi borçları da birikmesin diye, bankaların kredi kartıyla ilgili kampanyalarına dahi bakan tüketici kalmadı resmen.
Bir ay kadar önce
Londra seyahatim sırasında Atatürk Havalimanı
CIP salonunda
İpekyol ve Machka markalarının sahibi
Yalçın Ayaydın'a rastlamıştım. 8 mağazaya ulaştıkları Atina'ya gidiyordu o da. Yüzü gülmüyordu.
"Nasıl bir şey bu? Kanser gibi bütün dünyaya yayıldı" diyerek krizden nasıl da çabuk etkilendiklerinden söz etmişti.
Dolar düşerken zarar ettik Geçen gün de
Mudo'nun sahibi
Mustafa Taviloğlu ile karşılaştım. Tam da
İstinyePark'ın mağaza sahiplerine jest yaptığı günün ertesinde...
Öylesine büyük bir masrafla açmışlardı ki İstinyePark'taki mağazayı. Üstelik de İstinyePark'ın açılışı uzadığı ve birkaç ay alışveriş merkezine kalabalıkların uğramadığı için de, yaptıkları onca masraftan sonra içeri müşteri girsin diye uzunca bir süre beklemiş ancak başlarda hayal kırıklığı yaşamışlardı.
Şimdi üstüne bir de global kriz geldi ve tüketimi canlandırmak adeta hayal oldu. Açıkçası kiralar küçük, büyük tüm mağazaların üzerine büyük bir yük olarak çökmüş durumda.
Daha henüz Akmerkez'deki mağazaların adeta ültimatom verircesine "Kiraları indirin" demesinden bir iki hafta önce,
AKKÖK Grubu'nun CEO'su Mehmet Ali Berkman ile sohbet etmiştim ve doların gidişatı nedeniyle kiralarda bir indirime gidip gitmeyeceklerini sormuştum. Berkman da o günlerde,
"Biz dolar sürekli düştüğü için bugüne kadar bu işten zararlı çıktık. Kimse de bir şey demedi" demişti ve indirim yanlısı olmadıkları izlenimi vermişti.
Prestij kaybı olmasın diye Bugün öyle görünüyor ki bize
teğet geçmeyen kriz yüzünden küçük ve orta ölçekli şirketler, büyük markalar, büyük alışveriş merkezleri,
Harvey Nichols gibi önemli isimler krizden etkilenmiş durumda. Kimi hâlâ çaktırmamaya çalışıyor. Kimi alışveriş merkezi, kirasını ödeyemeyen kiracısını hem prestij hem de müşteri kaybetme korkusuyla açıklamıyor ve de çıkartmıyor. Ama herkes bir an önce piyasalarda yaprak kımıldatacak önlemler paketiyle
AK Parti Hükümeti'nin karşılarına çıkmasını istiyor.
Yayın tarihi: 5 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/05//haber,0F80A50AB36A45A1AB8BA575F7CA213A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.