Haklı olmak yetmez, haklı kalmayı da başarmak gerekir.
Hülya Avşar'dan söz ediyorum. Cem Uzan için çevirmeyi vaat ettiği filme karşılık avans aldığı bir para dolayısıyla, TMSF ile ihtilâfa düşmüştü. Aslında, TMSF, kanalı satmadan önce, dizi yaparak borcunu ödeyebilirdi ama, anlaşma sağlanamadı. Sonradan gazetelerden okuduğumuza göre, kendisinden bir milyon 150 bin dolar tahsil ettiler. Şimdi, Fon,
"Bir milyon dolar daha borcun var" demiş ve Avşar'ın bankadaki hesaplarına el koymuş. Bir sanatçının, binbir emek karşılığında kazandığı imkânların elden gitmesini hazmetmesi kolay değil. Ama, Avşar'ın, Ahmet Ertürk'e yönelik sözleri de çok ağır; üstelik mantıksız. Meselâ diyor ki,
"Senin gibi iktidarın arkasına sığınıp başımı örteceğim, aldıklarını geri alacağım." Oysa Ahmet Ertürk'ün hükûmetle arası limoni. Ayrıca
"Başımı örtüp, paramı geri alacağım" ne demek?
Avşar'ın parasına el konulmasının sebebi, başının açık olması mı? Avşar, mesleğinin ilk yıllarında olsaydı, bu üslup yadırganmazdı.
Ama o, şimdi, ödül sahibi, ciddi yaşantısıyla da saygı gören bir sanatçı. Yakışıyor mu Ahmet Ertürk'e
"Ahmet Efendi" diye hitap etmesi?
"Uzanlar'dan, Topraklar'dan, Aksoylar'dan aldıklarınla ülke yararına yatırımlar yap" diye çağrıda bulunması mantıklı bir talep mi? Sanki TMSF, o paraları kendi kasasında muhafaza ediyor.
Öfkeyle kalkan zararla oturur sevgili Avşar. Ben ise, senin yara almanı hiç istemem.
Yayın tarihi: 1 Aralık 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/01//haber,46AAB0317B2449EAA50AA37B685F21DA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.