Siyasi partilerde bir şeyler oluyor. AK Parti'de
"tek millet, tek devlet, tek bayrak" yaklaşımının baskın hale gelmesi, CHP'nin hızlı biçimde sokağa açılarak
"çarşaflı" kadınları partiye üye yapması, MHP'nin de son
"Alevi açılımı" ve uzun dönemden beri sokağa prim vermemesi ilgiyle izleniyor.
Bu ilgi siyaset uzmanlarını da, sokaktaki insanı da harekete geçirdi. Herkes partilerdeki bu değişimin nedenini merak ediyor.
Acaba gerçekten
"yeni bir şeyler" mi oluyor, yoksa bir
"seçim yatırımı" mı?
Mevcut siyasetin uzun dönemdir bir sıkışma yaşadığı biliniyor.
Baksanıza yıllardır tartıştığımız, ağır bedeller ödediğimiz ne Kürt, ne Alevi ne de türban meselesi çözülebildi. Siviller yeni bir anayasa konusunda bile anlaşamadı.
Bir anlamda gelip duvara tosladık.
Doğrusu kimse kısa sürede köklü bir çözüm beklemiyor ama
"küçük adımlar" bile
"umut" yaratıyor.
Önceki gün ülkücü bir geçmişten gelen, 80 darbesi sonrası ise merkez sağda siyaset yapan deneyimli bir siyasetçi ile bir araya geldik.
Söz dönüp dolaşıp
Türkiye'nin sorunlarına geldi. Cevabı netti:
"Türkiye'nin en büyük meselesi, Güneydoğu meselesidir. Bu çözülmeden Türkiye'nin sorunlarından kurtulması mümkün değil." Sonra da siyasette çözüme yönelik ilginç gelişmelerin yaşandığına dikkat çekip partilerdeki kıpırdanmaları değerlendirdi:
"Siyaset yeniden hareketlendi ve bir değişim çabası var. Partiler birbirini etkiliyor. Örneğin
CHP, AKP tarafından dönüştürülüyor, AKP ise MHP tarafından..."
"Bu kötü bir şey değil" diyen deneyimli siyasetçi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir fırsata dönüştürülebilir. Bu noktada altını çizerek söylüyorum Başbakan Erdoğan'ın bir an önce Devlet Bey'le görüşüp, Güneydoğu meselesi konusundaki duyarlılıkları paylaşmasında
Türkiye için büyük yarar var."
Ardından
Türkiye'nin Güneydoğu'da yani Kürt meselesinde yeni bir açılıma ihtiyacı olduğuna dikkat çekiyor ve bunu daha da açıyor:
"
Türkiye bu açılıma açık. DTP milletvekilleriyle başbakan el sıkışmazken, hiç kompleks göstermeden Devlet Bey bu yaklaşımı gösterdi.
Türkiye'nin en hassas konusu bu. Bu konuda Tayyip Bey'in Devlet Bey'le görüşmesi lazım. Bu görüşme çok büyük sonuç alır. Aynı şekilde CHP ile de bu görüşmeler yapılmalı."
MHP'yi sokaktaki istikrarın mimarı olarak niteleyen siyasetçi, bu görüşmelerin önemli bir adım olacağını ve umut yaratacağını şu sözlerle anlatıyor:
"Bu adım çok cesur adımları atmayı da beraberinde getirir."
Bugünkü Tüm Yazıları
'Başbakan Erdoğan, Devlet Bey ile görüşmeli'
Yayın tarihi: 30 Kasım 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/30//haber,68F8A9736EA749ECB3F785B65C14B020.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.