Yakında "Vurgun" yiyeceksiniz!

Ekonomik kriz, televizyon piyasasını fena vurdu. Yeni projeler birer birer rafa kalkarken, çekilen bazı diziler de son anda ya akıştan çıkarıldı ya da yapımcısı tarafından beklemeye alındı. Bunlar içinde biri vardı ki, başrolünde Türkan Şoray olduğu için benim merak ve özlemle beklediğim bir dizi projesiydi. (Ne yapayım, Türkan Sultan konusunda bir türlü objektif olamıyorum. Onun içinde olduğu her şeyi beğeniyorum) Türkan Şoray ile Hakan Balamir'i 20 yıl sonra aynı sette buluşturan "Vurgun" dizisinin 1 Ekim'de Show TV ekranlarına gelmesi bekleniyordu ancak yapımcı Mustafa Oğuz projeyi geri çekti. Kim bilir belki de iyi yaptı. Zira bu kadar özenle çalışılan bir yapım, krize paralel seyreden reyting kapışmasının toz dumanında heba olup gidecekti. Gelin görün ki, geçenlerde Star'ın magazin programı Mega Magazin'de dizinin kapı kapı dolaştırıldığı ve hiçbir televizyon kanalı tarafından kabul görmediği iddia edildi. Üzüldüm. Hem bu asılsız iddiaya muhatap olan yapımcısı hem de bu haber üzerine kendilerini kötü hisseden yılların Yeşilçam emekçileri için... Zira haberin gerçekle ilgisi yoktu. Dizinin ilk bölümünü yayınlanmadan izleme olanağı buldum. En sonda söyleyeceğimi en başında söyleyeyim: Bu diziyi yayınlayan kanal sadece reyting değil, prestij de kazanır. Yönetmen Gül Oğuz diziyi adeta nakış gibi işlemiş. Mekan olarak seçilen Bodrum'un sıcacık güneşi adeta her karede teninizi okşuyor. Türkan Şoray, aşkını içine gömmüş fedakar anne rolüyle harikalar yaratmış. Hakan Balamir, güç timsali, gizli romantik Şahin Bey karakteriyle ikinci baharını yaşıyor gibi. Pamir Pekin, Ayşe Aziz ve Gerçek Sağlar sadece fizikleriyle değil, duru oyunculuklarıyla da gönülleri fethedeceğe benziyorlar. Buna bir de Halit Akçatepe ile Mehmet Ali Nuroğlu'nun rafine oyunculuklarını ekleyin... Vallahi bu dizi tadından yenmez... Ben televizyon yöneticisi olsam, gözümü kırpmadan bu diziyi "hemen" ekrana sürerdim. Neden mi? Krizin ördüğü setin üzerinden kafamı seyirciye gösterebilmek için... Zira bu "Vurgun", izleyen herkesi "derinlik sarhoşu" yapacak kadar etkileyici...