| 28 Kasım 2008, Cuma |
Cem Yıldız, Murat Uncuoğlu, Richard Hammer, Can Utkan (soldan sağa).
Aşk, Doğu'da ve Batı'da aynı
ECE KOÇAL
26.11.2008
Kırık Kalpler Albümü'nü çıkaran Orient Expressions, şarkılarına Yeşilçam filmlerini konu ediyor. Pek tabii yine Doğu ve Batı ritimlerini bir araya getirerek.....
İlk albümleri Divan'ı 2004 yılında yayınlayan Orient Expressions, daha sonra Sebahat Akkiraz ile Külliyat albümünü çıkardı. Bu arada Fatih Akın'ın İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek filminde dikkati çeken grup, yeni albümü Kırık Kalpler Albümü'yle konuşuluyor. Grup üyeleri müziklerinde Doğu ile Batı'yı buluştururlarken, bu kez 'aşk' konusu etrafında dönüyorlar. Bunu da 60'lı yıllar Türk sinemasını ve ustaları yâd ederek yapıyorlar. Neler yaptıklarının ayrıntısını, DJ Yakuza ve Richard Hamer anlattı... (Küçük bir not: "Orient Expressions'ı canlı olarak ne zaman, nerede dinleyebilirim?" diyenler, 26 Aralık'ta Babylon'da hazır bulunsun!)
- Neden 60'lı yılların Türk sinemasını andığınız bir albüm çıkardınız. Bu fikir nasıl oluştu, uzun zamandır gerçekleştirmek istediğiniz bir proje miydi?
- Aslında, yola 60'lı yılların Türk sinemasına göndermeler yapan bir albüm yapalım diye yola çıkmadık. Yani böyle hesaplanmış bir çalışma değildi. Şarkılar ortaya çıktıkça bu tema belirginleşti. Yani önce çocuk doğdu, sonra biz yüzüne bakıp adını söyledik. Ama Türk filmlerinden kim etkilenmemiştir ki...
- Nostaljinin son zamanlarda moda olduğunu kabul ediyor musunuz? Siz bu modanın neresindesiniz?
- Böyle bakarsak, yapılan her şeyin biraz nostaljik olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü yıllardır yaratılmış yeni bir şey yok aslında. Hep 'tekrar yorumlamalar' var. Bizim ya da Kırık Kalpler Albümü'nün özellikle nostaljik olduğunu düşünmüyorum. Günümüzün metalik, teknolojik ve biraz da soğuk dünyasında daha sıcak ve herkesin dipte, derinde sevdiği şeylerden bahsediyoruz o kadar.
- Grup üyeleri olarak ne kadar zamandır birliktesiniz?
- Grup olarak zaten hepimiz ayrı ayrı birbirimizi tanıyorduk. Stüdyoda yaptığımız denemeler sonucunda dördümüz bir araya geldik ve yaptığımız işin çok güzel olduğunun farkına vardık. Beraber bir albüm yapabilir miyiz diye düşünmeye başladik. Projemizi Doublemoon'a götürdük ve onlar da bize gerekli desteği vereceklerini söylediler. Radio Oxi-gen'in sahibi Mehmet Garan'ın da çok faydası oldu.
- Siyasi, coğrafi veya kültürel olarak herkesin kendini bir yere, bir gruba ait hissetmek istediği çağımızda, arada kalmışlığı temsil ediyorsunuz. Böyle bir ortamda emeklerinizin karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?
- Valla arada kalmış olabiliriz ama Türkiye'deki herhangi bir müzisyenden daha fazla sıkışmış değiliz. Türler arasında olmak, bazen bir fırsat haline dönüşüyor. Ortak bir ton bulmaya çalışırken sahiden 'yeni' bir şey yakalıyoruz bazen. Kendimizi tekrarlama ihtimalimiz az.
- Doğu'yla Batı'yı harmanlanken, denge tutturmaya çalışıyor musunuz? Bazı parçalarda bir taraf ağır basarken diğerinde öbür taraf dikkat çekiyor...
- Bin yıllardır onca medeniyetin tutturamadığı dengeyi biz nasıl tutturalım! Şaka bir yana, o dengeyi aramak, çok nafile bir iş olabilirdi. Biz onun yerine Doğu'da ya da Batı'da karşılığı değişmeyen bir duygu üzerinden, aşk üzerinden çalışalım dedik. Albümün arkasında da yazdığımız gibi pusulayı bir kenara bırakıp sazlarımızı elimize aldık. Zaten sürekli Doğu'ya yürürseniz, kendinizi Batı'da bulursunuz... Ya da tam tersi. Değil mi?
- Orient Expressions'ı anlamak için albümü baştan sonuna kadar dinlemek gerek. Örneğin sadece Boş Pavyon'u dinleyen farklı bir Orient Expressions görür, sadece Angels'ı dinleyen farklı... Katılıyor musunuz?
- Biz de zaten bu albümün baştan sona dinlenmesini istiyoruz. Bir albüm kurgularken, bir hikâye anlatıyorsunuz, bu hikâyeyi anlatırken de pek çok farklı tarafindan yaklaşmanız gerekiyor. Verdiğiniz Boş Pavyon ve Angels örnekleri aslında çok iyi iki tane örnek; grubun iki uç noktası da diyebiliriz. Yaptığımız müzik için belli bir formül olmadığından ortaya çıkan parçalar, tabii ki kendi aralarında biraz farklı olabiliyor ama zaten bir albümün güzelliği de burada ortaya çıkıyor. Bu iki parça aynı Orient Expressions tarafından yapıldı ama faklı hisler uyandırıyor.
- Neden 60'lı yılların Türk sinemasını andığınız bir albüm çıkardınız. Bu fikir nasıl oluştu, uzun zamandır gerçekleştirmek istediğiniz bir proje miydi?
- Aslında, yola 60'lı yılların Türk sinemasına göndermeler yapan bir albüm yapalım diye yola çıkmadık. Yani böyle hesaplanmış bir çalışma değildi. Şarkılar ortaya çıktıkça bu tema belirginleşti. Yani önce çocuk doğdu, sonra biz yüzüne bakıp adını söyledik. Ama Türk filmlerinden kim etkilenmemiştir ki...
- Nostaljinin son zamanlarda moda olduğunu kabul ediyor musunuz? Siz bu modanın neresindesiniz?
- Böyle bakarsak, yapılan her şeyin biraz nostaljik olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü yıllardır yaratılmış yeni bir şey yok aslında. Hep 'tekrar yorumlamalar' var. Bizim ya da Kırık Kalpler Albümü'nün özellikle nostaljik olduğunu düşünmüyorum. Günümüzün metalik, teknolojik ve biraz da soğuk dünyasında daha sıcak ve herkesin dipte, derinde sevdiği şeylerden bahsediyoruz o kadar.
- Grup üyeleri olarak ne kadar zamandır birliktesiniz?
- Grup olarak zaten hepimiz ayrı ayrı birbirimizi tanıyorduk. Stüdyoda yaptığımız denemeler sonucunda dördümüz bir araya geldik ve yaptığımız işin çok güzel olduğunun farkına vardık. Beraber bir albüm yapabilir miyiz diye düşünmeye başladik. Projemizi Doublemoon'a götürdük ve onlar da bize gerekli desteği vereceklerini söylediler. Radio Oxi-gen'in sahibi Mehmet Garan'ın da çok faydası oldu.
- Siyasi, coğrafi veya kültürel olarak herkesin kendini bir yere, bir gruba ait hissetmek istediği çağımızda, arada kalmışlığı temsil ediyorsunuz. Böyle bir ortamda emeklerinizin karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?
- Valla arada kalmış olabiliriz ama Türkiye'deki herhangi bir müzisyenden daha fazla sıkışmış değiliz. Türler arasında olmak, bazen bir fırsat haline dönüşüyor. Ortak bir ton bulmaya çalışırken sahiden 'yeni' bir şey yakalıyoruz bazen. Kendimizi tekrarlama ihtimalimiz az.
- Doğu'yla Batı'yı harmanlanken, denge tutturmaya çalışıyor musunuz? Bazı parçalarda bir taraf ağır basarken diğerinde öbür taraf dikkat çekiyor...
- Bin yıllardır onca medeniyetin tutturamadığı dengeyi biz nasıl tutturalım! Şaka bir yana, o dengeyi aramak, çok nafile bir iş olabilirdi. Biz onun yerine Doğu'da ya da Batı'da karşılığı değişmeyen bir duygu üzerinden, aşk üzerinden çalışalım dedik. Albümün arkasında da yazdığımız gibi pusulayı bir kenara bırakıp sazlarımızı elimize aldık. Zaten sürekli Doğu'ya yürürseniz, kendinizi Batı'da bulursunuz... Ya da tam tersi. Değil mi?
- Orient Expressions'ı anlamak için albümü baştan sonuna kadar dinlemek gerek. Örneğin sadece Boş Pavyon'u dinleyen farklı bir Orient Expressions görür, sadece Angels'ı dinleyen farklı... Katılıyor musunuz?
- Biz de zaten bu albümün baştan sona dinlenmesini istiyoruz. Bir albüm kurgularken, bir hikâye anlatıyorsunuz, bu hikâyeyi anlatırken de pek çok farklı tarafindan yaklaşmanız gerekiyor. Verdiğiniz Boş Pavyon ve Angels örnekleri aslında çok iyi iki tane örnek; grubun iki uç noktası da diyebiliriz. Yaptığımız müzik için belli bir formül olmadığından ortaya çıkan parçalar, tabii ki kendi aralarında biraz farklı olabiliyor ama zaten bir albümün güzelliği de burada ortaya çıkıyor. Bu iki parça aynı Orient Expressions tarafından yapıldı ama faklı hisler uyandırıyor.
Yayın tarihi: 28 Kasım 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/28/cm/haber,95FA2702E2424DA1B485338DA11BE1E9.html
Tüm hakları saklıdır.
Ajanda Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|