Hayatı hatırlama atölyesi
Küratör Derya Demir'in sekiz sanatçının eserleriyle oluşturduğu 'Bir Cinayet Bir Öpücükle Geçmez' adlı grup sergisi, Galerist'te. Demir'e göre hayatın içindeki farklı cinayet türleriyle temasa geçen sergideki yapıtlar, ortaya bir tür 'hatırlama atölyesi' çıkarıyor..
Mısır Apartımanı'ndaki Galerist'te açılan 'Bir Cinayet Bir Öpücükle Geçmez' sergisi, sekiz güncel sanatçıya ait, farklı zamanlarda üretilen dokuz adet eseri Derya Demir'in küratörlüğünde bir araya getiriyor. 8 Kasım'da sona erecek sergide, Haluk Akakçe, Bengisu Bayrak, Kerem Ozan Bayraktar, Hüseyin Çağlayan, Aslı Çavuşoğlu, Selim Eyüboğlu, Şakir Gökçebağ ve Burçak Kaygun'un yapıtları bulunuyor. DVD'den heykele, kitap projesinden dia ve ses enstalasyonuna, videodan tuval resmine ve çizgi romana kadar uzanan sergi, galeri alanının 'ekonomik' tüketimi ve eserlerin serbestçe yorumlanmasına müsaade eden ferah kurgusuyla da dikkati çekiyor.
Sergilenen çalışmaların biçimsel farklılıkları, etkinliğin kavramsal çerçevesine estetik bir çokseslilik sağlıyor.
Bununla ilgili olarak küratör Demir, 'Bir Cinayet Bir Öpücükle Geçmez' sergisine zemin hazırlayan unsurlar arasında, kuşkunun çekici gerekliliğine dayanan, düşsel bir oyun ve duygusal bir deneyimin bulunduğunu vurguluyor.
Galerist'teki sergide, sanatçı Bengisu Bayrak'ın Hollywood klasiği Casablanca melodramı üzerinden ürettiği ve pop-sanat akımına selam gönderen, senaryo diyaloglarına ise ince bir dille siyasi düzlemde müdahale edilmiş olan çizgiroman yapıtı Casablanca ile, moda alanındaki yenilikçi tasarımlarıyla da göz dolduran Kıbrıs asıllı Hüseyin Çağlayan'ın soyut heykel çalışması, Olmayan Varolma da dikkati çekiyor.
Etkinlikte bunun yanı sıra, Haluk Akakçe'nin, altı yıl önce ürettiği bir dijital düzenleme olan Ölüdoğa ile Kerem Ozan Bayraktar'a ait minyatür 'kaza' düzenlemesi, Love Me Tender yer alıyor.
Bayraktar, sergideki bu şüphe yumağı yapıtıyla, 'kaza eseri' çarpışmış iki Amerikan otomobili ve bu kaza yerine erişen bir diğer otomobilin duruş anını, sesli ve gerçekçi bir şekilde yeniden kurguluyor.
YÜREKLENDİREN YENİ KURGULAR
Sanatçı, düzenlemeye işlediği ışık ve ses ya da iz gibi detaylar ile, galeride izleyiciye aktarılan 'olay'ın içeriği üzerine farklı spekülasyonlar üretilmesine de vesile oluyor. Bunun gibi, sergide izlenen Selim Eyüboğlu imzalı Dik Loran Öldü adlı çalışmada, görsel metin okuma ve işitsel ses algısının yarattığı hayal gücünün potansiyeli, izleyiciyi yüreklendirici bir titizlikle kullanılmış.
Ucu açık okumalara oldukça müsait serginin ürettiği bir çok anlam kaynağı arasında ayrıca, Burçak Kaygun'a ait İnce Buz Üzerinde adlı video ve ses düzenlemesi de öne çıkıyor.
Kaygun, eserinde iki ses verici deliği ve bulanık bir video görüntüsünü sunarak izleyiciyi mümkün mertebe kendi hayal gücü ile baş başa bırakıyor. Yine Kaygun'a ait hareketli bir tuvalin eşlik ettiği sergideki ıssız parçalardan bir tanesi de, Aslı Çavuşoğlu'ndan gelmiş.
Sanatçı, derin bir anlatının içinde gizli olduğu eserinde 1989 yılında, teknoloji desteği olmadan, rüzgârın desteğiyle Güney Kutbu'nu fethetmeye çalışan iki ülkeye ait farklı iki insana ve aralarındaki rekabete dikkat çeken, el yapımı, sade ve etkili bir kitap hazırlamış.
Diğer yandan, günümüzdeki sanat eseri üretimi ve tüketimindeki kişiselliğinin verdiği yalnızlığın garip kader ortaklığı, Demir'in sergisindeki en belirgin unsur olarak kayıtlara geçiyor.
'Bir Cinayet Bir Öpücükle Geçmez' diyerek, izleyiciyi yapıtlara tekrar tekrar bakmaya teşvik eden Demir'in, ortaya çıkan sergiden en somut beklentisi ise, izleyicinin, kendi tarihini bir daha gözden geçirme fırsatı verebilmesi. Demir bu durumu, sergiyi de özetleyen şu cümleyle ifade ediyor: "Bu bir hatırlama atölyesi." Tel: (0212) 244 8230
Yayın tarihi: 7 Kasım 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/07/cm/haber,D6566366D0AC485FB2CF835035BFE791.html
Tüm hakları saklıdır.