Belçika maçından sonra yüksek bilet fiyatları nedeniyle tribünlerin boş kalmasını ve bu nedenle millerimizin havaya girememesini bu köşede eleştirmiş ve "Koca Futbol Federasyonu'nun bilet paralarına ihtiyacı mı vardı?" diye sormuştum. Bosna-Hersek maçı öncesinde hata düzeltildi, bilet fiyatları yarıya indi ve hem tribünler doldu hem de "
Milli Takım ruhu" geri geldi. atv'de maçı izlerken yorumcu Cüneyt Tanman sayesinde bilgi dağarcığıma yeni tıbbi bilgiler ekledim. Tanman, genç futbolcu Batuhan için dedi ki; "İlk kez milli oluyor. Çok heyecanlı olduğu için ayakları şişmiş olabilir. Bazen benim de olurdu..." Heyecandan kaynaklanan ayak şişmesinin bilimselliği nedir acaba? Doğrusu çok merak ettim... Fikret Engin'in maç anlatımı kusursuzdu. Cüneyt Tanman "Bu dağa kar dayanmaz" benzetmesi dışında başarılıydı. (Doğrusu,. "Bu sıcağa kar dayanmaz" olmalıydı) Maçta en fazla yadırgadığım ise Sarıyer Belediye Başkanı'nın verdiği reklamdı. Maç sırasında ekranın alt tarafında beliren reklamda şöyle yazıyordu: "Hep beraber tek yürek şehitlerimizi anıyoruz... Sarıyer Belediye Başkanı Yusuf Tülün..." Evet, tabii ki anıyoruz. Hepimizin ciğeri yanıyor. İyi de bir belediye başkanının bunu
televizyon reklamıyla "bildirmesine" ne gerek var, işte onu anlamadım. Umarım bu reklamın bedeli, belediyenin kasasından değil, başkanın kendi cebinden çıkmıştır.
Yayın tarihi: 14 Ekim 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/14/gny/haber,0CF8BCB7BF434452A0B80C3A3A54BD36.html
Tüm hakları saklıdır.