"Gerçek sıkıntı" malum.
"İkinci sıkıntıya" gelince... Halil Bakırcı'dan dinleyelim:
*
Al bizim aileyi. 1 cep telefonu bende. 2 cep telefonu hanımda. 2 de oğlumda. * Rize'de 10 yaşında otomobil gördünüz mü?.. İlle de son modele binecek.
*
Akrabadan biri çay üreticisi... Geliri sınırlı... Ama cebi kredi kartı dolu. * Gitmiş, Ziraat'tan inek kredisi almış.
*
Anasını kefil yapıp, parmak bastırmış. - Eee Halil Başkan... Sonra?
- Sonra ödeyememiş. - Daha sonra?
- Kredi kartıyla borç kapatmış. O kartın borcunu başka kartla ödemiş. Borcu 3 bin YTL ise, olmuş 13 bin YTL... Beğendin mi? - Eeee, sonra?
- Ne de olsa akraba... Rezil olmasın diye borcu biz kapattık. Karadeniz'de
"buna benzer pek çok kredi kartı hikayesi" dinledik.
"Bir Rizeli'
nin söylemi" ise, günün
"anlam ve önemiyle" tam örtüşüyor:
- Halil Bakırcı başkanımızın size anlattığı şey küresel ekonomik kriz denen olayın Lazcasıdır... Ve özetidir.
Yayın tarihi: 12 Ekim 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/12//haber,59D85C8B61C84D3EABA27C924FA7E331.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.