Ah Zülfü Ah!

DOSTU olmakla gurur duyduğum insanların başında gelir Zülfü Livaneli .. Şarkılarını severim.. Romanlarını severim.. Filmlerini severim. İnsanlığını, dostluğunu arkadaşlığını severim..
Konserlerini ayrı severim. Duygu selidir Zülfü sahnede.. Şarkıları halkın dilinden söyler, en yeteneksiz kulaklar ve sesler doğru eşlik ederler bu yüzden.. O unutulmaz Ankara Hipodrom konseri başta her Zülfü konseri bir coşkuydu benim için..
Bir Zülfü gecesinde ilk defa hayal kırıklığına uğradım..
"Zülfü.. Zülfü" diye tempo tutarak, ona eşlik ederek, Zülfü şarkılarıyla coşmak için Açık Hava'yı dolduranların çoğu da ayni duyguyu yaşadı. Çünkü gecede Zülfü yoktu.. 3 saat süren konserde Zülfü üç şarkı söyledi topu topu, ikisinde de sahneyi ötekilerle paylaşarak.
Ötekiler kim peki?. Ben sadece Joselyn Smith sanıyordum. Zülfü şarkılarını İngilizce söyleyen Amerikalı caz şarkıcısı.. Eh.. Renk olur işte?..
Oysa, orada en olmaması gerekenler bile sahneye çıktılar. Zülfü'nün şarkılarındaki sadeliğin içine ederek.. Gırtlak nağmeleri, oyunlarıyla hüner taslamalar arasında inanın Leylim Ley'i, Karlı Kayın'ı bile tanımakta güçlük çektim.
Zülfü,
Bana bir Zülfü konseri borcun var..

Vakit ve yer bulup yazamadıklarımdan..
İstanbul Devlet Opera ve Balesinin Aya İrini'deki sezon açılışı harikaydı, muhteşemdi, coşku doluydu.. Gürer Aykal ilk defa yönetti İstanbul Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu'nu.. Nasıl duygulu bir Dokuzuncu Senfoni izledik. Hele de koro..
İstanbul'un Genel Sanat Yönetmeni Suat Arıkan'a "Bu konseri tekrar etmelisiniz" dedim.. Tamamı değil ama, koral bölümü programda var.
24, 25 ve 29 Ekim'de Kadıköy Süreyya Sahnesi'nde Beethoven'in Koral Fantezisi'yle birlikte Dokuzuncu Senfoni'nin koral bölümü de seslendirilecek. Kaçırmayın derim.