18. Uluslararası Akbank Caz Festivali'nin tanıtım klibine bayıldım. İstanbul'un beyaz şeritli yaya geçitleri, piyanonun tuşlarına dönüşüvermişti. Elektrik tellerinden bas gitar sesi duyuluyordu. Otomobillerin kaldırımlara park etmesini önlemek için dikilen beton bloklar inip, kalkıyor ve trompet tuşları gibi hareket ediyorlardı. Lunaparkta çocukların eteklerine oturarak şen kahkahalar attıkları Alize adlı dev oyuncak, kocaman bir zile dönüşmüştü. Çöp bidonlarından ise tumba sesi duyuluyordu. Şehir, kocaman bir caz orkestrasına dönüşmüş, ayağımızın altındaki, etrafımızdaki her şey birer enstrüman oluvermişti. "Ah keşke şehrin tüm gürültüsü bu olsa" diye geçirdim içimden... Şahane klip, "Şehrin caz hali" sloganıyla son buluyordu. Ben bu şehrin katı, sıvı ve gaz halini biliyordum da, "caz haline" ilk kez tanık oluyordum. Kim akıl ettiyse, kim tasarlayıp, hayata geçirdiyse beynine sağlık!..
Yayın tarihi: 11 Ekim 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/11/gny/haber,F41D3C14DDA8466E8346306EE1F9F8AE.html
Tüm hakları saklıdır.