Gül'ü ağırlayacak olan Finlandiya Cumhurbaşkanı Halonen açık konuştu: Bazen çok çalışıyorsunuz ama hiçbir şey yapmadığınız dönemler de var..
Tarja Halonen'le Türkiye ile AB ilişkilerini tartıştık. Halonen, 1999'da Dışişleri Bakanıydı ve Başbakan Pavvo Lipponen'le birlikte Türkiye'ye AB yolunu açan zirvenin iki gizli kahramanından biriydi. Halonen tam bir İskandinav gibi kelimelerle oynamadan açık konuştu.
* 1999'da Türkiye AB'ye aday olduğu zaman herkes umutluydu ama şimdi büyük bir tepki ve karamsarlık var. Sizce Türkiye gerçekten bir gün üye olabilecek mi? - Nişanlılık dönemi çok uzun sürdü. Kabul ediyorum. Bunda iki tarafın da sorumluluğu var. Türkiye bir ara ilgi göstermedi. Şimdi çok daha fazla ilgi gösteriyorsunuz.
* Türkler AB tarafından kenara itildiğini düşünüyor. - Hayır ben böyle bakmıyorum. Ne zaman AB genişlemeye kalksa görüş ayrılıkları olur. Sadece Türkiye için değil. Ama AB genişlemede kararlı. Sovyetler çöküşünce eski komünist bloku ülkelerini almak için fırsat doğdu.
* Yani AB'ye, "Doğu bloku ülkelerini siyasi bir kararla aldık" diyorsunuz? - Evet siyasi bir karardı ama bütün kriterleri yerine getirmeden de girmediler. Kriterler için çok çalıştılar.
* Ama Türkiye de "Kriterleri yerine getireceğim" diyor. - Türkiye'yi çok uzun süredir izliyorum. 'Evet evet yapacağız' diyorsunuz. Bekliyoruz bekliyoruz. Yine 'Evet yapacağız' diyorsunuz. Bazen çok çalışıyorsunuz. Ama hiçbir şey yapmadığınız dönemler de var. Bütün Avrupa kuruluşlarının içindesiniz. Eğer üye olmak istiyorsanız süratle kriterleri yerine getirin. Aramıza katılın. Kimseye özel davranmıyoruz. İsviçre de olsa Norveç de olsa yapmak zorunda.
* Ya Bulgaristan? Biraz özel davranılmadı mı? - Hayır öyle düşünmüyorum. Bulgaristan ve Romanya da tam hazır olmadıklarını biliyorlardı. Kriterleri uygulamak için çok daha fazla çabaladılar. Hâlâ çok şey var. Ama artık aile içinde yapabilirler.