Dün gece bir daha gördük ki; Beşiktaş'ta yönetim saçmaladığında, olay fazlasıyla oyunculara da sirayet ediyor. Bu ne maçmış ki, UEFA Kupası'ndan elenildi diye Beşiktaş yangın yerine döndü ve dün geceki futbolcular, oyuncudan çok şartlı tahliyeyle salıverilmiş mahkumlar gibi oynadılar. Herkesin bacakları titriyor. Seyircinin ne yaptığı belli değil. İlk 5 dakika susuyorlar, sonra tuhaf sloganlarla tezahürat yapıyorlar ve Beşiktaş hâlâ "Ben çok büyük bir takımım" diyor.
Kenara bakıyoruz; Ertuğrul Sağlam'ın gözleri yaşarmış. Tribüne bakıyoruz; seyirci reaksiyon mu gösteriyor, kutluyor mu belli değil. Aslında Beşiktaş dün gece çok şanslıydı. Ligin en zayıf takımına karşı futbol adına hiçbir şey koymadan üç puanı aldı. Nobre dışında,
"Bırakın bu melankoliyi. Çıkalım oynayalım" diyen tek futbolcu yok. Takımın yaptığı sadece topu havadan Batuhan'a şişirmek. O, kafayı vurabilirse pozisyon buluyorlar. Koskoca Beşiktaş bir yenilgide böylesine tuhaf işler yapıyorsa, koskoca Beşiktaş Başkanı bir yenilgiden sonra kendi hocasını paçavraya çevirircesine önce Kiev'e gidip yeni hoca bakıyor, sonra da Ertuğrul'a "Biz seninle devam ediyoruz kardeşim" diyebiliyorsa varın gerisini siz düşünün.
BIRAK GİT ERTUĞRUL İmam hapşırırsa cemaat grip olur. Dün gece Beşiktaş maçı kazanamasa, Ertuğrul Sağlam bu satırları okuduğunda Beşiktaş'ta işi çoktan bitmiş olacaktı. Kendisini yıllardır tanırım. Hocalığını tartışabilirsiniz ama adamlığını ve onurunu asla. 20 yaşında Samsunsporlu Ertuğrul iken tanıdığımda da gururlu ve hassas bir insandı. Bugün de öyle. Ertuğrul Sağlam, 60'ındayken de gençlerin kendisinin önünde ceketlerini iliklemelerini istiyorsa, bugün görevi bırakıp gitmelidir. Son birkaç günde ona yapılanlar, 1920'lerin Amerika'sında Afrika'dan gelmiş siyahlara bile yapılmadı.
Bak Ertuğrul! Sen
Milli Takım'da oynarken, senin için karar verecek kişiler diskolarda sabahlıyorlardı. Kendini onlara yem etme. İnsan bir kere ölür. Senin onurunla oynadılar, sen takımın başındayken açık açık, göstere göstere, otel otel dolaşıp hocalarla görüştüler. Sen de bırak git! Bugün bırakmazsan ileride bırakmak zorunda kaldığında çok pişman olursun.
Yayın tarihi: 7 Ekim 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/07//cakar.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.