Giriş Saati : 07.10.2008 12:39 Güncelleme : 07.10.2008 20:19
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan Ulusal Program taslağında kadın-erkek eşitliğine ilişkin önemli düzenlemeler öngördükleri kaydederek, "Ulusal Program taslağında ebeveyn izni oluşturulması ve doğum için verilen ücretsiz iznin anne ve baba arasında paylaşılmasına dair bir düzenleme öngörüyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ve Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun katılımıyla, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ve Komisyonun işbirliği ile "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Geliştirme" konulu TAIEX semineri Ankara'da başladı. İki sürecek ve "Kadın Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği" konuları etrafında gerçekleştirilecek seminerin açılış konuşmasını yapan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, AB'ye Uyum mevzuatı kapsamında, cinsiyet eşitliği de olmak üzere gerçekleştirilen iyileştirmeleri anlattı.
2008 Ulusal Program taslağında da bu konuya eğildiklerini, taslakta, eğitim, iş gücü gibi kadının toplumsal statüsünü güçlendirecek adımların atılmasını öngördüklerini kaydeden Babacan, hükümetlerinin AB'ye katılım sürecinde, AB müktesebatına uyum konusunda her alanda gösterdiği hassasiyeti kadınlara ilişkin alanlarda da gösterdiğini kaydetti.
Türkiye'nin AB'nin toplumsal cinsiyet eşitliği topluluk programına 2004'de resmen katıldığını hatırlatan Babacan "İçinde bulunduğumuz dönemde Türkiye, İstihdam ve Sosyal Dayanışma Topluluk Programı'na, katılım amacıyla onay aşamasına gelmiş bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye bu alandaki önemli topluluk programlarından biri olan Çocukluk, Gençler ve Kadınlara Karşı Şiddetle Mücadele Programı'nı yakından takip ediyor. Türkiye'de son dönemde Anayasal ve yasal düzenlemeler çerçevesinde kadın-erkek eşitliği alanında önemli gelişmeler kaydedildi. Anayasadaki değişikliklerin, yasal düzenlemelerin toplumun her kesiminde sahiplenilmesi ve uygulanması büyük önem taşıyor" dedi.
"DOĞUM İZNİNİN ANNE-BABA ARASINDA PAYLAŞILMASINI ÖNGÖRÜYORUZ" Ulusal Program taslağında da kadınlar ilgili çok önemli düzenlemeler öngördükleri kaydeden Babacan şu bilgileri verdi:
"Kadın örgütlerinin desteklenmesinin devamını önemli görüyoruz. Yürürlükteki mevzuata uygun olarak kadın hakları konusunda hakim ve savcı, belediye, kolluk kuvvetleri ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlara özel eğitim verilmesini öngörüyoruz. Şiddete maruz kalan kadınlar için belediyelerce sığınma evleri kurulması çalışmalarının devamını öngörüyoruz. Kadına yönelik şiddetin sebep ve sonuçlarının belirlenmesine yönelik faaliyetlerdin gerçekleştirilmesini öngörüyoruz. Kadınlara yönelik şiddeti engellemek için her alanda alınan önlemlerin uygulamasının yakından takip edilmesinin önemini vurguluyoruz. Toplumun kadına yönelik şiddete karşı mücadele konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla kapsamlı ve yaygın kampanyalara devam etmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Kadınların iş gücüne katılımını artırmak amacıyla çeşitli illerde mikro kredi uygulamalarını diğer illeri de kapsayacak şekilde genişletmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ulusal Program taslağında ebeveyn izni oluşturulması ve doğum için verilen ücretsiz iznin anne ve baba arasında paylaşılmasına dair bir düzenleme öngörüyoruz. Taslakta, cinsiyet eşitliği alasında henüz tam uyum sağlanmamış diğer müktesebata yönelik bir takvimi de açıklamış bulunmaktayız."
ÇUBUKÇU: "RAKAMLAR DEĞİŞSE DE SORUNLAR AYNI" Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının bugün tartışılıyor olmasının, bu hakların yaygınlaştırılması yapılan bir mücadelenin sonucu olduğunu kaydetti. Kadınların sorunlarının rakamlar değişsede tüm dünyada tartışıldığını söyleyen Çubukçu, Türkiye'nin bu konuda çok önemli değişiklikler yaptığını belirtti.
Kadın-erkek eşitliğinin kalkınmanın, gelişmişliğin temel anahtarı olduğunu savunan Çubukçu, "Kadın hakları konusunda başta Anayasa olmak üzere çok önemli değişikler yapıldı; ancak toplumlar yasalar kadar çabuk değişemiyor. Parlamentodaki kadın temsilinin yeterli olmaması, kız çocuklarının okullaşma oranının yeterli olmaması, bu konunun başka yerlerde de dile getirilmesi gerektiğini gösteriyor" dedi.
Çubukçu, Kadın ve Ailen Sorumlu bir bakanlık olarak bütün bakanlıklarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapamaya hazır olduklarını ifade ederek, herkesi kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması için topyekun mücadele etmeye çağırdı.
AB Genel Sekreteri büyükelçi Oğuz Demiralp ise "Teknik Destek ve Bilgi Ofisi" açılımıyla tanımlanan "TAIEX"in, "AB Mevzuatı hakkında bilgi ve deneyim değişikliğini sağlamak" anlamına geldiğini belirtti. TAIEX'in her şeyden önce aday ülkelerde etkinlik gösterdiğini kaydeden Büyükelçi Demiralp, söz konusu etkinliğin 297. TAIEX etkinliği, kadın hakları konusunda yapılan 2. seminer olduğunu söyledi. Bunun Türkiye'nin kadın hakları konusuna verdiği önemin bir göstergesi olduğuna işaret eden Demiralp, kadın haklarının AB'ye katılım sürecinde en önemli kriterlerden biri olduğunu vurguladı.