* Peki boyutlarını bile tahmin edemediğiniz bu krizden sizce Türkiye nasıl etkilenecek ve ne zaman? Bankacılık sistemine olumsuz bir etki beklemiyorum. Çünkü bizde, zora düşen bu bankaların sattıkları varlıklardan alan yok. Onların bonolarının Türkiye'deki bankalar tarafından çok fazla itibar görmediğini biliyorum. Bizim o kadar çok likidite fazlamız olmadığı için o piyasalara uzağız. Bize sıkıntı şuradan gelecek. Biz şu dönem bir büyüme ivmesi yakaladık ve bu bizi geçen yıla kadar getirdi. Ama önümüzdeki dönemde bu büyümeyi devam ettirme olanağımız yok. Böyle bir kaynak girişi olamayacak. Kemal Derviş'in programının üç önemli saçayağı vardı. Yani mali sektöre disiplin getirildi. Bütçe disiplini sağlandı. Ama üçüncü ayak olmadı; yani ekonomik büyümenin döviz kazandırıcı sektörlerde oluşması için ihracat ve turizme ağırlık verilmesi gerçekleşmedi. Tam tersi oldu, bu sektörler sıkıntıya girdi. Dışardan bol miktarda kaynak geldi. Ve bu kaynakların büyük bir kısmı da mali sisteme değil, reel kesime geldi. Reel kesimin yurtdışından borçlanması 200 milyar dolara yaklaşmış vaziyette. Bunun yaklaşık 50 milyar doları bankacılık kesiminde, kalan kısmı da özel sektörde. Şimdi soru, bu kredileri çevirebilecek miyiz? Böyle bir para olacak mı global piyasalarda? İkincisi de bu para Türkiye'ye gelebilecek mi? Maliyeti ne olacak? Kritik nokta burası. Banka kredilerinin çevrilmesi biraz daha kolay. Çünkü aktifleri iyi durumda, sorunları yok. Kredi verilebilecek durumdalar. Yeter ki o kurumların kredi verecek halleri olsun.